‘Türkiye Suriye’yi aldı’ mı?

10 Nisan 2025

Bir önceki ABD başkanı, adaylık mücadelesine başlarken “Erdoğan’ı yıkmamız lazım!” diye yola çıktığı, daha sonra başkanlık koltuğunda oturduğunda yeni “Türkiye gerçeği” ile karşılaşınca ne kadar toparlamak istese de toparlayamadığı için (çünkü zırva tevil götürmez!) ,Trump’ın “Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor” ifadesi medya tarafından kaçınılmaz olarak büyütüldü. Hele “Ona, ‘Tebrikler, hiç kimsenin yapamadığını, 2000 yıldır hiç kimsenin yapamadığını yaptın, Suriye’yi aldın’ dedim” sözleri bir tür övünç vesilesi bile sayıldı.

Ancak, gözden kaçırılmaması gereken başka bir nokta daha vardı Trump’ın bu ifadesinin devamında şöyle bir ifade yer alıyordu:

“Erdoğan ‘Hayır, hayır, ben almadım’ dedi. Ama ona ‘Sen aldın; ama önemli değil’ dedim. Sonra o da ‘Belki de benimdir’ dedi.”

Sarih bir konuşma tarzına sahip olmayan Trump’ın, Erdoğan’ın sözlerini aktarırken ne kadar

Yazının Devamı

Kurtulayım derken, eriyip gidivermek…

7 Nisan 2025

Başkan Trump, ülkesinin dünya ile ticaretine ortalama yüzde 34 vergi koyarken bunu “Kurtuluş Bayramı” diye ilan etti. Kimden veya neden kurtuluş?

Sömürüden... İddiasına göre, Trump, ithalatı yüzde 30 civarında pahalandırırken, Amerikalıları, kazandıkları parayı yabancı üreticilere, başka ülkelere kaptırmaktan kurtardığına inanıyordu. Amerika’nın zenginliği, dünyanın yer ülkesinden mal ve hizmet ithal ediyor olması, dünya ülkelerini, özellikle Çin, Japonya ve AB üyeleri tarafından istismar ediliyordu. Şimdi, kimsenin aklına gelmeyip de sadece Trump’ın aklına gelen, son derece yaratıcı, hatta devrim niteliğindeki bu cezalandırıcı gümrük vergisi uygulaması ile Amerikalılar artık nispeten daha ucuz olan yerli mallarına yönelecekler. Amerikan ekonomisi de bu küresel sömürüden kurtulacak!

Bayram ismi bundan daha iyi neye yakışırdı?

Bundan daha ağır “şakalar” görüyoruz medyada iki gündür; ama işin şakaya gelir tarafı hemen hemen bitti: Kendisinden önce hiçbir başkan tek bir kararnameyle, küresel

Yazının Devamı

Şaka gibi ama gerçek bir kabus!

3 Nisan 2025

Öyle görünüyor ki Amerika’nın geleneksel olarak tutucu olan halkı, üçüncü dönem için aday olmaya kararlı Trump’a yine böyle rekor düzeyde oy verirse (ki verir!), tam 7 yıl dünya beşik gibi sallanmaya devam edecek.

İlk sarsıntı, Trump’ın dün gece açıkladığı yeni gümrük vergileri sebebiyle, sadece ABD’de değil, Amerika ile ticaret yapan bütün ülkelerde hissedilecek. Bu listeye, Küba, İran, Kuzey Kore ve Suriye dışında tüm ülkeler dahil. (Suriye’nin listeden çıkartılması için süreç başlayamadı bir türlü!)

Trump, böyle ticaretle-ekonomiyle ilgisi olmayan, bir açıdan popülist ama sıkıntının en çoğunu kendisine oy veren orta sınıf halkın çekeceğini de biliyor olmalı ki, kendisini, ancak 1 Nisan şakası olabilecek bu kararı, 2 Nisan’a bırakarak bunun “şaka” değil, ciddi bir ekonomik tedbir olduğunu söylemek zorunda hissetti.

Trump, önce Ukrayna konusunda Avrupalı müttefiklerini yalnız bıraktı; şimdi de dış ticaretlerinin yüzde 40’ına

Yazının Devamı

Üniversiteler Trump’tan nasıl kurtulacak?

31 Mart 2025

Şayet “Ben her türlü yasanın üstündeyim!” ya da 5 yaşında tahta çıkan ve 72 yıl ülkesini yöneten Fransa Kralı 14. Louis’in kelimeleriyle, “’Ben devletim ve sözlerim kanundur’ ifadesi günümüzde ABD’de hala geçerli,” dersem, abarttığımı düşünür müsünüz?

Avrupa’nın en uzun monarkı olan Fransa Kralı 14. Louis, bu iddiayı ortaya attığında 17 yaşındaydı! ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump, iki ay sonra 80 yaşında olacak! Gerçi Trump bu kelimeleri aynen böyle kullanmadı; ama bir sosyal medya paylaşımda, “Ülkesini kurtaran, hiçbir yasayı ihlal etmez” diye yazdı, ki seveni sevmeyeni bunu, Trump’ın ülkeyi yasalarla değil kararnamelerle yönetme kararlılığının işareti olarak yorumladı.

Hemen hemen bütün demokratik ülkelerde olduğu gibi, ABD’de de bakanlıklar, kamu kurumları, iktisadi devlet girişimleri, yasayla kurulur ve bütçesini Kongre’den alır. Devlet dairelerinin işleyişi, bütçesini veren makam, yani parlamento tarafından denetlenir.

