Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milliyet’in sembol isimlerinden birisini daha sonsuzluğa uğurladık. Haslet Soyöz’ü Milliyet okuru olup da tanımayan yoktur. Tıpkı ressamlığı gibi…

Milliyet’te karikatürün efsane isimleriyle birlikte uzun yıllar çalışma şansı yakaladık. Sanatın, hicvin, cesaretin, farkındalığın en önemlisi de bir ansiklopediye sığmayacak olayları tek karede anlatmanın ustalığını onlardan öğrendik.

Turan Abi (Selçuk), Bedri Abi (Koraman), Altan Abi (Erbulak), Mesut Yavuz rahmetli olmuşlardı şimdi o kervana Haslet de katıldı. Musa Kart, Ercan Akyol ise onların zirveye çıkardığı bayrağı dalgalandırmaya devam ediyorlar. Arkadan gelenler var mı? Keşke fazlasıyla olsaydı…

Haberin Devamı

Milliyet, Haslet ve karikatür...

Abdi Bey (İpekçi) de karikatür çizermiş, onla çalışma şansımız olmadığı için karikatür çizerken de göremedim…

Cağaloğlu yıllarında hep iç içeydik. Turan Abi öğle saatlerinde gelir masasına oturur karikatürünü birkaç saat içerisinde tamamlar ve geldiği sessizlikte giderdi. Tam bir beyefendiydi. Kendisi konuşmaz çizgileri ve söyleyeceklerini çoğu zaman da Abdülcanbaz üzerinden söylerdi…

Bedri Abi renkli karikatürün üstadıydı. Üç, beş saat içerisinde dünya çapındaki ressamların tabloları gibi eserler ortaya koyardı. Gözlerdeki canlılığı, renklerdeki uyumu ve en önemlisi de verdiği mesajlar bin sayfaya bedeldi.

Altan Abi sporda çizerdi, sanatın her dalında olduğu gibi karikatürde de kelimelerin anlatamadığını çizgiye dökerdi. Yine sporda çizen Mesut Yavuz da spor sayfalarımızı vazgeçilmez kılan isimlerden birisiydi…

Haslet, Musa, Ercan ve bizler onlara göre ikinci kuşak çömezlerdik. Haslet Küçümen’le, Musa karakalemle ve sonrasında renkleri de işin içine katarak tablo gibi karikatürler yaparak karikatür sanatına farklı bir boyut kazandırdı. Ercan da sessizliği ile sakinliği ile sapsade çizgileriyle öylesine vurucu mesajlar veriyor ki, çizgilerini sadece okurlarımız değil çoğu zaman eleştirinin odağındaki isimler de ayakta alkışlıyor…

Yazmak da zor ama karikatür çok daha zor. Hem sanat ötesi hem de eleştirel düşüncenin nirvanası…

Milliyet dışında başka hiçbir yerde çalışmadığı için diğer isimleri sadece okur olarak izledim ama bizimkiler abimiz, çalışma arkadaşımız ve dostumuzdu. Saatlerce, aylarca, yıllarca, on yıllarca hep bir arada olduk, olmaya da devam ediyoruz…

Haberin Devamı

Haslet içlerinde en hızlı ve en güleç olanıydı. O da diğer abileri ve meslektaşları gibi sessizdi. Mimikleriyle her şeyi anlatırdı…

Hızlı düşünüyor, hızlı karar veriyor, hızlı çiziyordu. Konuyu okuduğunda ya da anlattığınızdan üç, beş dakika sonra “İşte istediğimiz de tam da buydu” dedirten karikatür elinizde oluyordu.

Şimdilerde pek yok ama eskiden yazı dizileri, seçim gezileri yaptığımızda ya da konuyu tek karede anlatacak uygun fotoğraf bulamadığımızda sayfayı bir açsın diye kapısını çalardık. Kimileri gibi hiç naz etmeden, yokuşa sürmeden hemen çizer anında yüzümüzü güldürürdü. “Baba Beni Okula Gönder” kampanyası ve daha pek çok proje onun çizgileriyle ete kemiğe büründü…

Denize ve özellikle de gemilere, vapurlara hayrandı. Efsane gemi ve vapurlarımız tümünün resimlerini yaparak ülkemize eşsiz koleksiyonlar kazandırdı. Çok az çalışıyor gibi gözükürdü ama çok iş yapardı. Bütün o işleri ne zaman yapardı, akıl sır ermezdi. Derin sohbetleri severdi, dost meclislerinin vazgeçilmez isimlerindendi…

Haberin Devamı

Deniz İşletmeleri mi, tersaneler mi, Ulaştırma Bakanlığı mı kim olur bilmiyorum ama o nasıl Türk Denizcilik Tarihi’nin en değerli koleksiyonlarını hazırladıysa, onlar da en görkemli gemi ya da vapurlarından birine Haslet’in ismini mutlaka vermeliler. Vermeliler ki onu “kim bu?” diye araştıran deniz sevdalıları, Haslet ile birlikte denizlerimizin efsane gemi ve vapurlarını da hikayeleriyle birlikte tanıma mutluluğuna erişebilsinler…

Haslet’e Allah’tan rahmet dilerken, yine kendisi gibi sanata gönül veren ve uzun yıllar gazetemizde sayfa tasarımından görsel yönetmenliğe kadar hemen her alanda yılmadan çalışarak okurlarımızın bakış açılarına farklı bir estetik kazandıran Ayla’ya da en zor zamanlarında ona çok iyi baktığı için arkadaşları olarak sonsuz teşekkür ediyoruz. Ona ve tüm yakınlarına sabır diliyoruz…

Özetin özeti: Arkada böylesine güzel eserler ve hoş bir seda bırakmak ne güzel. Keşke herkes çok azını hak edebilmek için de olsa biraz çaba sarf etse. Geriye sadece onlar kalıyor!..