Dünyada yok olma riski altındaki 16 kuş türünden 5’i Türkiye’de. İşte bu tehlikeye dikkat çekmek amacıyla nesli tehlike altındaki kuşların sesleri bir albüme dönüştürüldü: Adı da “Miras.” Bize düşense bu mirasa kulak tıkamamak!
Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı Küresel Riskler Raporu’na göre, gelecek 10 yılın risk sıralamasının en üst basamaklarında, “Biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü” yer alıyor. Bilimsel tahminlere göre, önlem alınmaması hâlinde yakın gelecekte bir milyon tür yok olacak. En hızlı çöküş ise sucul ekosistemlerde yaşanıyor. Zira son 50 yılda, küresel ölçekte en büyük tür kaybı, yüzde 83 ile tatlı su habitatlarında gözlendi. Kuraklığa bağlı olarak, yer üstü ve yer altı su kaynaklarında yaşanan dramatik değişimler ve habitat kayıpları, yaşamları suya bağlı olan canlıları bir bir yaşam zincirinden koparıyor.
Kuş sesleri soluyor
Tabii yok olan ya da yok olmaya yüz tutan türlerin başında da kuşlar geliyor. Her sekiz kuş türünden birinin nesli, tükenme tehlikesiyle karşı karşıya ve küresel olarak kuş türlerinin yüzde 60’ı azalma eğiliminde. Bugün dünya genelinde 16 kuş türü, yok olma riskiyle karşı karşıya. Bu türlerden beşi de Türkiye kıyılarında görülen türler; Gümüş yağmurcun, Sürmeli kum kuşu, Taşçeviren, Kızıl kum kuşu, Kara karınlı kum kuşu. Belki de birkaç 10 yıl içinde bu kuşların seslerini bir daha duymak mümkün olmayacak. Bu gidişatı durdurmak, ancak ve ancak kuşların ekosistemdeki rolüne dair farkındalık oluşturmak ve eşsiz seslerine kulak kesilmekle mümkün.
Sesleri kaybolmayacak
Tam da bu amaçla hazırlanan, örnek bir proje hayata geçirildi bu hafta. Nesli tehlike altındaki kuşların sesleri, kaybolmaya yüz tutmuş enstrümanlarla birleştirilerek, bir albüme dönüştürüldü. Doğanın yok oluş çığlığını, bizzat kendisinden dinleyebileceğiz albüm sayesinde. Doğayı ve biyolojik çeşitliliği sanat aracılığıyla görünür kılmayı, kuşların sesini daha geniş kitlelere ulaştırmayı ve bu sesler etrafında bir farkındalık ve dayanışma ağı örmeyi hedefleyen Kuş Kolektifi’nin, Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı desteğiyle hayata geçirdiği “Miras” adlı albümde, Türkiye’de nesli tehlike altında olan 31 kuş türünün sesine yer verilmiş. Kuş seslerine eşlik eden enstrümanlar ise çeng, kam davulu, kopuz, rebab, ruzba. Albüm beş bölümden oluşuyor. Her bölüm bir ekosistemi temsil ediyor. Türkiye’nin ormanları, dağları, bozkırları, sulak alanları ve denizlerinden yankılanan her parça, bir kuşun çağrısıyla başlıyor ve o sese uygun enstrümanlarla eşleşiyor.
“Hâlâ umut var”
“Türkiye’nin Nesli Tehlike Altındaki Sesleri” projesinin yürütücüsü Yaz Güvendi, albümle doğa koruma bilincini farklı kitlelere yaymayı hedeflediklerini belirtiyor. Sanatın duygulara hitap eden yönüyle toplumu, özellikle de yetkilileri etkileyebileceklerini anlatan Güvendi, “Biyoçeşitlilik kaybı açısından negatif bir tablonun içindeyiz ama farkındalık yaratabilirsek hâlâ umut var. Albümümüz de o umudu vurguluyor. Bu canlıları koruyabiliriz ve bunu hep beraber yapabiliriz. Sanat yoluyla topluma bu yönde açık bir çağrıda bulunuyoruz. Daha şimdiden bazı sanatçılar, albümü kendi performanslarında kullanmak istediklerini iletti. Bu mirası hep birlikte sahiplenebiliriz,” diyor.
Kuş gözlemcileri ile müzisyenler buluştu
Projede hem kuş gözlemcileri hem de müzisyenler birlikte çalıştı. Albümde her parçayı farklı bir müzisyen besteledi: Akın Orbay, Can Saka, Kerem Feyzi, Murat Küçükarslan, Turgut Mavuk albümün müzisyenleri arasında yer alıyor. Albümde yer alan nesli tehlike altındaki kuşlar ise parçalarda duyulma sırasıyla şöyle:
Patika: Paçalı baykuş, İspinoz, Kara ağaçkakan, Guguk, Üveyik, Alaca sinekkapan, Balık baykuşu.
Urkekliğin Yankısı: Urkeklik, Taşkızılı, Kınalı keklik, Gökardıç, Kaya sıvacısı, Kırmızı gagalı dağ kargası.
Bozkırın Kanatları: Angıt, Leylek, Bıldırcın, Toy, Tarlakuşu.
Elmabaşın Rüyası: Elmabaş patka, Dikkuyruk, Kızılbacak, Büyük kamışçın, Yaz ördeği, Tepeli pelikan, Turna, Kervançulluğu, Küçük balaban.
Yelkovanın Yolu: Yelkovan, Boz yelkovan, Tepeli karabatak, Ada martısı, Sumru.