Y&

Yazının Devamı

Asya’da yeni bir ‘ittifak’ doğuyor

27 Mart 2025

Trump ve Avrupalılar alay ede dursun, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın kurduğu, daha sonra katılan Endonezya, Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden oluşan “devletlerarası birlik” niteliğindeki BRICS, güvenlik ve ekonomik çıkarlara dayalı daha resmi bir ittifaka evrilmek üzere.

Çin, Güney Kore ve Japonya dışişleri bakanları, üçlü liderler zirvesi için, hafta sonu Tokyo’da bir araya geldiler. Belki BRICS’in Japonya’yı ve Güney Kore’yi de içine alan Avrupa Birliği tarzı bir ortaklığa dönmesi tahmininde bulunmak acelecilik olabilir. Çin ile Japonya’nın (hatta Japonya ile Güney Kore’nin) ekonomilerini birbirine bağlaması bir tarafa, aralarında ticaret kolaylıkları anlaşması yapmaları, geçen yıl bu vakitler hayal bile edilemezdi.

BRICS’e dokunulmadan yola devam edilecek de olsa, bu yıl içinde Çin, Japonya ve Güney Kore liderlerinin bir araya gelmesi, üç ülkenin de Asya’da bölgesel bir iş birliği için zamanın geldiği kanısında

Yazının Devamı

Paris’le Londra’dan komedi koalisyon

24 Mart 2025

Televizyon sunucusu Prof. John Mearsheimer’a soruyor:

- “Rusya’nın Avrupa’ya saldırısı an meselesi mi?”

Profesör kendinden beklemeyeceğiniz bir kahkaha atıyor; “Bunu Macron ve Starmer mı söylüyor?” diye başlayıp, sonra da devam ediyor:

- “Eğer ciddi kişiler söyleseydi, bu soruya karşılık Rusya’nın stratejik hedefleri, silahlı kuvvetlerinin durumu ve bunun gibi şeyleri sıralardım. Ama Macron ve Starmer’ın sözlerine aldırış etmek gerekmez!”

Kuram sahibi, uluslararası ilişkiler teorisyeni, jeopolitik analizi bilim haline getirenlerden biri olan kişinin ağzından, Fransa Başkanı ve İngiltere Başbakanı için sarfedilmiş gerçekten ağır sözler. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, “ateşkesten sonra Ukrayna’yı bir Rus işgaline karşı savunmak için” Avrupa Birliği ülkelerinin asker gönderme önerisini veto etti. Bu itirazda Orban yalnız değildi. İtalya, İspanya hatta Almanya, ABD terk ettikten sonra NATO’nun yerini alma projesine katılmakta çok gönülsüz davrandılar. Bunun üzerine İngiltere ile Fransa

Yazının Devamı

Kıyamet öyle bir kopacak ki!

20 Mart 2025

Netanyahu, İsrailli Nazi hükumeti ve Amerika’daki turuncu suç ortakları, Filistinlilerle yaptıkları üç aşamalı müzakere anlaşmasını ihlal ettiler; anlaşmada olmadığı halde, Hamas’a elindeki rehinelerin hepsini birden bırakmazsa, ateşkese son vereceklerini bildirdiler.

Nitekim, Gazze Şeridi’ndeki savunmasız sivillere karşı soykırım savaşı yeniden başladı. Hem de 7 Ekim’den sonra 417 gün devam eden saldırılardan oran olarak daha şiddetli, daha kanlı şekilde... Bu kez Gazze soykırımının birinci derecede sorumlusu Trump’dır; çünkü Netanyahu’nun müzakere anlaşmasını ihlal etmesine onay vermiştir. Trump, Hamas’ın elindeki rehineleri kurtarmak değil, sadece Netanyahu hükumetini kurtarmak istiyor. Netanyahu da bu vesile ile ülke içinde kendisini hükumetten alaşağı etmek üzere güçlenen muhalefeti ezmek istiyor.

ABD sözcüleri, Netanyahu’nun Nazi hükumeti, hemen “Hamas… Terör… Rehinelerin insan hakları…” teranelerine başladı. Savaşta sivil halka zarar vermek suçtur; hem de ağır

Yazının Devamı

Şoför koltuğunda kim oturuyor?

17 Mart 2025

Ukrayna ve Rusya işleri kördüğüm oldu ya da olmak üzere. Trump, günlerdir Başkan Zelenskiy’yi önce şahsen aşağılayarak, sonra ülkesiyle askeri bilgi paylaşımını keserek, Ukrayna’yı (onun başlatmadığı) savaşı bitirmesi için adeta köşeye sıkıştırdı. Bu arada kendisi, Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı’nın yapmadığı Rusya güzellemesi kalmadı. Adayken söylediği, “Başkan seçildiğimde, göreve başlamama bile gerek kalmadan, bu savaşı sona erdireceğim” sözleri, hiç olmazsa göreve başladıktan bir ay sonra gerçek olacak diye, bütün dünya bekleyiş içindeydi.

Bir kişi hariç: Vladimir Putin!

Evet. Putin beklenen açıklamayı yaptı; hatta Trump’dan telefon beklediğini bile söyledi, ama Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’u 8 saat bekletip gece yarısından sonra, sadece yarım saat için kabul ettikten sonra! Bu arada, hiç programda olmadığı halde Belarus lideri Aleksander Lukashenko ile uzun bir görüşme yaptı ve görüşmeden sonra, düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna ile

Yazının Devamı