Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) birkaç gün önce yayımladığı “İş Yaşamında ve Yönetimde Kadınlar” Raporu, küresel düzeyde daha fazla kadının yönetim kademelerine taşındığını gösteriyor. Bu çalışmada, son 20 yılda üst ve orta yönetim kademelerinde istihdam edilen kadın sayısı yükselmiş olsa da kadınların hâlâ üst yönetim kademelerinde sınırlı düzeyde temsil edildiği üzerinde duruluyor. ILO verileri, sözkonusu dönemde 108 ülkenin 80’inde kadın yöneticilerin oranının artmış olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, ILO’ya göre; son yıllarda kaydedilen ekonomik büyüme ve rekabet gücünün arkasında, kadınların işgücü piyasasına artan düzeydeki katılımları var.
Tepelerde durum kötü
Pek çok bilimsel çalışmanın ortak sonucuna göre; kadınların üst düzey karar alma mekanizmalarının bir üyesi olmaları durumunda şirketlerin iş performansları yükseliyor. Ne var ki, üst düzey yönetim pozisyonları sözkonusu olduğunda, işyerlerinde cinsiyet eşitliğini gerçekten sağlayabilmek için hâlâ kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Çünkü istatistikler, küresel düzeyde önde gelen şirketlerin sadece yüzde 5’i ya da daha azının kadın CEO’lar tarafından yönetildiğini gösteriyor.
Gelişmekte
Soru: İşverenim geçen hafta beni işten çıkartırken “hiçbir alacağım kalmadı” ibaresi ile bir kâğıt imzalattı. Fakat halen fazla mesailerimi ödemedi. Dava açma hakkımı kaybettim mi?
Cevap: İbraname, işverenlerin işçilerden iş sözleşmesi feshedildiğinde aldıkları bir belgedir ve işverenin işçisine olan borçlarını ödediğini gösterir. Yazılı olmayıp işçinin imzalamadığı ibraname hukuken geçerli değildir.
Geçerli olabilmesi için ibra konusu alacağın ve miktarının ibranamede açıkça belirtilmesi gerekmektedir. İşçinin hak edilmiş ücret, fazla mesai, kıdem tazminatı, kullanılmamış yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı gibi bütün alacaklarının ibranamede yer alması ve ibraya konu alacaklarının rakamlarının ayrı ayrı ifade edilmesi yazılmalıdır. Genel ifadelerle “hiçbir alacağım kalmamıştır” şeklinde imzalatılan ibranameler geçerli değildir. Bu nedenle işverenlerin ibraname imzalatacakları işçilere ibraya konu alacağı ve alacağın miktarını net bir şekilde ifade etmesi şarttır. Aksi taktirde ibraname bir hüküm doğurmayacaktır.
En erken 1 ay sonra...
İmzalanma zamanı da önemli. İşçiye iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten en az 1 ay sonra ibraname imzalatılması gerekir. Daha önce
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı yeni aile paketi birçok düzenleme getirmekle birlikte, kadın istihdamının artırılması konusunda tartışmalara yol açtı. Bir tarafta, geleneksel bakış açısı içinde kadının en temel kariyerinin annelik olduğu yönündeki görüşler; diğer tarafta, söz konusu düzenlemeler sonrasında kadınların daha da eve kapanacaklarına ilişkin endişeler karşı karşıya geldi.
Bu çalışma, şüphesiz çalışma çağında olmasına rağmen “ev işleriyle meşgul” olduğu için işgücü piyasasının dışında kalan 11 milyon 580 bin kadını yakından ilgilendiriyor.
Öyle ki, istatistiklere göre; özellikle 2008 küresel ekonomik krizinden sonra Türkiye’de hızla artan kadın istihdamının göz ardı edilemeyecek bir bölümü, ev kadınlarının işgücü piyasasına katılma yönündeki kararından kaynaklanıyor.
Eylem planında amaçlanan, yaşlanan nüfus yapısı itibariyle doğum oranının artırılması ve bunun için de kurumsal bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması. Böylece azalan nüfus artış hızının yeniden artabileceği öngörülüyor.
Kadın istihdamının artırılması ile ailenin ve dinamik nüfus yapısının korunması yönünde verilecek teşvikler hassas bir dengede düzenlenmek zorunda.
Kadınlar, mevcut
İş Kanunu fazla mesai yapılmasına ilişkin konuları düzenlemiştir. Fazla mesainin ne kadar süreyle yapılacağı, kimlerin fazla mesai yapabileceği ve fazla mesai durumunda ne kadar ücret ödeneceği kanunla belirlenmiştir.
Kanuna göre; “Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.”
Yine kanuna göre; “Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.”
Ücret yerine zaman!
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği işyerlerinde 45 saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal ücretin saat başına düşen miktarının yüzde 25 yükseltilmesiyle ödenir.
Kısmi süreli çalışmanın gün içerisinde ne kadar saati kapsayacağı çok önemli. Yarı zamanlı olmaması halinde bu düzenleme çalışan anneye ve de işyerine pratik bir fayda sağlamaz. Ayrıca işveren kadın çalışanlara kısmi süreli çalışmaya geçmemeleri konusunda baskı da uygulayabilir.
