Venedik’te gurur verici vardiya

26 Mayıs 2018

Murat Tabanlıoğlu, Ertuğ Uçar gibi Venedik Mimarlık Bienali’nde önceki Türkiye Pavyonları’na imza atan mimarlarla, Han Tümertekin, Nevzat Sayın, Hasan Çalışlar, Gökhan Avcıoğlu, Selim Cengiç gibi değerli mimarlarla Türkiye Pavyonu’nun açılışındayız.

Bu yılki ‘Vardiya’ adlı serginin küratörü Kerem Piker.

Mimari kadar egonun güçlü olduğu bir alanda bu kadar güçlü ismin bir arada dayanışma içinde olması sevindirici.

Tabii bunda Venedik Bienali’ne bin bir güçlükle kalıcı bir Türkiye Pavyonu kazandıran İKSV’nin rolü büyük.

İKSV denince akan sular duruyor, herkes bir ucundan tutup yapılan güzel işlere destek olmak istiyor.

“Bu yıl daha da çok etkilendim” diyor Bülent Eczacıbaşı kısa sohbetimizde.

Projenin çıkış noktası mimarlık öğrencilerine bienalle ilgili sorular sorulmasıyla olmuş.

Bienalde diğer gördüğümüz sergilerin aksine Türkiye Pavyonu sürekli değişen, yenilenen, daha çok paylaşım ve birlikte üretim yapılan bir yer haline getirilmiş.

Yazının Devamı

İstanbul Modern’e kavuştuk

24 Mayıs 2018

Salı akşamı itibarıyla Beyoğlu, özlediğimiz cıvıl cıvıl günlerine geri döndü.

İstanbul Modern’in Meşrutiyet Caddesi’ndeki geçici mekânına taşınmasıyla, İKSV ve Soho House’a komşu gelmesiyle bölgeye eski günlerdeki hareketlilik de geldi.

Tabii bu da en çok İstanbullu kültür-sanat etkinlikleri takipçilerini sevindirdi.

Salı akşamı İstanbul Modern’in önündeki müthiş kalabalık da bunun canlı kanıtıydı aslında.

Koleksiyonerler de sanatçılar da dikkat çekiyordu bu kalabalık arasında.

Bir de İstanbul Modern’in geçici mekânında açılış sergisi olan değerli sanatçı Anthony Cragg ile fotoğraf çektirme yarışında olanlar vardı tabii.

Neyse ki daha sonra Anthony Cragg, müze yönetimi ile İKSV binasının üstündeki Firuze’de rahat bir nefes aldı.

Yazının Devamı

Yılın düğününden geriye kalan dersler

22 Mayıs 2018

- Ayakta kalabilmek için çağa ayak uydurmak şart. Zamanın gerisinde kalmamak için kim olursanız olun, İngiliz kraliyet ailesi de olsanız, çağın gereklerine göre tüm kuralları esnetmek gerekiyor.

- Artık ırklar, dinler, azınlıklar nedeniyle gereksiz yargılanmak yok. Devir, azınlıkların, farklı din, dil, ırk ve görüşlerin yüceltildiği ve herkesin birbirine saygı duyduğu bir devir.

- Kadınların yaşı ya da daha önce evlenip boşanmış olması artık eskisi gibi bir önem taşımıyor. Kadınlar da pekâlâ kendilerinden yaşça küçük erkekleri tercih edebiliyor. Hatta kiliseye artık babalarının kollarında değil, kendi başlarına da yürüyerek girebiliyorlar. Babanın kızını evleneceği erkeğe elleriyle teslim etmesi de artık geride kalan bir gelenek. Bu da kadınlar için bir zafer.

- Çocuğunu tek başına yetiştirmiş bağımsız ruhlu bir anne, kendi evinden uzak başka bir ülkede kraliyet ailesine karşı kendi ailesini tek başına temsil edebiliyor ve duruşu, gururu ve asaletiyle düğünün en çok beğenilen ve övgü alan kişisi oluyor. Bekâr anneler artık daha çok saygı görüyor.

