‘Kovid-19’dan korkmayın’

23 Mart 2020

Dünya Sağlık Örgütü gerekli uyarıları yapıyor, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca olayı en başından beri titizlikle yönetiyor. Bizim yapmamız gereken ise ‘koronavirüsün anayasası’ olan 14 kurala uymak!

Yeni koronavirüs diğer adıyla Kovid-19 artık global bir şekilde tüm dünyayı tehdit eder halde. Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, 11 Mart tarihindeki duyurusuyla Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19 salgınını resmen pandemi olarak ilan ettiğini bildirdi. Alınacak tedbirler de buna göre belirlendi. Minnacık mikrop müthiş bir korku rüzgârı estiriyor. Ülkelerin sınırlarını kapattırıyor, ekonomilerini yerle bir ediyor, insanları evine hapsettiriyor, en kötüsü, zaten aynı zamanda da tüm bunların sebebi insanları hasta edip öldürüyor. Nerede kaç tane vaka görüldü, ölenler kaç kişi, herkes çok yakından takip ediyor.




Yazının Devamı

Limonla Gelen Fayda

16 Mart 2020

Taşıdığı C vitamini nedeniyle limonun faydaları saymakla bitmez. Özellikle de şu sıralar bütün dünyanın başına dert olan yeni koronavirüsle mücadele etmek için bünyemizi güçlü tutmak her zamankinden daha da fazla önem taşıyor. Virüsten korunmak için bulaşmayı önlemek üzere alınan tedbirler elbette önemli. Ancak sürekli astronot gibi özel kıyafetler giyerek yaşayamayacağımıza göre ön planda bünyemizi daha doğrusu bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekir. Bağışıklığı güçlendirmek için iyi uyku dâhil olmak üzere dikkat etmemiz gereken pek çok nokta var. Doğru ve sağlıklı beslenmek bunların başında geliyor. Ninelerimizden, dedelerimizden beri bildiğimiz gibi üşüttüğümüzde, soğuk algınlığı ve griple karşılaştığımız zamanlarda ilk başvurduğumuz yiyeceklerdendir limon. Bu hastalıklarda mevsim genellikle kış olduğu için kış meyvelerinden portakal, mandalinayı da sayabiliriz tabi. Ancak ben bu yazımda özellikle limondan bahsetmek istiyorum. Hem yaz hem de kış mevsiminde hem

Yazının Devamı

Kanser-savar yiyecekler

9 Mart 2020

Hastalık gelmeden önlem almak, sağlığı korumak için yediklerimize ve içtiklerimize dikkat etmemiz gerektiğini biliyoruz. Sağlığımıza zararlı olanlarından uzak durmak gerektiği gibi bir de içerdiği vitamin, mineral ve antioksidanlar sayesinde bizi bir takım hastalıklara karşı koruyan yiyecekler vardır. Fonksiyonel tıbbın da temelini oluşturan bu kıymetli ajanlar bizi korumak üzere tüketeceğimiz yiyecekler listesine girmelidir.  C vitamininin bağışıklığımıza yaptığı olumlu etki özellikle kış aylarında bizi gribe karşı koruması açısından çok önemlidir. Vücudumuzun kanser hücreleriyle mücadelesinde, onları yok edip kanser oluşumunu engellemede de bağışıklık sistemimize büyük iş düşer. Bu savaşı kazanması için çok iyi çalışıyor olması gerekir. C vitamini de başka başta yemek borusu, ağız boşluğu, mide, pankreas, rahim ağzı, kalın bağırsak ve meme kanserleri olmak üzere bağışıklık sistemine bu savaşında yardım eder. C vitamini günde en fazla 1000 mg olarak alınmalıdır. Fazlası emilmeyerek idrarla atılır. C vitamininin uzun süre yüksek dozda alındığı

Yazının Devamı

Sağlam kalpteki çarpıntı

2 Mart 2020

Çarpıntı kalbin hızlı çarptığına dair bir histir. Normal şartlarda istirahat halindeyken kalp atışı dakikada 60 ile 100 arasında değişir. Nabız olarak da adlandırılan bu atış dakikada 100’ ün üzerine çıktığında kişi bunu çarpıntı olarak hisseder. Bu tarifi kalp ile ilgili şikâyetler arasında çok sık duyarız. Kimi zaman hastada çarpıntı şikâyeti olduğu halde o anda nabzını saydığımızda normal sınırlarda olduğunu saptayabiliriz. Yani nabız sayısı normal olduğu halde ve hastada taşikardi olmadığı halde bu hissi yaşıyor olabilir.

Holterle kontrol

Tedavide kullanılan ilaçlar kalbi yavaşlatan ilaçlar olduğu için bu konu çok önemlidir. Mutlaka çarpıntının belgelenmesi gerekir. Bu da ya tam çarpıntı anında çekilen EKG ile ya da ritm holter dediğimiz kalp ritmi kaydıyla olur. Bu kayıtlar 24 saat ya da birkaç gün boyunca göğüs bölgesine yapıştırılmış birkaç elektrot ve küçük bir cihaz ile alınır. Hasta bu süre içinde normal günlük yaşantısına devam eder. Çarpıntı hissettiği zaman da