Doğum izni sonrası kısmi süreli çalışmayı tercih eden annenin süt izni hakkından yararlanması mümkün olmayabilir. Zaten işyeri dışında olacağı için annenin ya yarı zamanlı çalışma hakkını, ya da süt izni hakkını tercih etmesi gerekecek.
Yarı zamanlı istihdamdan baba da yararlanabilecek. Hak, ebeveynlerin birisi tarafından kullanılabilecek, buna kendileri karar verecek.
İşvereni caydırabilir
Kadın istihdamı ile kadınlara bu yönde verilecek teşvikler hassas bir dengede düzenlenmek zorunda.
Kadınlar işgücü piyasasında özel olarak korunması gereken kesimlerden bir tanesi.
Anayasa Mahkemesi’nin 24 Aralık’ta memur emeklilerinin ikramiye hesaplanmasında 30 yıl sınırını kaldıran kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Dolayısıyla, artık 30 yılın üzerinde hizmeti bulunan memurlar, emekli ikramiyelerini bütün hizmet yılları üzerinden alabilecek. Böyle olunca 35 yıl hizmeti bulunan bir memur için, kıdem ve dereceye göre değişmekle birlikte ortalama 10 bin ila 17 bin TL arasında bir ikramiye farkı söz konusu olacak.
Emekli olduğunda bir yazlık veya araba alma hayali kuran emekliler için emekli ikramiyesindeki bu artış, yeni yıl hediyesi anlamına geliyor.
Herkes şanslı değil
Fakat ne yazık ki bütün memur emeklileri bu kadar şanslı değil. Karar, geriye dönük olarak işlemeyeceği için geçmiş dönemlerde emekli olanlar mağduriyet yaşayacaklar.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geriye dönük olarak yürümeyeceğine dair açık hüküm bulunuyor. Bu nedenle 7 Ocak 2015’ten önce emekli olmuş ve 30 yılın üzerinde hizmeti olan memurlar, bu karardan yararlanamayacak. Bu durumda eşitlik ilkesine aykırılık iddiası söz konusu olacaktır. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki değerlendirmesinin, iptal kararı öncesindeki kanun maddesinin herkese eşit şekilde
Kelime anlamı ‘bağımsız savaşçı’ olan freelance, serbest çalışmak anlamına geliyor. Yani, bir firmada çalışmayan kişilerin dışarıdan iş yapması demek. Özellikle bilişim, yazılım, mühendislik, grafik tasarımı alanlarında çalışanlar ile metin yazarları ve çevirmenler, bağımsız çalışanlara örnek olarak verilebilir.
Bağımsız çalışan kişi, kazancını belirli bir ücretle değil, yaptığı iş üzerinden genellikle saatlik çalışma karşılığında elde ediyor. Çalışma saatleri de yapılan işe ve kişinin isteğine göre değişiyor.
Bağımsız çalışanlar, yaptıkları işlerde veya yer aldıkları projelerde genellikle çalışacakları saati tahmini olarak belirleyip, uygun olduğunu düşündükleri saat birimlik ücret ile çarparak, karşı tarafa bir fiyat veriyorlar. Bağımsız çalışan kişiler, işverenin işini yapmakla yükümlüdürler. Buna karşılık, sigorta ve diğer hususlar müşterilerini ilgilendirmiyor.
Büyüyen bir pazar
Kullanıcı ve proje sayısıyla dünyanın en büyük serbest çalışma, dış kaynak kullanım ve kitle kaynak kullanım pazarı olan “freelancer.com”un verilerine göre; sadece bu internet sitesi üzerinden yaklaşık 250 ülke ve bölgede 14 milyon 129 bin işveren ve bağımsız çalışan (freelancer)
Asgari ücret salı günü açıklandı. 2015'in ilk altı ayında asgari ücret brüt 1.201 TL, net 949 TL olacak. İkinci altı ay ise brüt 1.273 TL, net 1.000 TL olarak uygulanacak.
Asgari ücret 2015'in ilk altı ayında yüzde 6, ikinci altı ayında yüzde 6 olmak üzere toplamda yıllık yüzde 12.4 artmış oldu. Artış işçiyi de, işvereni de mutlu etmedi. Her iki tarafta kendi cephesinden konuya ilişkin eleştirilerini sürdürüyor. Fakat asıl önemli olan asgari ücretin miktarından çok, asgari ücretle çalışan kişi oranı. Türkiye'de yaklaşık iki kişiden birisi asgari ücretle çalışıyor. Dolayısıyla asgari ücret yalnızca bir gösterge rakamı değil, pek çok ailenin geçimini sürdürmek zorunda olduğu bir ücret konumunda.
Asgari ücretin çalışma hayatı açısından önemi büyük. Çalışma hayatında pek çok parametre asgari ücrete endeksli. Prime esas kazanç alt sınırından, işsizlik maaşı alt ve üst sınırına, asgari geçim indiriminden idari para cezalarına kadar pek çok noktada asgari ücret üzerinden hesaplama yapılıyor. Dolayısıyla asgari ücret değişince pek çok konuda rakamlar da değişiklik gösterdi. İşte değişen rakamlardan bazıları...
Asgari ücret değişince ilk olarak çalışanların eline geçen net ücret