Arkeolojiİznik: Bir dönüm noktası

İznik: Bir dönüm noktası

20.04.2025 - 00:01 | Son Güncellenme:

I. İznik Konsili, İmparator Konstantin tarafından Hristiyanlar arasında kalıcı barışın hâkim olması, anlaşmazlıkların giderilmesi amacıyla toplandı. Konsil’de Hristiyanlık dünyası için çok önemli kararlar alındı.

İznik: Bir dönüm noktası

Yuakim Billis- Ocak 313’te kuzey İtalya’nın Milano kentinde düzenlenen Roma İmparatorluğu’nun zirve toplantısında alınan karar (Milano Fermanı olarak bilinmektedir), Hristiyanlara tam bir din özgürlüğü garantisi verilmesini ve onları diğer dinleri takip edenlerle aynı seviyeye getirilmesini sağlamıştı. Milano Fermanı sayesinde Hristiyanlara karşı üç asır boyunca uygulanan kin, nefret ve zulüm sona ermiş, “Hristiyanlara özgürlük” dönemine geçiş başlamıştı. Daha sonra, 323 yılında, Roma’nın iki imparatoru arasında (Batı’yı yöneten Konstantinos ve Doğu’yu yöneten Licinius) gerçekleşen savaşta I. Konstantinos galip gelerek bütün Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetini ele geçirmişti. (Milano Fermanı her ne kadar inanç serbestliği sağlamış olsa da Hristiyanlık gerçek anlamda ancak, 380’de I. Theodosius tarafından yayınlanan Selanik Fermanı ile imparatorluğun resmi dini haline geldiği zaman tamamen özgürleşebilmiştir).

Haberin Devamı

Bu arada imparatorluğun doğusunda İsa Mesih’in anlayışı, İsa Mesih’in kimliği, insanî ve ilâhî tabiatı meselesi ilk asıl tartışma konusunu teşkil etmişti, bu alanda farklı görüşler, çeşitli hareketler ortaya çıkmıştı. III. yüzyılda Antakya ekolüne mensup Lucian’ın talebelerinden Arius IV. yüzyılda teslîs anlayışına karşı çıkıp zamanla “Ariusçuluk” diye adlandırılan bir ekolün geliştirilmesine zemin hazırlamıştı.

Arius ve Ariusçu episkoposlar ile diğer episkoposlar arasındaki dinî tartışmalar siyasî birlik açısından da endişeye sevk ediyordu. Bunun üzerine Konstantinos, imparatorluğun içinde, toplumun içinde ve Hristiyanlar arasında kalıcı ve sarsılmaz barışın hâkim olmasını istediğinden söz konusu ihtilâfın kesin ve nihai şekilde giderilmesi ve başka konuların da ele alınması için batının ve doğunun bütün episkoposlarını davet ettiği ilk ekümenik konsili İznik’te toplamaya karar vermişti.

Haberin Devamı

İznik Konsili›nin kayıtlarına göre Konsil’in düzenlenmesine uygun iki aday şehir vardı: biri Ankara, diğeri ise İznik idi. İmparator Konstantin’in kaleme alıp gönderdiği davetiyelerin metninden anlaşıldığı üzere, İznik’in seçimi sadece elverişli iklimi nedeniyle değil; bir yandan ulaşım açısından Avrupa kıtasından deniz yoluyla (Marmara Denizi’nin üzerinden) gelecek episkoposlara kolaylık sağlanması maksadıyla, öbür taraftan ise imparatorluğun yeni başkentinin doğuda bulunmasını istediğinden oralarda bulunan İmparator Konstantin’in Konsil’in seanslarını daha kolay takip edip yönetebilmesi maksadıyla kararlaştırılmıştı.

Konsil’in mekânı hakkında da kuşku götürmeyecek deliller maalesef bulunmamaktadır. Bazı seansların saray/senato denilen resmi ve görkemli bir kamu binasında bazılarının ise yakın mesafede bulunan İznikli şehit Aziz Neofytos Bazilika Kilisesi’nde gerçekleştiği tahmin edilmektedir.

Hangi kararlar alındı?

İmparator I. Konstantinos’un daveti üzerine 325 yılında gerçekleştirilen İznik Konsili, bütün Hristiyan dünyasını temsil eden episkoposların katılımıyla düzenlenen, önemli dinî konuların tartışılıp karara bağlandığı genel ve geniş katılımlı toplantı anlamına gelen “ekümenik konsil”lerin ilki olmuştu. İmparator Konstantinos, Konsil’in kararlarını imparatorluğun kanunları olarak benimseyip ilân etmişti. Hristiyanlık’ta yy esasları tartışmaları sonradan gerçekleştirilen İstanbul (381), Efes (431) ve Kadıköy (451) konsillerinde de devam etmişti.

