Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Bu yıl Kurban Bayramı, güneşin ışıl ışıl parladığı yaz mevsiminin kalbine denk geldi. Bir yanda sevdiklerimizle buluşmanın coşkusu, diğer yanda sofralarda artan kırmızı et tüketimi, kavurucu sıcaklarla birleşince metabolizma üzerinde etkisini gösterebiliyor. Yaz aylarında sindirim sistemi zaten artan hava sıcaklıklarından etkilenebilirken, ani ve aşırı protein alımı vücut ısısını artırabilir aman dikkat. Bu yüzden bayramda ‘denge’ kelimesi her zamankinden daha kıymetli hale geliyor, ben de bayram öncesi beş küçük hatırlatma ile geldim.

Haberin Devamı

1- Etin yanına serinlik ve lif ekleyin

Bayram sofralarının baş tacı kırmızı et, yüksek kaliteli protein içeriğiyle elbette kıymetli. Ancak yanında lifli sebzeler veya bol yeşillikli salatalarla desteklenmezse sindirim yükü artabiliyor. Özellikle sıcak havalarda bu yük, hazımsızlık gibi mide şikayetleri, şişkinlik ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Yapılan araştırmalar, protein ağırlıklı beslenmenin sindirim sistemine olan yükünü azaltmak için posa yani lif ve probiyotik içeriği yüksek gıdaların mutlaka sofrada yer alması gerektiğini belirtiyor. Salatalarınıza koyu yeşil yapraklı sebzeler, fermente alternatiflerden biraz sirke, filizlendirilmiş baklagil veya turşu eklemek hem lif desteği, hem ferahlık sağlarken daha dengeli kan şekeri seviyelerine de katkıda bulunabilir.

2- Pişirme yöntemi sağlık kriteri

Etin nasıl pişirildiği, sağlığınız gibi az ne kadar yediğiniz kadar da önemli. Yüksek ısıda, direkt ateşle uzun süre pişirilen etlerde heterosiklik amin (HCA) ve polisiklik aromatik hidrokarbon (PAH) gibi zararlı bileşikler oluşabiliyor. Bu bileşiklerin bazı kanser türleriyle ilişkisi olduğuna dair araştırmalar var. Bu nedenle eti haşlama, fırınlama ya da kısa süreli ızgara gibi daha yumuşak pişirme teknikleriyle hazırlamak hem daha sağlıklı hem de daha sindirilebilir sonuçlar verir. Kurban bayramında en çok tercih edilen haşlama yöntemi sizin de sofranızda tercihiniz olsun, kavurmanızı sebzeli pişirmeyi de deneyebilirsiniz.

Haberin Devamı

3- Su ve elektrolit dengesini unutmayın

Yaz sıcaklarında artan terleme ile birlikte sadece su değil, sodyum, potasyum gibi önemli mineraller de kaybediliyor. Üstelik yüksek protein tüketimi, böbreklerin suya olan ihtiyacını daha da artırıyor. Bu yüzden bayram boyunca sadece su içmek değil, bu suyu gün içine yaymak ve beraberinde elektrolit desteği maden suyu veya ayran, cacık gibi fermente seçeneklere de yer vermeye özen gösterin.

4- Tatlılar hafif olsun

Bayram tatlısız olmaz ama ne kadar ve nasıl olduğu da bir o kadar önemli. Şerbetli, yağlı tatlılar yerine, mevsim meyveleriyle hazırlanan hafif dondurmalar, sütlü tatlılar gibi seçenekler sıcak havalarda hem serinletici hem de mide dostu alternatiflerdir. Üstelik bu tür tatlılarda kullanılan meyveler, hem lif hem de antioksidan kaynağı olarak vücuda fayda sağlar. Özellikle kiraz, çilek gibi meyvelerin tam mevsimi iken bayram sofralarında yer vermeyi unutmayın.

5- Yemek saati de önemli

Yapılan birçok araştırma akşam yemeklerinin geç saatlerde değil de gün ışığı içinde yani gün batmadan tamamlanmasının metabolizma üzerinde olumlu etkiler yarattığını belirtiyor. Özellikle yaz aylarında, daha erken saatlerde yemek yemek hem sindirimini kolaylaştırabilir hem de uyku kalitesini artırabilir. Öyle ki gün ışığı ile senkronize çalışan sirkadiyen ritim, akşam saatlerinde ağır yemeklerle karşılaştığında stres hormonu kortizolu artırabiliyor. Bu da hem uyku kalitesini hem de kilo yönetimini zorlaştırabiliyor. Aslında bayramda sofraya erken oturmak bu yüzden sadece gelenek değil, aynı zamanda modern bir sağlık önerisi. Bu bayram, dengeyi merkeze alarak hem geleneksel tatları yaşatmak hem de bedenimize iyi bakmak mümkün. Sofralarınız bereketli, sofradaki sohbetler içten, sağlığınız ise bu yaz boyunca sizinle olsun. İyi bayramlar.