Önce sanat koleksiyonu, şimdi de kendisi bir serginin ana konusu.
Üstelik kendi portresini anlatan sergi Los Angeles’ta uluslararası bir müzede Hammer Museum’da açıldı ve 19 Şubat 2023’e kadar devam edecek.
Peki ama önce sanat koleksiyonu açık artırmaya çıktığında bir ikonun sanat koleksiyonu dediğimiz, şimdi ise hayatını anlatan bir sergiye bir müzenin ev sahipliği yaptığı bu efsane isim kim?
Joan Didion’dan bahsediyorum, kendisi 2021’de 87 yaşında hayata veda etti.
80’li yaşlarda Celine gibi cool bir moda markasının yüzü oldu.
Bir model, oyuncu ya da şarkıcı da değildi, gazeteci ve yazardı Joan Didion.
Master sommelier İsa Bal ve executive şef Jonny Lake’in Londra’da açtığı Trivet adlı restoran bu yıl 1 Michelin yıldızı kazandı, Bal ise Michelin Rehberi Büyük Britanya ve İrlanda Sommelier Ödülü’ne layık görüldü. Türkiye’de doğup büyüyen İsa Bal’dan başarı hikayesini dinledik
Michelin Rehberi’nin sonunda Türkiye’ye geldiği günlerde Londra’da Michelinli bir sommelier ile tanışıyorum. Evet, doğru okudunuz, Michelin Rehberi genelde restoranları ve şefleri yıldızla ödüllendiriyor. İşte o yüzden Londra’da yaşayan master sommelier İsa Bal’ın 2022 Michelin Rehberi Büyük Britanya ve İrlanda Sommelier Ödülü’ne layık görülmesi çok büyük başarı. Üstelik de Adanalı bir Türk sommelier olması da ayrıca ilginç.
“Ben şarabın içine doğmadım. Şarap yapan bir büyükbabam olduğunu iddia edemem, aslında 19 yaşıma kadar hiç şarap içmedim sanırım. Doğaya her zaman büyük bir ilgi duymuşumdur; olayların nasıl, ne zaman ve neden olduğu,
Her geçen gün daha da çok değerini anlıyoruz ve daha da coşkulu kutlamak istiyoruz Cumhuriyet Bayramı’mızı.
Kutlamaların zaman zaman çeşitli nedenlerden iptal edildiği oluyor. 29 Ekim bile herhangi bir uzun hafta sonu tatili kadar sıradanlaştırılabiliyor bazen istemeden. Son yıllarda 29 Ekim ile ilgili gelen basın bültenlerinin çoğu ne yazık ki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları hakkında değil. Tuhaf ama yakın tarihlere denk gelen Cadılar Bayramı eğlenceleri hakkında.
Cadılar Bayramı’nı gavur icadı olarak görecek, çocukların giyinip şeker çikolata peşinde koştuğu bir güne gereğinden fazla anlam yükleyecek değilim. Ama yine de tuhaf geliyor, bizim için bu kadar değerli bir bayramda bize ait olmayan bir eğlencenin peşinde koşulması. Her ülkenin tek bir bağımsızlık günü var. En azından yılda bir kez de olsa bunu hatırlamalı ve kutlamalı.
Bugün tek bir bayram var bizim için, her zaman da öyle olacak.
RESTORAN SAHİBİ KENDİ KENDİNİ YASAKLADI
Hatırlayacaksınız New York’taki Balthazar ve Pastis adlı popüler restoranların sahibi Keith McNally ile ünlü talk şov
Londra Müzesi, şehrin ikonik gece kulübü, elektronik müzik mekânı Fabric’i sergi alanlarından biri hâline getirdi.
Bu iş birliğinin ilk sergisi ise Turner ödüllü sanatçı Tai Shani’nin bir performansı.
Hatırlayacaksınız, benzer örnekleri daha önce Berlin’de de görmüştük.
Dünyanın en çılgın gece kulübü Berghain sanat mekânına dönüşmüştü.
Berghain klasik bir gece kulübü değil, farklı türlerde elektronik müziğin çalındığı odalara bölünmüş dev bir yapı.
Hiçbir yerinde oturacak alan yok, çünkü herkes dans ediyor.
İçeride fotoğraf çekmek kesinlikle yasak.
Art Basel bu yıl ilk defa Paris’te yeni bir sanat fuarıyla, Paris+ par Art Basel’le gündemdeydi.