- Sadelik giderek daha da ön plana çıkıyor. Kraliyet düğününde bile ne gösterişli bir gelinlik, ne gösterişli takılar var artık. Ne kadar

Yazının Devamı

Yaz sezonunu açıyoruz

20 Mayıs 2018

2018 yazında bizi neler bekliyor? Öncesinde 2017 yazını hatırlayalım, Bodrum’dan Çeşme’ye, Boncuk’tan Akyaka’ya, Mikonos’tan İbiza’ya bakın geçen yazdan geriye neler kaldı?

19 Mayıs tatili itibarıyla yaz sezonunu resmen açıyoruz. Bodrum, Dalaman, Antalya uçuşları dolu; bilet fiyatları yükseldikçe yükseliyor, Avrupa uçak biletlerinin fiyatlarını neredeyse geçmiş durumda. Daha sezon yeni yeni açılırken bile böyle olması ürkütücü, temmuzu, ağustosu düşünmek bile istemiyoruz bu durumda. Şimdi güzel şeyler düşünelim, önce bir hatırlayalım; geçen yaz nasıl geçmişti, en çok nerelere gitmiş, neler yapmıştık?

Geçen yaz ışık hızıyla toparlandık, ne olursa olsun herkes yazı en iyi şekilde geçirmeye baktı. Bodrum-Çeşme hattında geçen yazın en ürkütücü ve üzücü yanının mafyatik olayların artması olmasına rağmen. Evet, restoranlarda, gece kulüplerinde herkes “Bugün kavga çıkar mı?” endişesi yaşadı. Yine de her şeye rağmen İzmir, Bodrum, Antalya, Dalaman uçaklarında yer bulmak bile meseleydi. Trafikten Bodrum’a, Ortakent’e inmek, Yalıkavak’a ulaşmak imkansıza yakındı. Giriş ücreti euro ile alınan plajlarda bile hafta içi bir günün kalabalığı halk plajlarından daha yoğundu. Astronomik fiyatlara

Yazının Devamı

Tarihi gün: 25 Mayıs

19 Mayıs 2018

Mark Zuckerberg’e ABD Senatosu tarafından sorulan sorulardan biriydi, “Dün gece hangi otelde kaldığını bizimle paylaşır mısın, geçen hafta kimlerle mesajlaştığını bizimle paylaşır mısın?”

“Herkesin önünde bu sorulara cevap vermek istemem” dedi Zuckerberg.

Oysa hepimiz biliyoruz, Facebook tüm kullanıcılarının gece nerede uyuduğundan kimlerle mesajlaştığına her türlü bilgiye sahip.

Ve tabii bu bilgileri istediği gibi kullanıp kullanıcılarını reklamlarla istediği gibi manipüle etme gücüne de sahip.

Evet, böyle bir hakkı yok ama gücü var ve o gücü ne kadar iyi, ne kadar kötü kullanacağının da bir garantisi yok tabii.

Malum, ekonomide altın kural, ücretsiz hiçbir şey yok, ücretsiz sandığınız bir servisin bedeli de ağır oluyor işte.

Hem ayak izimizi hem zihin izimizi takip ediyorlar, biz sosyal ağlarda birbirimizi bulup oturduğumuz yerden kımıldamadan bir telefon ekranı üzerinden sosyalleşebiliyoruz diye sevinirken.

Zuckerberg’in sorgusundan sonra ilk iş Zeynep Tüfekçi’nin yorumlarını okumuştum.

Yazının Devamı

Günümüzün mağara resimlerini ortaya çıkardı

17 Mayıs 2018

Arslan Sükan, İstanbul-New York hattında yaşayan bir sanatçı.

Biz onu Ece Sükan’ın abisi olarak da tanıyoruz ama sanat çevresi onu fotoğraflarıyla tanıyor.

Arslan Sükan’ın Öktem Aykut Galeri’deki son sergisini bu hafta kendisiyle birlikte gezme şansım oldu. İçeri girer girmez şaşırıyorum, Arslan’ın fotoğraflarından çok farklı bir tarzı var bu serginin, daha önce hiç görmediğimiz tarzda resimler.

