27.05.2025 - 15:35 | Son Güncellenme:
Arılar genellikle sakin hayvanlardır. Durduk yere bir canlıya saldırmazlar. Ancak kendilerini tehlikede hissettiklerinde veya yuvalarını korumak zorunda kaldıklarında savunmaya geçerler. Bu savunma sırasında bazı arı türleri iğnelerini kullanır. Yani arılar, saldırgan değil, savunmacı hayvanlardır. Bir arı seni soktuysa, seni tehlikeli bir tehdit olarak görmüş olabilir.
Hayır. Tüm arılar sokmaz. Örneğin: Erkek arıların iğnesi yoktur, bu yüzden sokamazlar. Bazı arı türlerinde iğne vardır ama bu iğneler insanı sokmaya uygun değildir veya sokmaları çok nadirdir. Bizi sokan arılar genellikle bal arıları (Apis mellifera) gibi iğnesi gelişmiş olan türlerdir.
Bal arılarının vücudu üç ana bölümden oluşur: Baş, göğüs ve karın. İğne, karın bölümünün en sonunda bulunur. Bu iğne aslında, dişi arıların yumurtlama organının değişmiş halidir. İğne, arının zehrini deri altına enjekte edebilmesini sağlar. İğnenin yapısı, testere gibi tırtıklıdır. Bu, iğnenin deriye saplandıktan sonra kolayca geri çıkamamasına neden olur.
Bir bal arısı, kalın derili bir canlıyı (örneğin bir insanı) soktuğunda iğnesi deriye takılır. Arı, kaçmaya çalıştığında iğne vücudundan kopar. Bu sırada sadece iğnesi değil, ona bağlı olan zehir kesesi, sinir düğümleri, kas dokuları, sindirim sisteminin bir kısmı da vücudundan ayrılır. Bu ciddi iç hasar nedeniyle arı kısa süre içinde ölür.
Bu ölüm olayı sadece bal arıları gibi belli türlerde görülür. Bazı arılar ve eşek arıları, iğnelerini çıkardıktan sonra tekrar sokabilirler. Çünkü onların iğnesi düz yapıdadır ve deri içinde sıkışmaz.
“Arılar sokunca ölür” cümlesi her zaman doğru değildir. Ama bal arılarında bu çoğunlukla doğru olur. Çünkü: İğneleri testere gibi tırtıklı yapıdadır, Kalın derili canlıları soktuklarında iğneleri sıkışır, iğnelerini çıkaramayınca karınları parçalanır ve bu yüzden ölürler. Bu olay, arının kendini savunurken hayatını kaybetmesine neden olur. Kısacası, arılar soktukları için değil, iğneleri deride sıkıştığı ve vücutları zarar gördüğü için ölürler.