20.01.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
EVRİN GÜVENDİK / Ankara - Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç ise hazırladıkları proje ile anneleri yenidoğan yoğun bakım ünitelerine almayı planladıklarını anlattı. Bunun bebeklerin ileride zekâlarını da etkilediğini belirten Koç, projeyi 8 pilot bölgede uygulamaya geçirdiklerini bildirdi.
‘Dünyadan daha iyi olabiliriz’
Doğum sayıları hakkında da bilgi veren Koç, şunları dedi:
“Doğum sayımız 2000’li yılların başında 1 milyon 300 binin üzerinde. 2023’te 958 bine düşmüşüz. Doğurganlığımız, 2000 yılının başında 2.38. 2023’te 1.5. Kadın başına 2 çocuk düşmüyor artık” ifadelerini kullandı. Yenidoğan ölüm hızının 2000’li yılların başında binde 17 olduğunu, bugün bu oranın binde 5.7’ye gerilediğini anlatan Koç, “2011-2012’den sonra hızlı düşüş durmuş. Bunun bir sürü nedeni var. Buraya geldiğimizde hangi bebekler var, çok ağır prematüreler. Bunlara özel liyakatli ekipler gerekir. Buradan daha aşağıya gitmek istiyorsak daha kaliteli hizmet vermek zorundayız. Peki dünyada ne kadar iyiyiz? Dünyada ortalamaya baktığımız zaman yenidoğan ölüm hızı binde 17.6. bayağı iyiyiz ama OECD ve AB ülkelerine bakılırsa daha iyi olabiliriz.”
‘İtibarı çalınmış insanlarız’
OHSAD Başkanı Reşat Bahat, İstanbul’da yenidoğanda bebek ölümlerinin binde 4 olduğunu, bu oranın OECD ülkeleri içinde de çok iyi olduğunu söyledi. Bahat, “Biz, mükemmel olduğumuz bir konuda, bazı hırsızlar tarafından itibarı çalınmış insanlarız. Doktorlarımız artık yoğun bakımda çalışmak istemiyor çünkü 500 gramlık bebeği önümüze atıyorlar, babası da diyor ki ‘Ölürse siz de ölümlerden ölüm beğenin.’ Yoğun bakımda ölmenin doğal olmadığı bir Türkiye olduk” diye konuştu.