Haberin Devamı

İznik’te 325 yılında düzenlenen I. Ekümenik Konsil’in Hristiyan dünyası açısından öneminin özetlenmesi şu şekilde mümkün olabilir:

*313 yılına kadar sürekli yasakçı atmosfer içerisinde yaşamış ve o zamana kadar kesintisiz ve geniş çapta gerçekleştirilen kanlı kovulmalara maruz kalmış ancak Milan Fermanı’nın sayesinde yasal statü kazanıp ibadet özgürlüğüne kavuşturulan Kilise’nin iç hayatına bölücülük huzursuzluğunu yaratan ve Hristiyanların dini hayatını olumsuz etkileyen Arius’un öğretilerinden kaynaklanan büyük bir meselenin çözülmesi, İmparator’un otokrat şeklinde empoze edilecek kararlar ile değil, genel ve geniş katılımlı toplantı ile çözülmüştü. Yeni yeni teşkilat ve yönetim yapısını serbestçe oluşturan Kilise o yıllara kadar benzer bir tecrübeye sahip olmadığı halde, bütün Hristiyan dünyasını temsilen, Roma Papası I. Silvestre’nin temsilcilerinin de aralarında bulunduğu, 318 episkoposların katılımı suretiyle İznik’te bir araya gelmeyi başarılı bir şekilde becerdi. I. İznik Konsili’nin ardından Kilise’nin iç hayatında vuku bulan ve Hristiyanların hayatını etkileyen problemlerin çözülmesi; dini sorumluluğu taşıyan episkopos, başepiskopos ve metropolitlerin bir araya gelmesi, “sinod”, başka deyimle toplantı esasında görüşme, tartışma ve oy birliğiyle karar alma suretiyle artık sağlanacaktı.

Haberin Devamı

*I. İznik Konsili, İmparator Konstantinos’un daveti üzerine gerçekleştirilerek Devlet (Roma-Bizans İmparatorluğu) ile Kilise arasındaki iyi ilişkilerin ve sıkı iş birliğinin belirleyici pusulası olmuştu.

*Günümüzde üç büyük Hristiyan mezhebi (Ortodoks, Katolik, Protestan) tarafından kabul edilen “İman ikrarının ilk yedi maddesi” İznik 1. Konsili’nde kesin şeklini almıştı.

Haberin Devamı

*I. İznik Konsili’nde Hristiyanların dini hayatını düzenleyen ve Kilise’nin iç hukukunun zeminini pekiştiren 20 yeni kanun/kural kararlaştırılmıştı.

*Hristiyan dünyasının en büyün dini bayramı olan Paskalya Bayramı’nın kutlama zamanının/vaktinin hesaplanması İznik Konsili’nde kararlaştırılmıştı.

Yukarıdaki nedenlerden dolayı İznik, Hristiyanlık için çok büyük önem taşıyor. Bu sebeple Ortodoks dünyasının en üst temsilcisi Patrik Bartholomeos Hazretleri ve Katolik Kilisesi’nin lideri Papa Françesko 2025 yılında I. Konsil’in 1700. yıl dönümünün asıl örneğine göre, bir arada, birlik ve beraberlik havası içinde kutlanması maksadıyla İznik’e gelmeyi planlıyorlar.

Bir not daha eklenmesinde fayda görülüyor: Bazı kaynaklarda “Dört İncil’in kitapları İznik Konsili’nde seçildi ve diğerleri yakıldı” rivayetlerine rastlanır. Konsil’in hiçbir tarihî kaydında dört İncil’in seçilmesi ve apokrif İncillere ilişkin hiçbir bahis geçmemektedir. Antakyalı Eustathios, Sezaryalı Eusebios ve İskenderiyeli Athanasios’un bize aktardıkları Konsil’in en eski, en hakiki ve orijinal kayıtlarında böyle bahisler yer almamaktadır.

İznik: Bir dönüm noktası

Bugüne mesajı

Kilisenin teolojisinin gelişmesi ve örgütlenmesi açısından Hristiyan dünyasının dev bir hazinesi, eşsiz kıymetli bir mirası olmakla beraber I. İznik Konsili’nin 21. yüzyılda yaşayan çağdaş insanlığa, hatta Türkiye halkına mesajları ne olabilir? İlk başta, nerede ve ne zaman olursa olsun ortaya çıkan sorunların çözümünün arayışı güç ve şiddetle değil, savaşarak, zulmederek değil, Kilise’nin en medeni, en elverişli yöntem olarak baştan seçmiş olduğu gibi diyalog, argümanların tartışılması yolu ile sağlanmaktadır.

Bundan hariç, Anadolu coğrafyasının binlerce yıldır her biri çok kıymetli farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olması bir kez daha net bir şekilde ispatlanmaktadır. Dünyada farklı inançlara ve kimliklere yönelik tahammülsüzlüğün giderek arttığı bir dönemde, tarih medeni toplumlara yerine getirilmesi gereken ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluğun farkındalığıyla pek de uzağımızda olamayan coğrafyalarda süregelen savaşların son bulması, ülkemiz ve tüm dünyanın barış ve huzura kavuşmasını diliyorum.