5510’a kısa mesaj at gündelikçiyi sigortalat

3 Nisan 2015

1 Nisan itibarıyla gündelikçilerin sigortalanması konusunda yeni düzenleme hayata geçti. Konuyla ilgili tebliğ çarşamba günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Dolayısıyla, çarşamba gününden itibaren 1 gün, 1 saat bile olsa ev hizmetleri kapsamında işçi çalıştıran herkes bu kişileri sigortalatmak zorunda. Peki, sigortalılık konusundaki işlemler nasıl yapılacak?

Sigorta bildirimi çalışılan ay içinde yapılmalı...
Ay içerisinde 10 günden az gündelikçi çalıştıran kişiler bu kişilere ilişkin bildirimleri gündelikçi çalıştırdıkları ay sonuna kadar yapabilirler. Ancak iş kazası yaşanması durumunda gündelikçinin mağdur olmasını engellemek adına bu bildirimin hemen yapılmasında fayda var.
Diğer yandan, bu şekilde iş kazasına maruz kalan gündelikçiye ilişkin bildirim www.turkiye.gov.tr adresinde yer alan “e-hizmetler” menüsünün altındaki “ev hizmetleri” kısmı seçilerek “iş kazası bildirim” bölümünden yapılabilecek. Bu bildirimin yapılması ile gündelikçinin yardımlardan yararlanması mümkün hale gelecek.

10 günden az çalışmada sigorta primleri nasıl hesaplanacak?
SGK gündelikçilerin sigortalanması konusunda 10 gün sınırını belirlemiş durumda. 10 günün altında çalışan gündelikçiler

Yazının Devamı

İşverene ‘teşvik’ işsizliğe çare mi?

31 Mart 2015

İşsizliğin artış gösterdiği dönemlerde teşvik uygulamaları önem kazanır. İşsizliğin içinde bulunduğumuz dönemde son dört yıl ortalamasının üzerinde olması teşvikler konusunu bugünlerde yeniden gündeme getirmiş oldu. En son açıklanan 2014 yılı Kasım ayı verilerine göre; genel işsizlik oranı 10,7 iken kadınların işsizlik oranı yüzde 13. Yine aynı dönemde 15 24 yaş arası genç nüfusun işsizlik oranı yüzde 19,9. İşsizlik rakamları özellikle kadınlar ve gençlerde Türkiye ortalamasının çok üzerinde. İşte bu noktada kadın ve gençlere yönelik teşvik düzenlemeleri var mı? Varsa da etkili olamıyor mu konusunu tartışmak gerekiyor.

Kadın ve gençler için
Halen uygulanmakta olan çok sayıda istihdam teşviki var. Ancak bu teşvikler içerisinde dezavantajlı gruplar olarak adlandırılan kadın ve genç çalışanlara yönelik teşvik uygulaması özel bir öneme sahip. Bu teşvik uygulaması Mart 2011’den bu yana devam ediyor. Bu teşvik için başvuruların sona ereceği tarih 31 Aralık 2015.
Kadın ve genç istihdam teşviki işverenlerce çok da iyi bilinen, anlaşılmış bir teşvik türü değil. Aslında bu teşvik kullanılabilse, işverenler belirli süreler boyunca kadın ve genç çalışanları için hiç prim

Yazının Devamı

Sigortasız gündelikçi çalıştırana ağır ceza!

29 Mart 2015

Gündelikçiler ve gündelikçi çalıştıranlar için 1 Nisan’dan itibaren yeni bir dönem başlıyor. Bu tarihten itibaren haftada bir gün, bir saat bile olsa evinde gündelikçi çalıştıranlar, SGK’ya bildirimde bulunacak.
Gündelikçiyi sigortalatmayan ev sahibine, bu durum tespit edildiği anda 5 asgari ücret, sigorta yaptırılmayan her ay için ise 2 asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacak. Dolayısıyla 1 yıldır evinde çalıştırdığı gündelikçiyi sigortalatmayan ev sahibine toplamda 27 asgari ücret karşılığı 32 bin 440 TL idari para cezası uygulanması mümkün.

