13.04.2025 - 01:00 | Son Güncellenme:
SERKAN ARMAN
SERKAN ARMAN- Boğaziçi Ventures 150 milyon doların üzerinde varlık yönetiyor. Radarında erken aşamadan halka açık olanlara kadar geniş bir perspektifte teknoloji şirketleri bulunuyor. Startup’larda ana odağı ise Türkiye... Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek, rüyasında işi görecek kadar tutkulu startup kurucularının peşinde olduklarını belirterek, “Yapay zeka kullanmayan bir teknoloji girişimi artık düşünülemez...” diyor. 2025’in ikinci yarısında global yatırım dünyasının hızlanacağını ve bunun Türkiye’ye olumlu yansıyacağını düşünen Özistek, şu yorumu yapıyor:
“Büyük değişiklik yapacak etkilere odaklanmak lazım. Birincisi tabii ki yapay zeka. Türkiye açısından bir diğer fırsat da Asya. Türkiye ekosistemine girmeye istekli, hevesli ve varlıklı bir dünya var.” Barış Özistek ile girişim ekosistemini, yatırımları ve teknolojiyi konuştuk.
Boğaziçi Ventures teknolojiye yatırım yapıyor ve teknojiye yatırım yapan fonlar yoluyla yatırım araçları sunuyor. Sistem tam olarak nasıl işliyor?
Boğaziçi Ventures olarak ana işimiz erken aşamadan halka açık olanlara kadar geniş bir perspektifte teknoloji şirketlerini analiz etmek, yeni inovatif ürünlerini ve iş modellerini anlamak ve bunlarla ilgili gelecek beklentileri oluşturmak. Sektörleri, farklı pazarları ve trendleri sürekli analiz edip görüşlerimizi oluşturuyoruz. Yüzde 100 iştirakimiz olan BV Portföy aracılığıyla da erken ve ileri aşama girişimlere yatırım yapan fonlar (GSYF), global teknoloji şirketlerine yatırım yapan değişken ve serbest fonlar ile tamamen teknoloji ile yönetilen istatistiksel arbitraj fonlarımızı yatırımcılara sunuyoruz. Quant algoritmaları, yapay zeka ve HFT teknolojileri ile yönetilen bu fonlar nano saniye hızında işlem yaparak, pozisyon riski taşımadan Türk lirası ve Amerikan doları bazlı getiri sağlıyorlar. 2024’u rekor bir performans ile kapadık.
2025 girişimciler ve yatırımcılar açısından nasıl bir yıl oluyor? Ekosistem 2024’teki zorlukları yaşamaya devam ediyor mu? Yılın 2. yarısı yatırım ortamında nasıl gelişmeler bekliyorsunuz?
Girişim ekosistemi zorlukları yaşamaya devam ediyor. Özellikle erken ve büyüme aşamasındaki girişimler yeni fonlara ulaşmakta zorlanıyor. Genel olarak maliyetlerin artmış olması da bir başka zorlayıcı etken. 2025’in ikinci yarısında global yatırım dünyasının biraz daha hızlanacağını ve bunun Türkiye’ye olumlu yansıyacağını düşünsek de büyük değişiklik yapacak etkilere odaklanmak lazım. Birincisi tabii ki yapay zeka. Fark yaratan yapay zeka şirketlerine her yerden yatırım bulmak kolay. Türkiye açısından bir diğer fırsat da Asya. Türkiye ekosistemine girmeye istekli, hevesli ve varlıklı bir dünya var.
Yatırımlarınızın odağınızda ‘yıkıcı inovasyon’ olduğunu vurguluyorsunuz. Bu tam olarak ne anlama geliyor?
Fark yaratan bir teknoloji ve iş modeli geliştiren işlere yatırım yapıyoruz. Küçük ya da büyük fark etmez, inovatif bir işleyiş tarzı yoksa şirketler bu kadar hızlı değişen dünyada ancak varlıklarını sürdürebiliyorlar. Benzersiz büyüme ürün, hizmet, iş süreçleri, pazarlama metodları gibi bir çok alanda inovasyon yapabilenlerden geliyor.
Yatırım sürecinde startup’larda nelere dikkat ediyorsunuz? Hangi kriterler hayati önemde? Yatırım çekmek isteyen startup’lar nelere dikkat etmeli?
Startup kurucuların tutkusu, işe, rakiplerine ve pazara olan hakimiyeti, rüyasında işi görecek kadar içselleştirmiş olmaları ve sürekli kendilerini geliştirmeleri bizim için önemli. İş anlamında da benzersiz büyüme potansiyeli bizim için önemli. ‘Kurucu hayaline ulaştığında ne büyüklükte olacak’ sorusunu kendimize soruyoruz yatırım kararını alırken.
Girişimcilik ekosisteminin en önemli parçalarından birisi oyun girişimleri. Neden oyun startupları daha kolay yatırım alabiliyor?
Türkiye oyun sektöründe çok güçlendi, gerçek bir ekosistem haline geldi. Bunun sonucunda da yatırımcıların ilgisinin artması çok doğal. Her oyun girişiminin benzersiz büyüme potansiyeli var, tüm oyun işleri global ve dev değerlere çok hızlı ulabilirler başarılı olduklarında. Bu sebeple özellikle yüksek risk ve yüksek getiri arayan yatırımcılar için oyun sektörü yatırımları ideal. Tabii ki başarının da oldukça zor olduğu bu sektöre çok bilinçli yatırım yapmak gerekli.
