Ekrem Bora ve Yeşilçam’ın patronları

3 Nisan 2012

Atıf Yılmaz’ın 1966’da çektiği “Pembe Kadın” filminde Yıldız Kenter ve Sema Özcan ana-kızı oynuyordu.
Filmde ikisi, aynı adama âşık oluyordu.
Ve o adam, Ekrem Bora’ydı.
Safa Önal, Mithat Alam Film Merkezi’ndeki bir söyleşide Ekrem Bora’yı bu özelliğiyle takdim etmişti:
“Aralarında 20 yıllık zaman farkı, görgü farkı, beğeni farkı olan anne-kızın birlikte seveceği adam... Ekrem budur.”
* * *
Önceki gün kaybettiğimiz Ekrem Bora, benim hafızamda “kızların anneleriyle birlikte âşık olacağı adam”dan ziyade arada gazino patronu rolüne bürünen bir “kötü adam” olarak yer etmiştir.

Yazının Devamı

Gençler için bir rol model

1 Nisan 2012

Boğaz’da mehtaplı bir gece... Gecenin ikisinde kapı çalınıyor.
Halet ile Nail fırlayıp açıyorlar.
Kapıda Orhan Veli... Yanında bir avukat arkadaşı... Kafayı bulmuşlar. Küçücük bir botla Boğaz’dan gelmişler.
“Hadi Fenerbahçe’ye gidiyoruz. Kahvaltıya yetişiriz” diyorlar.
Vazgeçirmek ne mümkün... Dördü, daha büyücek bir sandala doluşuyor.
Nail yüzme bilmiyor. Öbür ikisi sarhoş.
Halet hamlaya geçiyor. Akıntıları hesaplayarak sabaha Fenerbahçe’ye ulaşıyor. Yorgun argın kayalıklara çıkıp uyuyorlar.

Yazının Devamı

Niye Ergenekon’u gizliyorsunuz?

31 Mart 2012

Köşe yazarlarının bir bölümü, “Ergenekon” diye bir örgüt olmadığını, bunu Hükümet’in, muhalifleri içeri tıkmak için uydurduğunu düşünüyor.
Bir bölümü ise Sivas yangınından darbe hesaplarına, Danıştay baskınından şike davasına kadar her şeyin altında Ergenekon olduğuna inanıyor.
Bir de benim gibiler var. Yani “Ergenekon diye tehlikeli bir derin devlet yapılanması var; ama Hükümet, bununla uğraşmak yerine, muhaliflerine ‘Ergenekon’ yaftası yapıştırarak davayı başka bir hesaplaşmaya alet ediyor” diyenler...
Dava ilerledikçe bu sonuncu grup giderek kalabalıklaşıyor.
* * *
Metropol araştırma şirketinin yeni açıkladığı veriler, halkın çoğunluğunun da böyle düşündüğünü ortaya koydu.
Buna göre kamuoyunun yarısından fazlası Ergenekon’u “terör örgütü değil, çıkar amaçlı bir suç örgütü” sayıyor.

Yazının Devamı

Kızıldere’nin 40. yılında Mahir’le...

29 Mart 2012

“Mahir” adlı bir liseliyle tanıştım dün... Adını aldığı kişiyi ne kadar tanıdığını sordum.
Aklı erince araştırmış Mahir Çayan’ı; kitaplarını karıştırmış.
“Okudukça heyecan duydum” dedi.
Ama Çayan ve arkadaşlarının kaçırdığı İsrail Konsolosu Elrom’un ve NATO görevlisi 3 İngilizin öldürülmesi bahsinde durup düşünmüş.
İsmini taşıdığı adamın, birilerinin canına kastetmiş olduğunu öğrenince üzülmüş.
* * *
Yarın “Kızıldere katliamı”nın 40. yıldönümü...

Yazının Devamı

Tepeden inmecilik değişmedi, tepe değişti

27 Mart 2012

Bugün CHP grubu, Tandoğan’da “4+4+4”ü protesto mitinginde toplanacak.
Adı “milli” olan iki bakanlıktan birinin, bu kadar hayati bir konuyu, yangından mal kaçırır gibi çıkarmaya çalışması, bir sakat doğumu haber veriyor.
Kılıçdaroğlu, parti grubunu mitingde toplama kararıyla konuya verdiği önemi ve kamuoyu tepkisini sergilemek istiyor.
AKP kararı eleştirdi. Başbakan Yardımcısı Arınç, “Anayasayı, içtüzüğü biliyorsanız grup toplantısını parlamento dışında yapamazsınız” dedi.
Sayın Arınç’a daha 9 ay önce, 30 Haziran 2011 tarihinde, partisinin grup toplantısının AKP Genel Merkezi’nde yapıldığını hatırlatmak isterim.
Keşke Başbakan’ın konuşmasına gözyaşı döktüğü o gün de bunu hatırlatsaydı.
* * *

Yazının Devamı

Beyler, uzatmayın artık!

25 Mart 2012

Bir internet sitesi... Tecavüz haberi veriyor. “Bartın’da ilköğretim öğrencisi 14 yaşındaki Ç.K.’ya tecavüz ettikleri gerekçesiyle 22 kişi gözaltına alındı.”
Haberin hemen altında bir ilan:
“Beyler, anında 7 cm uzamak mümkün. Nasıl mı? Tıklayın!”
Pes!
* * *
Dünkü Milliyet’in manşetine yerleşen haber, Bartın’da bir köy ilköğretim okulunda okuyan Ç.K.’nın, son dönemde durgun ve içe kapanık hale geldiğini yazıyor.
Durumdan kuşkulanan okul yönetimi bir uzman psikolog eşliğinde küçük kızla görüşmüş.

Yazının Devamı

Muhatap ithalatı

24 Mart 2012

AKP’nin Kürt sorununda yeni yol haritası ortaya çıktı. “Yeni” dendiğine bakmayın. Bizim 90 model eski harita:
“PKK ile silahlı mücadele devam edecek.
Örgütle sadece silah bırakması için görüşülecek.
Çözüm için ipleri Kandil’in elinde olmayan partiler muhatap alınacak.”
Başbakan BDP’yi “İpleri Kandil’in elindeki parti” saydığına göre BDP muhatap değil.
O halde iki soru sormalıyız:
1- AKP her attığı adımım meşruiyetini, “arkamda halkın yarısının oyu var” diye savunurken, Güneydoğu’da halkın çoğunluğunun oyunu alan bir partiyi muhatap almazsa “milli irade”yi hiçe saymış olmayacak mı?

Yazının Devamı

Ahmet Türk’ü çok ararsın Devlet Baba!

22 Mart 2012

Bugüne dek yetişen her nesli kırıp geçirdin Devlet Baba...
Özgürlük istediler, dövdün.
Bağımsızlık dediler, astın.
Demokrasi talep ettiler, hapsettin, işkence ettin, ezdin.
Vurursam, asarsam, yasaklarsam ufalarım, sustururum, boyun eğdiririm sandın.
Gencine düşman bir ülke yarattın.
“Ey vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz” marşıyla yetişen nesil, senin hoyratlığına kurban gitti.

Yazının Devamı