10 günden fazla çalışanlar
Ay içerisinde 10 gün ve üzerinde çalıştırılan gündelikçiler için SGK’ya sadece bir defalık tek bir bildirim yapılacak. SGK, ev sahibinin bildirdiği kazanç üzerinden bu kişiler için yüzde 32.5 oranında prim hesaplayacak. Hesaplanan prim bildirim yapan kişinin SGK’ya bildirdiği banka hesabından düşülecek ve sigortalılık işlemleri tamamlanacak. Fatura ödemesinde olduğu gibi bankaya talimat verilecek, SGK da ev sahibinin banka hesabından primi her ay otomatik olarak çekecek. Ne zamanki evde çalışanla yollarınız ayrıldı, o zaman da SGK’ya yine tek bir nüsha formla durumu internet üzerinden

Yazının Devamı

İZİN SÜRESİ EN FAZLA 3’E BÖLÜNEBİLİR

26 Mart 2015

Soru: Yıllık iznimi 14 gün olarak kullanmak istiyorum. İşveren parça parça kullandırmak istiyor. Yıllık iznimi tek parça olarak kullanamaz mıyım?
Cevap: Yıllık izin süresi, işçi ve işverenin anlaşması şartıyla en fazla 3’e bölünerek kullanılabilir. Yıllık iznin parça parça kullandırılması halinde bölünen sürelerden bir bölümünün 10 günden az olmaması gerekmektedir. Yani işyerinde 3 yıldır çalışan bir işçinin 14 günlük yıllık izni, 10 gün, 2 gün ve 2 gün olmak üzere bölünebilir. Bu noktadaki amaç, yıllık izinlerin işveren tarafından fasılalarla verilerek işçinin sürekli dinlenme hakkının engellenmemesidir. İşverenin yıllık izni 3’ten fazla parçaya bölmesi mümkün olmadığı gibi, bir bölümünü de 10 günden az kullandırmak istemesi kanuna aykırıdır.

Yol izni hakkı var
Yıllık izne çıkacak işçiye işverenin yol izni de vermesi gerekebilir. Yıllık iznini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir ilde geçirecek çalışana, isteği halinde ve bu durumu belgelemesi şartıyla toplam 4 güne kadar yol izni verilmek zorundadır. Fakat uygulamada genellikle yol izninin işçilere verilmediği görüyoruz.
Yıllık ücretli iznin kullanılacağı tarih konusunda ise işverenin kararı önemlidir.

Yazının Devamı

İntibakta umutlar davalara endeksli

24 Mart 2015

Emeklilik bütün çalışanların hayalini kurduğu, daha çalışırken ne yapacağını planladığı güzel bir dönemdir. Pek çok çalışan, emekli olma hayaliyle çalışırken pek çok şeye katlanıyor. Amirinin davranışlarına tahammül ediyor, her sabah erkenden işine gitmek için trafiğe sabrediyor... Bunların tamamı emeklilik döneminde rahat etmek için katlanılan şeyler.
Ancak Türkiye’de emeklilik döneminde düşük gelir yüzünden hayat standardı da bir anda düşüyor. Özellikle 2008 sonrasında düşen “emekli aylık bağlama oranları” sonucunda pek çok emekli, geçmiş döneme göre çok daha düşük emekli aylıkları almaya başladı. Böyle olunca da, çalışırken kurulan hayaller maalesef emeklilik döneminde gerçeğe dönüşemiyor.

2000 öncesine uygulandı

Emekli aylıklarında oluşan hesaplama farklılıkları, en çok 2000 yılı sonrasında emekliye ayrılanları etkiliyor. Çünkü bu tarihten sonra aylık bağlama oranının düşmüş olması, daha düşük emekli aylığı anlamına geliyor. Ayrıca 2000 yılı öncesi emekliler için intibakın hayata geçirilmesi de, 2000 yılı sonrasında emekli olanlar için mağduriyetin artmasına neden oldu.
2000 yılı öncesi emekli olanlara intibak yapılmasıyla, emeklilerin aylık hesaplamalarından