Yazının Devamı

Korkutucu virüsler

24 Şubat 2020

Enfeksiyon denince aklımıza bakteri veya virüs gelir. Birbirine benzer hastalıklar yapan bu iki mikrobu iyi ayırt etmek gerekir. Zira benzer belirtilere sebep olsalar da tedavileri ve sebep oldukları hastalıkların seyri tamamen farklıdır. Bakteriler virüslere göre nispeten daha halim selim mikroplardır. Eğer yanlış kullanım nedeniyle direnç gelişmediyse antibiyotiklerle genelde kolayca iyileşir. Hatta bazıları bizimle beraber dostça yaşar. Bağışıklık sistemimize hizmet eder. Mikrobiyota olarak adlandırılan bu bakteriler çok işimize yarar. Oysa virüsler hakikaten korkutucudur. Bakterilere göre çok daha küçüktür. Kendi başlarına yaşayamazlar. Mutlaka bir canlının hücresinde parazit gibi yaşamak zorundadırlar. Bu şekilde hücreyi kullanıp hızla çoğalarak hastalığı oluştururlar. Bağışıklık sistemimiz bir kez bu virüsle karşılaştığında onu tanır. Virüse karşı özel antikorlarını oluşturur ve tekrar aynı virüsle hastalık gerçekleşmesini önler. Ancak bu uyanık mikroplar aynı zamanda kolayca kılık değiştirirler. Bu sayede tanınmayıp bağışıklık sistemimizi gafil

Yazının Devamı

Sağlıkta sürdürülebilirlik

17 Şubat 2020

Sürdürülebilirlik kelime anlamı olarak daimi olabilme yeteneğini korumak olarak tanımlanır. Bir kere yapmış olmak, ilk adımı atmak elbette iyidir ancak devamı gelmezse sonuca hiçbir zaman ulaşılamaz. Başlangıçta harcanan emek de boşa gider hiçbir anlamı kalmaz. Kalıcı olmak, devamını getirmek daha önemlidir her zaman. Geçen Cuma günü sevgililer günü olarak kutlandı. Birini sevmek güzel ancak asıl marifet bunu sürdürebilmek herhalde. İşte o zaman anlamı ve değeri olur söylenen sözlerin. Bu günün anlam ve önemine istinaden ülkemizin sayılı iş gruplarından birinde “Kalbimizi sevelim ve onu koruyalım” konulu bir seminer verdim. Çalıştığım hastanede kurucusu olduğum koruyucu kardiyoloji ünitesinin faaliyeti ile de ilişkili olan bu konu, emojisini çok sık kullandığımız kalbimizi ne kadar önemsiyoruz sorusunu da akla getirdi. Bizim için değeri olan her şeyi manevi anlamda kalbimizde taşırız. Oysa hayatımız için vazgeçilemez derecede önemli olan bu organımıza gereken değeri veriyor muyuz? Bu değerin farkında olup onu

Yazının Devamı

Kışın D vitaminini ihmal etmeyin!

16 Şubat 2020

Vücudun bağışıklık sistemini dirençli tutmanın büyük önem taşıdığı, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların arttığı kış aylarında, D vitamininize baktırmanızı öneririm

Vücudumuz için faydalı vitamin ve mineralleri aldığımız besinlerle sağlamayı hep desteklerim. Ancak maalesef özellikle grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların kol gezdiği bu dönemde bağışıklık sistemimiz için çok önemli olan D vitaminini yediklerimiz veya içtiklerimizle karşılayamıyoruz. Bu vitamin ancak güneş altında ve cildimizde sentez ediliyor. İçinde bulunduğumuz mevsime göre güneşin etkisi azaldıkça da vitaminin bizdeki miktarı da azalıyor. Yağda eriyen bir vitamin olduğu için depo edilebiliyor. Fakat o da ancak bir süre için geçerli. Bu nedenle sıklıkla kışın D vitaminine ihtiyaç oluyor ve kış ayları boyunca da takviye olarak dışarıdan almak gerekiyor.

Bağışıklığın askerleri

D vitamini eksikliğinin pek çok hastalıkla ilişkisi olduğu gösterilmiş. Bağışıklık sistemindeki etkisi bu savunma sisteminin askerleri olan “T” hücrelerini doğru bir

Yazının Devamı

Virüslere karşı propolis kalkanı

9 Şubat 2020

Korkutucu virüs salgınının önüne geçmek için alınacak tedbirlerin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlü tutmak da büyük önem taşıyor. Propolis de bu bakımdan ön plana çıkıyor

Bu yazımda özellikle propolisin bağışıklık üzerindeki olumlu etkilerinden bahsetmek istiyorum. Bağışıklık sistemimiz bizi zararlı etkenlere karşı korumakla programlanmış âdeta savunma kalkanı görevi görür. Bu zararlı etkenler arasında ilk akla gelen mikroplardır. Bu mikroplar hastalık yapan bakteriler ya da virüsler olabilir.

Her gün ve her yerde bunların pek çok çeşidiyle karşılaşırız, hatta temas da ederiz. Ancak savunma sistemimiz kuvvetliyse bize kolay kolay bir şey yapamazlar. Hasta olmayız. Olsak bile çok çabuk, kolayca ve hafif atlatırız. Bağışıklık sistemimiz aynı zamanda kanser hücrelerinin oluşumunu ve çoğalmasını engellemede de büyük önem taşır. Sistemin doğru çalışması ve vücuda düşman olan etkeni doğru algılaması son derecede önemlidir.  Çünkü kimi zaman kendi hücrelerimizi de

Yazının Devamı