Ama Arslan’ın fotoğraflarıyla ortak özelliği ne gördüğünüzden çok, arkasındaki hikâyenin ne kadar önemli olduğu.

‘Public On Paper’ sergisinde yer alan resimler Arslan’ın dünyanın farklı şehirlerinde kırtasiyelerde, sanat malzemeleri satan dükkânlarda kalem, boya deneme için bırakılan eskiz defterlerini toplaması ve o defterlerden seçtiği sayfaları büyüterek basması sonucu ortaya çıkmış.

Bu aslında kamusal bir sanat anlayışı, Arslan’a göre günümüzün mağara resimleri bunlar ve kendisi de tamamen bir elçi görevi görüyor, bu resimleri bize ulaştırarak.

Resimlerde en dikkat çekici şeylerden biri Paris’teki son derece sofistike bir karalamayla, New York’taki grafiti kültürünü hatırlatan resimlerin ne kadar farklı olduğu.

Bu resimler üzerinden şehirleri, insanları incelemek mümkün.

Yazının Devamı

İstanbul yeniden yükselişte

15 Mayıs 2018

Hatırlarsınız, 2000’lerde yabancı dergiler ‘Istancool’ başlıklı kapaklar yapıyor, Monocle’dan Wallpaper’a bütün havalı dergiler İstanbul’dan bahsediyor, Financial Times’dan New York Times’a bütün gazeteler görülmesi gereken şehirler listesinde İstanbul’u en üst sıralara koyuyordu.

İşte o zaman Beyoğlu’nda yürürken Türkçe konuşanlar kadar yabancı dil konuşanlara da rastlıyorduk.

Şimdi malum nedenlerden dolayı kısa bir duraklama döneminden sonra İstanbul yeniden uluslararası yayınların,
dünya çapında güçlü isimlerin gündeminde.

İşte tam da geçtiğimiz hafta sonu bunu bizzat gördük.

Bir yanda Dice Kayek’in kurucuları Ayşe-Ece Ege, Uzakdoğu’dan önemli dergilerin temsilcilerini ağırladı İstanbul’da.

Soho House’un ise Fransa’dan ve İngiltere’den 40 kişilik bir arkadaş grubu İstanbul’daydı.

Yazının Devamı

Bu isimleri çok sık duyacağız

13 Mayıs 2018

Yaza sayılı gün kalmasıyla gündemimizde yeni mekanlar öne çıkıyor. Hem İstanbul’da, hem Bodrum-Hisarönü hattında işte bu yaz en çok konuşacağımız mekanlar…

Naavah: Los Angeles’ta Soho House West Hollywood’un sevilen restoranı Naavah, Tepebaşı’na Soho House İstanbul’un terasına geliyor. Ortadoğu mutfağıyla öne çıkan restoran, pazartesi akşamı itibarıyla resmen açılıyor.

Nusr-et Kapalıçarşı: Nusr-et fenomeni dünyada hızla devam ediyor. Miami’den sonra New York’ta da Nusr-et çok başarılı oldu. Bu hafta itibarıyla ise Kapalıçarşı’da Sandal Bedesteni’nde Nusr-et açıldı. Tarihi çarşıda Nusr-et’le karşılaşmak özellikle turistler için şaşırtıcı ve sevindirici olacak.

Duble Meze 2: Modern meyhane akımının öncülerindendi Tepebaşı’ndaki Duble Meze, şimdi Karaköy’de ikinci şubesiyle karşımıza çıkıyor. Peki ama nerede? Ferah Feza’nın eski yerinde.

Gab Foods: Gabriela Palatchi Elhadef’in Arnavutköy Kuruçeşme hattında açtığı sağlıklı yaşam mekanı çoktan sağlıklı yaşam meraklılarının gözdesi oldu. Şehrin ilk paleoya uygun beslenenlerinin yeri. Tek sorun, fiyatlarının yüksek olması. Ama malum şu anda en büyük lüks sağlıklı beslenmek.

Markus Prime Rib Society: Maslak Atatürk Oto Sanayi’de Sanayi 313

Yazının Devamı