Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Melisa Tapan, Gate 27adını verdiği uluslararası konuk sanatçı ağırlama programıyla genç sanatçılara uluslararası bir ağ kurmak için çalışıyor. Şimdi ise hedefi “Yaratıcı Zanaat Projesi” ile sanat ve zanaat arasındaki ilişkiyi güçlendirmek

Türkiye’deki çağdaş sanat meraklılarının Frieze sanat fuarı nedeniyle Londra’ya akın ettiği günlerde, Melisa Tapan, Gate 27’deki yenilikleri Yeniköy’deki yerinde anlatmayı tercih etti. Çünkü sürekli işinin başında olmak, kısa bir süreliğine bile seyahate gitse koşarak geri dönmek istediğini anlatıyordu.

Haberin Devamı

Doğrusu beni en çok bu etkiledi. Elbette, Gate 27’de yaptıkları, sanatçılara yarattığı imkanlar ve sanatçılara birçok koleksiyoner gibi tepeden bakmadan onlarla dirsek dirseğe çalışabilme hali de önemli. Ama çağdaş sanat piyasasının biraz içinde olunca, global sanat takvimini körü körüne takip etmek yerine kendi takvimini belirlemiş ve kendi yolunda emin adımlarla ilerleyen genç bir kadın belli ki ileride iyi bir rol model olacak diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Melisa’yla ortak arkadaşlarımız sayesinde tanıştım ve sanırım beni en çok etkileyen duyduğu merak ve heyecan oldu. İşte zaten tutku da bu merak ve heyecanla birlikte geliyor. Bu kadar imkan içinde büyüyüp hala tutkulu ve çalışkan olabilmek ve tutkuların peşinden gitmek çok değerli.

Sanatçılarla  zanaatkarları bir araya getiriyor

Kentin dokusuna yeni katmanlar

İşte o yüzden Gate 27’nin yeniliklerini anlatacağını duyduğumda hiç tereddüt etmeden kendime zaman yarattım ve Yeniköy’de Melisa Tapan’ı ziyaret ettim.Yanında sanatçı Bilal Yılmaz ile küratör Lydia Chatziiakovou da vardı. 

Gate 27’nin en başından beri en büyük destekçilerinden Beral Madra da. Konu, sanat ve zanaat arasındaki ilişkiyi haritalandırma hedefiyle yola çıkan “Yaratıcı Zanaat Projesi”ydi. Amaç, yaratıcı yaklaşımlarla geleneksel el sanatlarını deneysel bir üretim altında buluşturmak, uluslararası sanatçıların İstanbul’un zengin zanaat kültürünü keşfetmelerine, zanaatın kentin sosyal yaşamına ve dokusuna yansımalarını farklı açılardan görmelerine, zanaat atölyeleriyle etkileşime geçmelerine ve yeni katmanlar eklemelerine olanak sağlamak. Burada “Yaratıcı Zanaatkar İşbirliği” (Creative-Craft Collaboration) programının ilk misafir sanatçısı olan Mahzaib Baloch ile bölge zanaatkarlarının iş birliği ile ortaya çıkardıkları “Ro-Thog” adlı eseri de ilk kez sergilendi.

Haberin Devamı

Projedeki ilk misafir sanatçı

Projenin ilk misafir sanatçısı, Mahzaib Baloch, Gate 27 Konuk Sanatçı Programı kapsamında İstanbul’da kaldığı iki aylık süre boyunca, zanaat atölyelerinde üretimin çeşitliliğini ve zenginliğini deneyimledikten sonra, sanatsal pratiğini İstanbul’un en deneyimli kakma ustalarından Thomas Usta’nın sanatıyla birleştirdi ve bu iş birliğinin sonucu olarak çok değerli bir eser ortaya çıkardı. Bu eser, Thomas Usta tarafından oyulmuş ve daha sonra Baloch tarafından bir patina elde etmek için yapay olarak manipüle edilmiş bir bakır levhadan oluşuyor. Eserde geleneksel Ortadoğu halılarında görülen hayat ağacı deseninden esinlenildiği gözlemleniyor. Birbirine bağlı anlamlar, bilgiler ve etkileşimlerle dolu olan iki unsur -bakır ve kağıt- farklı zamanları, yerleri, gelenekleri ve nesilleri kapsayan benzersiz bir çerçevede yan yana kuruldu. Bu arada Gate 27’yi bilmeyenlere anlatalım Melisa Tapan’ın 2019’da kurduğu bir uluslararası konuk sanatçı programı. Hedef, sanatı bir araştırma yöntemi olarak ele alıp sanatçı, araştırmacı ve akademisyenleri, ekoloji, sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve yerel yaratıcı ağlar etrafında bir diyalog kurmak.

Haberin Devamı

Sanatçılarla  zanaatkarları bir araya getiriyor

Melisa Tapan (ortada), küratör Lydia Chatziiakovou ve küratör Bilal Yılmaz’la.

Koleksiyoner olmayı daha ileri taşımak istedi

Aslında her şey New York’ta başladı, Melisa Tapan Columbia Üniversitesi’nde Ekonomik ve Siyasal Kalkınma yüksek lisansını yaparken sık sık sanat galerilerini, müzeleri gezdi, kendi gibi genç sanatçılarla tanıştı, en çok da New York’taki kendini geliştirmeye odaklı ekosistemden etkilendi.

Annesi Sevil Sabancı, dedesi Sakıp Sabancı gibi iyi bir koleksiyoner olmayı daha ileri taşımak istedi. Kendi tanımıyla meraklı bir karakteri olduğu için sanat eseri toplamanın dışında sanat üretim sürecinin de içinde olmak istediğine karar verdi. İşte bu aşamada master’ini tamamlayıp İstanbul’a döndüğünde İstanbul’da Gate 27’yi kurdu.

Melisa Tapan, sanatçılara nasıl destek olabileceğinin çok farkında, sadece konuk sanatçı ağırlama programı yapmak değil, genç sanatçılara uluslararası bir ağ kurmak istiyor. Elbette, Sabancı Üniversitesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’nden gelen kültürel mirasın da bunda etkisi çok. Sürdürülebilirlik ve ekonomik kalkınma kapsamında zanaat olmak üzere iki ana dalda programlar bu sezon Gate 27’de yine ön planda olacak.

“Türk olarak biz kimiz sorusunun üstüne gitmek hoşuma gidiyor” diyor Melisa Tapan. “Gate 27 konuk sanatçı programına katılacakları artık ben seçemiyorum, pilot dönemde ben seçim yapabiliyordum ama artık danışma kurulumuzun karar verdiği bir süreç var” diye de ekliyor. Hatırlatalım, Gate 27 danışma kurulunda Beral Madra, Dr. Nazan Ölçer, Assoc. Prof. Selçuk Artut ve Prof. Dr. Ahu Antmen yer alıyor.