Siz oyun dışında hangi alanlara yatırım yapmayı tercih ediyorsunuz? Yakın gelecekte neler öne çıkabilir?
Oyun dışında fintek, perakende teknolojileri, dijital sağlık, HR ve eğitim teknolojileri odak alanlarımızda yer alıyordu. 2025 itibariyle stratejimizde yapay zekayı merkeze koyduk. Yapay zekayı üst düzeyde kullanarak farklı sektörlerdeki değişime liderlik eden şirketlere yatırım yapıyoruz. Tabii ki sanayi teknolojileri, savunma ve yazılım gibi Türkiye’nin güçlü olduğu alanlar öncelikli.
‘Oyun şirketinde çalışıp oyun oynamayan kişi olmayın’
Yapay zeka sizin açınızdan başlı başına bir yatırım alanı mı? Yoksa yapay zeka teknolojileri hemen her girişimin bir bileşeni mi olma yolunda?
Yapay zeka kullanmayan bir teknoloji girişimi artık düşünülemez fakat bizim odağımız yapay zeka teknolojilerini kendi ürününün bir parçası yapan, bu teknolojileri kullanarak fark yaratan ve bunları kullanarak bir ölçüde pazar bariyeri de yaratan, kopyalanması hızlı ve pratik olmayacak işleri bulup yatırım yapmak. Bunu gerçekleştiren girişimler büyük değer yaratacaklar.
Yönetiminiz altında ne kadarlık varlık var? Kaç startup yatırımınız bulunuyor? Bunlar başlıca hangi alanlarda faaliyet gösteriyor? Yurt dışı startup’lara da yatırım yapıyor musunuz?
150 milyon doların üzerinde varlık yönetiyoruz. 50’nin üzerinde portföy şirketimiz var. Startup’larda ana odağımız Türkiye çünkü çok güçlü, çalışkan, yetenekli bir ekosistem var. En iyi girişimlere Boğaziçi Ventures olarak ulaşmamız ya da onların bize ulaşması mümkün. Yurtdışına ise yatırım yapıyoruz fakat global network’ümüzden gelen fırsatlara bakıyoruz . Yoksa belli bir pazara odaklanıp ‘mutlaka buradan girişim bulalım’ demiyoruz. Henüz yeni 2025 başında Kore’de bir oyun şirketine yatırım yaptık. İkinci Kore yatırımımızı da pek yakında duyuracağız.
Türk iş dünyasının önemli tepe yöneticilerinden Agah Uğur Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı. Kendisinin tecrübelerinden nasıl faydalanıyorsunuz?
Agah Uğur’un bize ortak ve yönetim kurulu başkanı olması hayatımızı çok pozitif etkiledi. Muazzam bir tecrübesi ve liderlik yetkinliği var. Yaptığımız işin doğası gereği çok ortaklı bir yapıyız ve deneyimli çok sayıda ortağın sinerji içinde çalışmasını ancak Agah Uğur gibi bir lider sağlayabilir diye düşünüyorum. İş dünyası, ekonomi ve bakış açısı olarak da bize katma değeri çok yüksek. Düzenli görüşüp deneyimlerinden faydalanabildiğimiz için kendimizi şanslı hissediyoruz. Tabii ki, portföy şirketlerimiz için de aynı şey geçerli, gereken her durumda Agah Bey aktif şekilde destek oluyor.
Sizin kariyer yolculuğunuz nasıl şekillendi? Kariyerinin başındaki bir kişiye başarı için vereceğiniz başlıca 3 tavsiye ne olurdu?
Makina yüksek mühendisi olarak başladım fakat güçlü yanımın insan ilişkileri olduğunu fark edince daha satış odaklı pozisyonlara geçtim. Global şirketlerde üst düzey yöneticilik yapma fırsatları buldum ve sonrasında da girişimciliğe geçiş oldu. Ortağı olduğum şirketleri yönetmek daha keyifli ama daha da zor oldu diyebilirim. Tüm kariyerimde öğrendiğim yegane nokta kendinizi sürekli geliştirmek zorunda olduğunuz. Kariyerinin başındaki gençlere temel tavsiyem sürekli kendilerini geliştirmeleri, öğrenmeleri, araştırmaları, meraklı olmaları. Kimse onlara yapay zeka öğretmeyecek okulda. Ama herkes kendi kendini sürekli geliştirmek zorunda. Bunun için de çok çalışmaları gerekiyor. Genç yaşlarda hayat - iş dengesi gibi romantik hayallere kapılmasınlar. Son tavsiyem de her ne iş yaparlarsa yapsınlar içselleştirmeleri çok önemli. Oyun şirketinde çalışıp oyun oynamayan kişi olup, müşteri sayısı sorulduğunda ‘bakıp döneyim’ demesinler. İşe hakim olmak, yapılan işi içselleştirmekten geçer ve ancak o zaman noktaları birleştirip fark yaratacak hareketler yapabilirler.
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran oyuncu Sibel Taşçıoğlu'na veda paylaşımı yapmayan Evrim Alasya'dan sert açıklama geldi.