Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayatın çoğu zaman kurgudan daha ilginç, daha şaşırtıcı olduğunu fark edişim ilk hangisiyle oldu emin değilim ama bir dönemim deli gibi biyografi okuyarak geçmişti. En nefesimi tutarak okuduklarımın başında da Milliyet Yayınları’ndan çıkan ciltli baskısıyla “Şakir Paşa Ailesi – Harika Çılgınlar” olmuştu. Yazan Şirin Devrim’di, yazdıkları ‘harika çılgınlar’ arasında Halikarnas Balıkçısı diye bildiğimiz Cevat Şakir Kabaağaçlı vardı, yazar, ressam, Türkiye’nin ilk resmi turist rehberi, ‘Bodrumlu Homeros’. “Harika Çılgınlar” ile benim için ete kemiğe bürünmüştü, annemlerin kütüphanesinde duran kitaplarını merak edip okumam ondan sonradır.

Haberin Devamı

Hikâye yarım mı kalacak

O kitapla etraflıca tanıdığım Fahrünnisa Zeid vardı. Kitabın yazarı Şirin Devrim’in de annesiydi. Soyut sanatın Türkiye’deki ilk temsilcilerinden, bütün dünyada tanınan önemli bir ressamdı. Kızı Şirin Devrim tiyatrocu, oğlu Nejad ressam.

Aliye Berger vardı, Türkiye’nin ilk oyma ve kazıma gravür sanatçılarından biri. Tam bir aşk kadını. Ablalarından Hakiye’nin kızı Füreya’nın keman öğretmeni, Macar müzisyen Karl Berger’le 26 yıl büyük bir aşk yaşamış, o kadar sürenin sonundaki evliliklerinin üzerinden altı ay geçmeden kocasını kaybetmiş, ondan sonra gravüre adamış kendini. “Aşkla yaşadım, ölümler bile öldüremedi bendeki aşkı. Coşkuyla, aşkla ve sevgiyle yaptım ne yaptımsa” kendi cümlesi. Füreya Koral vardı tabii, o da Türkiye’de çağdaş seramiğin öncülerinden, imza attığı ‘ilk’lerin listesi var, basit bir Google araştırmasıyla çıkabilir.

Hikâye yarım mı kalacak

Bir de bu insanları insan yapan özellikleri var. Babaları Şakir Paşa ile ilişkileri, Cevat Şakir’in yurtdışından dönmüş maceraperest bir erkek evlat olarak yaşadığı çatışmalar, onu önce babasını öldürmek suçundan cezaevine düşürüp sonra sürgüne mahkûm edildiği Bodrum’da ‘Halikarnas Balıkçısı’na dönüştürecek, kimsenin tam olarak ne olduğunu anlatamadığı o talihsiz olay başta olmak üzere… Kız kardeşlerin de ‘skandallar’ eksik olmamış hayatından. Büyük aşklar, aldatmalar, inişler çıkışlar...

Bunları tekrar sıralamak değil niyetim, bir hayatı hikâye yapan şeyler hepsi ve hepsi insana dair, o nedenle aslında hiçbirimize yabancı değiller ve o nedenle ilgi çekiciler. Yoksa neden bu kadar izlensin, “Şakir Paşa Ailesi – Mucizeler ve Skandallar” gibi bir dizi? Şimdi bakın, bu dünyayı terk edişlerinin üzerinden kiminin 30 yıl, kiminin 50 yıl geçmişken tekrar isimleri anılıyor, hayatlarıyla beraber eserleri merak ediliyor. “Türk aile yapısına skandallar ters” diyorsanız sizi Müge Anlı izlemeye davet ediyorum. Burada hayatları tarihi değer taşıyan insanlar söz konusu üstelik. Kendi kendimize açıp ansiklopedi / Vikipedi okumayacaksak Türkiye sanatına çeşitli alanlarda damgasını vurmuş insanları tanımak için cazip bir yol değil mi?

Haberin Devamı

Ben sanki bu kişilerin bugün hayatta olan aileleri de bu anlamda mutlu olurlar diye düşünürdüm ama hiç öyle olmadı. Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın torunları kendilerinden izin alınmadığı gerekesiyle mahkemeye başvurdu. Önce yayın durdurmalar, sonra köşkü kül eden yangın sekteye uğrattı diziyi, en son da İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi dizinin mevcut bölümlerinin yayınının ve yeni bölümlerin çekimlerinin durdurulmasına karar verdi. Hatta an itibarıyla YouTube kanalından eski bölüm videoları da kaldırılmış durumda.

Haberin Devamı

Yapım şirketinin bugün kararın iptali için hukuki yollara başvurması bekleniyor. Başarılı olamazlarsa Cevat Şakir, Halikarnas Balıkçısı değil sorumsuz bir mirasyedi olarak kalacak akıllarda, ileride başarılı birer sanatçı olacak kız kardeşlerinin ise esamesi okunmayacak. İş, Doğan Kitap etiketiyle yayımlanan kitaba düşüyor bu durumda. Bari okumaya vesile olsun.