20.09.2024 - 14:57 | Son Güncellenme:
İbrahim UĞUR/TOKAT (DHA)-
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bir dizi ziyaret ve açılış için hava yoluyla sabah saatlerinde Tokat’a geldi. İmamoğlu’nu havalimanında CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, CHP İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz, Turhal Belediye Başkanı Erdem Ural, Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın ile partililer karşıladı.
Tokat’ta sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle buluşan Ekrem İmamoğlu, “Türkiye'nin her iline koştuğumuz gibi Tokat'ta da olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ve bunu yaparken inanın hiçbir zaman ayrımcılık hissi taşımadık. Bizimle iletişim kurana, elimizi uzatıyoruz, elimiz havada kalıyor. Yani ama biz gene uzatıyoruz. Bundan hiç vazgeçmedik. Ya da bir yere gidiyoruz, makamları ziyaret ediyoruz, o makamdaki insanlar ya izinli ya raporlu oluyor. Şehirden dışarı gidiyorlar. Ya Allah aşkına. Ben bulunduğum kamu kurumunun sahibi değilim. Siz bulundunuz kamu kurumunun sahibi değilsiniz. Hepimiz gelip geçiciyiz. Hepimizin siyasi partisi ya da üyesi olduğumuz kurumlar, hizmet için aracımız. Hele hele devleti temsil eden, devletin yöneticisi olan hiç kimse bu tür ayrımı yapmaz, yapamaz. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti'nin evlatlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olması için yöneticiler hiç kimseyi birbirinden ayıramaz, ayırmamalı. Tek şart var hiç kimse. O bağlamda açık söyleyelim, kime oy vermiş, hangi etnik köken, bunlar bizim kabul edeceğimiz şeyler değil, şuna hizmet edeceğim, buna etmem. Asla etmeyiz. Bunu yapan kim varsa mutlaka takipçisi oluruz. Bakın bunu yapan birisi benim de partimin de üyesi olamaz, benim de yol arkadaşım olamaz. Çok net. Bu çok net. Bunu kabul edemeyiz. Bunu yaptığında itibar gören partiler olabilir. Bunu yaptığında ne bileyim işin başındaki liderlerin hoşuna da gidiyor olabilir. Ama biz böyle bir ahlaki terbiye taşıyamayız sevgili dostlar. Biz parti devleti değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Bu kadar net. O bakımdan, bu memleketin her vatandaşını kardeşin hissettiğim duygudaşlıkta yürüyoruz. Siyah, beyaz arayışında olanlar gerçekten bu ortaklaşmaya taş koymak için ellerinden geleni yaptıklarını görüyorum ve hicap duyuyorum. Birileri yani koltuklarını kaybetmesin diye yurttaşlarını neredeyse birbirine düşürmeyi bile göze alarak siyasi yolculuğunda yaranmak için attığı adımlar hicap veren, hepimiz utandıran adımlar. Açıkçası ben bütün vatandaşlarımızın benim anlattığım bu duyguya itibar ettiğini ve saygı duyduğunu da biliyorum. Yani o yapılan işin güncel kazanımları verebildiğini biliyorum ama onun dışında hiçbir şey kazandırmaz” dedi.
BENZERİNİ BENİM PARTİMDEN BİRİ YAPSIN KARŞISINA GEÇMEYEN NAMERTTİR
Beyoğlu Belediyesi ile kaymakamlık arasında bina krizi yaşandığını söyleyen İmamoğlu, “Bugün sabah itibarıyla devletin valiliği, kaymakamlığı, belediyeyi binadan çıkarıyor. Hangi binadan çıkarıyor? Ya seçimden birkaç ay önce, iki üç ay önce bitirdikleri bir kışlayı devletin bir kurumunun bitirdiği bir kışlayı diyor ki o zaman, orası AK Parti’li bir belediye diyor ki sen şu kapıya belediyenin tabelasını as. Buranın 1600 metresini sen kullan. Şu tarafa da kaymakamlığın tabelası ey kaymakam sen as. Burayı da kaymakamlık kullansın. Ya seçimden iki üç ay önce. Seçimde millet oy kullanıyor. Şimdi orada Cumhuriyet Halk Partili bir belediye var. 15 gündür gece gündüz. Bugün geleceğiz, yarın geleceğiz. Çıkın terk edin. 2 ay önce, seçimden 2 ay önce. Bakın bu bile bir iktidarın gitmesine sebeptir arkadaşlar. Bakın bu bile. Bakın yapılır mı ya soruyorum yapılır mı? Nedir yani? Ne amacınız ne ya? Bir tarafta Beyoğlu Belediyesi yazıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Beyoğlu Belediyesi. Öbür tarafa da yazıyor. Türkiye Cumhuriyeti, Beyoğlu Kaymakamlığı. Vali de utansın, kaymakam da utansın. Bu talimatı verenler de utansın. Bu kadar net söylüyorum. Bu olmaz” dedi.
“Siyasi ömrüm ne olur, makamım ne olur bilmem. Benzeri bir davranışı benim partimden birisi yapsın onun karşısına gidip dikilmeyen Ekrem İmamoğlu namerttir” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
“İster adı CHP'li olsun ister başka bir şey. Bu memleketin, devletin malı arkadaşlar. Bakın bu Tokat'ın evlatları milletimizin bağımsızlık mücadelesinde çocuk yaşta şehit vermiş evlatların olduğu bir yerdeyiz Hangimizin şehidi yok? Hangimizin gazisi yok? Bu memleketin evlatlarını birbirinden ayırabilir miyiz ya? Böyle bir şey olabilir mi? Parti, görüş veya etnik köken. Ayıptır. Yazıktır, günahtır. O bakımdan ben Türkiye'mizin en büyük potansiyelini engelleyen meselenin bu olduğunu görüyorum. Gerçekten bu memleketin liyakate, adalete çok ihtiyacı var. Liyakate, adalete ve gayrete çok ihtiyacı var. Tokat gibi güzide şehirlerimizde yapacağımız her çalışmanın yerel kalkınmayı güçlendireceğini görüyorum. Türkiye'nin geneline daha adil ve daha eşit, daha yaşanabilir bir memleket geleceği var edebilmenin temellerini hazırlamak adına Türkiye'yi geliştiren, büyüten çocuklarımıza, gençlerimize geleceğe umutla baktıkları bir zamanın tasarlanmasının altyapısını kurmak adına yaptığımız bu çalışmaların mutlak başarıya ulaşacağını ve milletçe ayağa kalkacağımıza inanıyorum.”