20.08.2019 - 07:10 | Son Güncellenme:
Ardıç ve sedir ormanlarıyla kaplı bin 350 metre yüksekliğe kurulmuş, Gölhisar ovasının batı yamacına hakim 2 bin 300 yıllık Kibyra Antik Kenti, 2006'da başlatılan arkeolojik kazılarla tarihe ışık tutuyor.
Arkeoloji kaynaklarında 30 bini aşkın piyade ve 2 binin üzerinde atlı skeri birliğiyle Türkiye'deki antik döneme ilişkin en uzun gladyatör frizlerinin bulunduğu askeri karakteri öne çıkan Kibyra, devasa anıtsal yapıları arasında gezinenleri kendisine hayran bırakıyor.
Roma ve Bizans mimari geleneğiyle yapılmış 10 bin kişilik stadyumu, orkestra bölümü dünyada bir benzerinin daha olmadığı Medusa mozaiğiyle kaplı odeionu (müzik evi), Geç Roma hamamı, agoraları, ana caddesi, 9 bin kişilik devasa tiyatrosu, yer altı oda mezarlarıyla 2016'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne giren Kibyra'nın kalıcı listede yerini alması hedefleniyor.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Arkeoloji Bölümünden Doç. Dr. Şükrü Özüdoğru'nun başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında 35 kişilik bilim heyeti ve 25 işçi görev yapıyor.
Kazı ekibi, bu yıl antik kentin idari binası niteliğindeki bazilikasını, agora üçüncü terasta sarnıç biçimindeki bir odayı ve 4 bin 500 metrekarelik Roma İmparatorluk dönemi büyük anıtsal hamamını ortaya çıkarmaya çalışıyor.