Yazının Devamı

Sosyal yardımlar çığ gibi büyüyor

22 Mart 2015

Sosyal güvenlik sisteminin 3 ayağı var... Sosyal sigorta, sosyal hizmet ve sosyal yardım. Sosyal sigorta sistemi, prim ödeme ve karşılığında bazı hizmetlerden yararlanma esasına dayanıyor. Çalışanların emeklilik hakları gibi... Sosyal hizmet, sigorta sisteminin dışında kalmış kişilere doğrudan yardım yapılmaması ve bu kişilere belirli hizmetlerin sağlanması anlamına geliyor. Örneğin, yaşlılara yönelik bakım ve ulaşım hizmeti sağlanması... Sosyal yardım ise doğrudan gerekli koşulları sağlayan kişilere parasal veya ayni şekilde yardım yapılması anlamını taşıyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre, 3 milyon haneye 20.4 milyar TL sosyal yardım yapılmış. Yapılan sosyal yardımların gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 1.38. Türkiye’de yaklaşık 19.4 milyon hane var. Bu iki rakam birbirine oranlandığında hanelerin yaklaşık olarak yüzde 15’ine sosyal yardım yapıldığını söylemek mümkün. Ortalama hane halkı büyüklüğünün 3.8 olduğunu ortaya koyan istatistiklere göre toplamda 11.5 Milyon kişiye sosyal yardım yapılması söz konusu.
Sosyal yardım alan 3 milyon hanenin 2 milyon 274 binine sosyal yardımlar düzenli olarak yapılıyor. Yani, söz konusu hanelerin

Yazının Devamı

Ücret Garanti Fonu’yla ilgili merak edilenler...

19 Mart 2015

Soru: İşverenim iflas etmek üzere. Ücret Garanti Fonu diye bir şey duydum. İşverenim iflas ederse, ben de bu fondan maaşımı alabilir miyim? Daha önce bu fona prim ödemedim...

CEVAP: Ücret Garanti Fonu, İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında kurulan ve işçi ücretlerinin belirli bölümünü garanti altına alarak, işveren iflas etse de ücretlerin bir süre daha ödenmesini sağlayan sistemdir. Bu fondan yararlanmak için bazı koşullar gerekiyor.
Öncelikle bir işçinin Ücret Garanti Fonu’ndan yararlanabilmesi için işvereninin konkordato ilan etmesi, aciz vesikası alması, iflas veya iflas ertelemesi kararı aldırtması, bu durumlar nedeniyle ödeme güçlüğüne düşmesi gerekmekte. İşçinin kendi kusuru olmaksızın, yalnızca işverenin batması ve işyerini kapatacak olması nedeniyle mağduriyetini önlemek amaçlı kurulan fon, bu anlamda işçilerin ücretlerini, işverenin kötü yönetimine ve ekonomik kriz koşullarına karşı korumakta.

Tüm işçiler yararlanamaz
Bu 4 durumun yaşanması halinde işçilerin ücret ödemelerinin 3 ay daha sürdürülmesi için bu fon devreye giriyor.

Yazının Devamı

İşsizlik Fonu’ndaki para işsize gitmiyor

17 Mart 2015

İşsizlik her geçen gün artıyor. İşsizlik maaşına başvurular da çığ gibi büyüyor. İşsizlik Sigortası’nın başladığı Mart 2002’den 28 Şubat 2015’e kadar 5 milyon 451 bin kişi işsizlik maaşı için başvurmuş. Bu kişilerden 3 milyon 842 bini işsizlik ödeneği almaya hak kazanmış. Bu sürede toplam 8 milyar 802 milyon TL ödeme yapılmış. Fonda halen 83 milyar 377 milyon TL var.
Şu an itibariyle 3 milyon 145 bin kişi işsiz. İçlerinden 323 bini işsizlik parası alıyor. İşsizlerin yüzde 10’u işsizlik parası alıyor. Almanya’da işsizlik maaşı alanların oranı toplam işsizlerin yüzde 40’ına, İtalya ve Avusturya’da yüzde 25-30’a çıkıyor.

Fondaki para işsize gitmiyor

Türkiye’de işsizlik fonunda toplanan paranın sadece yüzde 9.4’ü işsizlik parası olarak ödenmiş. Bu oran Belçika’da yüzde 71, Fransa’da yüzde 46, İspanya’da yüzde 25, bizden kötü tek ülke Slovakya’da ise yüzde 8.3 düzeyinde.

Şubatta 81 bin başvuru

Son iki yılda işsizlik başvurularının hızla arttığı görülüyor. Sadece Şubat 2015’te işsizlik ödeneğinden yararlanmak üzere 81 bin 338 kişi İŞKUR’a başvurmuş.
Şubat 2013 Şubat 2015 arasında işsizlik maaşı alanların sayısında yaklaşık 88 bin kişilik bir artış var. Bu dönemde

Yazının Devamı