Fuarın ilk edisyonu yüksek satış oranı, şehir çapında programlar ve tabii uluslararası koleksiyonerler ve kurumlardan gelen güçlü katılımla dikkat çekti.
Paris+ par Art Basel’in ilk edisyonu, bir haftalık yoğun satışların ardından 23 Ekim Pazar günü sona erdi.
Fuar, VIP günleri ve halka açık günleri boyunca toplam 40 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Paris’in kültür kurumları ve şehri ile dinamik bir iş birliği programı sayesinde Grand Palais Éphémère’in ötesine uzandı.
Şehirde 20’den fazla kamuya açık alanda çalışmalar görüldü.
Paris+ par Art Basel’in açılış edisyonu Fransa’da yer alan 61 katılımcı da dâhil olmak üzere 30 ülke ve bölgeden önde gelen 156 galeriyi bir araya getirdi.
Melisa Tapan, Gate 27adını verdiği uluslararası konuk sanatçı ağırlama programıyla genç sanatçılara uluslararası bir ağ kurmak için çalışıyor. Şimdi ise hedefi “Yaratıcı Zanaat Projesi” ile sanat ve zanaat arasındaki ilişkiyi güçlendirmek
Türkiye’deki çağdaş sanat meraklılarının Frieze sanat fuarı nedeniyle Londra’ya akın ettiği günlerde, Melisa Tapan, Gate 27’deki yenilikleri Yeniköy’deki yerinde anlatmayı tercih etti. Çünkü sürekli işinin başında olmak, kısa bir süreliğine bile seyahate gitse koşarak geri dönmek istediğini anlatıyordu.
Doğrusu beni en çok bu etkiledi. Elbette, Gate 27’de yaptıkları, sanatçılara yarattığı imkanlar ve sanatçılara birçok koleksiyoner gibi tepeden bakmadan onlarla dirsek dirseğe çalışabilme hali de önemli. Ama çağdaş sanat piyasasının biraz içinde olunca, global sanat takvimini körü körüne takip etmek yerine kendi takvimini belirlemiş ve kendi yolunda emin adımlarla ilerleyen genç bir kadın belli ki ileride iyi bir rol model olacak
Mamut Art Project, Türkiye’de genç sanatçıların işlerini koleksiyonerlere ulaştırabilmek için öncü oldu.
Genç sanatçıların işlerini sanatseverlere ve koleksiyonerlere ulaştırabilmesi ve tabii işlerin koleksiyonerler tarafından satın alınması önemli.
Bu, genç sanatçıların gelecek vaat ettiğinin de bir göstergesi aslında.
“Günümüzde sanatın çoğunluğa ulaşamadan, galeriler ve büyük koleksiyonerler arasında sıkışıp kaldığını, steril galeri alanları dışında görünürlük kazanamayan çok yetenekli sanatçılar olduğunu üzülerek görüyoruz. Yolun başındaki sanatçılar, yeteneklerini tanıtabilecekleri ortamlara zor ulaşıyor. Sanatsever cephesinde ise, sanata sadece çok üst bir tabakanın ulaşabileceği gibi yanlış bir düşünce yaygın. Mamut’u bu anlamdaki bir açığı kapatma umuduyla tasarladık” diye anlatmıştı projenin fikir sahibi Seren Kohen 10 yıl önce ilk başladıklarında.
Gençlere fırsat sunuyor
Elbette, 10 yılda Türkiye çağdaş sanat dünyasında birço
Art Basel bu yıl ilk defa Paris’te yeni bir sanat fuarıyla karşımıza çıkıyor ama fuarın adı Art Basel Paris değil.
Paris + par Art Basel adıyla kurulan yeni fuar dün VIP ön izlemeyle açıldı, 23 Ekim’e kadar devam edecek.
Paris + par Art Basel son 47 yıldır FIAC çağdaş sanat fuarına ev sahipliği yapan Grand Palais’de her ekim ayında düzenlenecek.
Fuarın ismindeki artı çok önemli.
Bu, sanat artı moda, sanat artı tasarım demek anlamına geliyor.
İlk iki etkinlik, Grand Palais renovasyonda olduğu için geçici bir mekân olan Grand Palais Éphémère’de gerçekleşecek.
Art Basel’in küresel direktörü Marc Spiegler, Paris’in yalnızca sanat galerileri ve müzeleriyle değil, tüm “yaratıcı sınıfı” ile çalışmayı umduğunu söylüyor ve tabii yeni fuarda “Fransız dokunuşu”nun dikkat çekeceğini ekliyor.