LGS’ye girecek çocuklara ve ailelerine ipuçları

27 Nisan 2020

Uzaktan eğitim süre- cinde en çok düşündüğüm, LGS’ye (Liseye Geçiş Sınavı) ve üniversite sınavlarına girecek çocuklar. Bir milyonun üzerinde 8. sınıf öğrencisi şu an haldır haldır LGS’ye hazırlanıyor. Hayatlarının belki de en stresli yıllarından birini, bu olağanüstü ve belirsizliklerle dolu zaman diliminde geçiriyorlar. Bazı çocuklar daha avantajlı. Butik bir okuldan eğitim alıyorlar, evde kapanabilecekleri bir oda ve sahip oldukları bir bilgisayar var. Bazı çocuklarda bunların hiçbiri yok. Elbette ki bu süreçte, evin içindeki ortam, moral ve aile desteği çok önemli. Onları sürekli sınav gündemi ve stresi ile baş başa bırakmamak, birlikte sohbet edip, film izlemek, kitap okumak gerekiyor. Çünkü yeni düzende bilgiye sadece ders kitaplarından değil, farklı kaynaklardan da maruz kalan, iç motivasyonu yüksek, sevilen, kabul gören, ilgi alanları desteklenen çocuklar başarılı oluyor. Bir de bu dönemde morali yüksek tutmak ve odaklanmak için, dış dünyaya ve bilgi

Yazının Devamı

Kızımla korona günleri | Çocuklara ekran sınırı koymalı mıyız?

26 Nisan 2020

Araştırma şirketi DORinsight, Türkiye genelinde 2 bin 735 ebeveynle, “Evde Çocuklarla Hayat” başlıklı bir araştırma yapmış. Araştırmaya katılan ebeveynlerin yüzde 53’ü, yaşadıkları bu süreçten sonra evde yeni düzen içerisinde çocuklarına ekran kısıtlaması getirmediklerini belirtmişler. Bu süreçte evlerde dengeler, kurallar, rutinler tepetaklak oldu. Ancak çocuklarımıza koşullar ne olursa olsun, ekran sınırlaması getirmeliyiz.

Neden mi?

Sınırlar ve kurallar çocuklar için güvenlik alanıdır. Çocuklar ebeveynleri tarafından sınırlandırılmaya ihtiyaç duyarlar.

Ekran karşısı kontrolsüz bir dünya ve tıpkı bizim kaygı seviyemizi arttırdığı gibi, fazla ve yanlış bilgi çocukların da kaygı seviyesini arttırır.

Yazının Devamı

‘Ebeveynlik liderliktir’

25 Nisan 2020

Geçtiğimiz ay, ‘Güvenli Bağlanan İlişkiler’ konusunda online bir eğitim veren dünyaca ünlü Aile Terapisti Stan Tatkin, “Ebeveynlik Liderliktir” demişti. Elbette buradaki liderlikten kastı, otoriter ve baskın bir liderlik anlayışı değil. İş birliği, güven ve dayanışmayı destekleyen, söyledikleriyle değil, davranışlarıyla ve kurduğu ilişkiler ile çocuğuna model olan bir liderlik modelinden bahsetmişti.

Şu günlerde Stan’in bu sözünü daha iyi anlıyorum. Çocuklar okullarından ve arkadaşlarından uzaktalar. Bizler işlerimizden, sevdiklerimizden uzaktayız. Evlerde tüm rutinler bozulmuş, her şey birbirine girmiş, herkes bilinmezlik içinde kaygı ve stresle boğuşuyor. Evet hiç kolay değil. Ancak bizi yani ailemizi kim bu çalkantılı denizden düzlüğe çıkaracak. Kim dalgaların içindeyken bile, çocuklara; ‘korktuğunu biliyorum ve yanındayım’ ya da ‘güvendesin’ diyecek ve ellerinden tutacak. Her şey normalken ve yolundayken tamam ama stres altındayken, çocuğum kurallara uymadığında, öfke nöbetleri

Yazının Devamı

Kızımla korona günleri | Çocukların soru sormasını teşvik etmek neden önemli

24 Nisan 2020

Dün kızıma 23 Nisan’ı neden kutladığımızı bilip, bilmediğini sordum. Onun için gerçekten ne ifade ediyordu? Sadece büyüklerin kutlamasını söylediği bir gün müydü, yoksa içinde gerçek bir anlamı var mıydı? Sohbet bu şekilde devam ederken, “Meraklı Çocuklar için Felsefi Hikayeler” kitabını okuduk. Kitaptaki hikayelerden birinde, altı kör adamın, bir filin farklı yerlerine dokunarak, filin nasıl bir şey olduğunu tarif edişleri anlatılıyordu. Her biri kendi deneyiminin doğruluğunu savunuyordu. Bu hikaye bize harika bir sohbet kapısı araladı. Merak etmenin, soru sormanın, olaylara kendi sadece kendi bakış açımızla değil, başka insanların bakış açılarıyla bakabilmenin öneminden konuştuk. Hayatı sadece kendi sınırlı deneyimlerimizden görürsek, içinde yaşadığımız zenginliğin farkında olmayız. Ne kadar çok soru sorar ve başka deneyimleri dinlersek, dünyamız o kadar zenginleşir. Sınırsız bilginin ve bu her şeyin bir tık uzakta olduğu kolay dünyanın içinde bile çok fakir olabiliriz. Soru sormaz, sorgulamaz ve farklı deneyimleri

Yazının Devamı

Kızımla Korona günleri / 100. yaş kutlu olsun!

23 Nisan 2020

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızın 100. Yaşı kutlu olsun. Bugün tarihte ilk kez, çocuklar bayramlarını meydanlarda, okullarda bir arada kutlayamayacaklar. Düşünüyorum da, sanırım hayatımın en özel 23 Nisan’larından ilki, ilkokul birinci sınıfta, sahneye çıkıp şiir okuduğum yıl idi. Şimdi kızım birinci sınıfta ve aylardır çalıştıkları gösteriyi yapamayacaklar. Ama olsun! Değerlerimiz, inançlarımız, coşkumuz içimizde olduktan sonra, nerde ve ne şekilde kutladığımızın önemi yok. Bu yıl inadına daha da coşkuyla kutlayalım evlerimizde. Çocukların günü bugün. Bu sabah erken kalkın, camları açın, en güzel kıyafetlerinizi giyinin. Müzikler çalsın bütün gün. Bayraklar asılı olsun. Tarihimizi, cumhuriyetimizi, özgürlüğü, kültürümüzü konuşun bol bol. Resimler yapın, hayaller kurun çocuklarla. Ekranlar aracılığı ile pek çok güzel seçenek var, birlikte izleyin. Fazıl Say’ın, Türkiye’nin dört bir yanından çocuklarla çaldığı

Yazının Devamı

Eski hayatımıza dönebilecek miyiz?

22 Nisan 2020

"Korona virüs bugün bitti" deseler, yarın eski hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilir misiniz? Geçenlerde online bir arkadaş sohbetinde konuştuk bu konuyu. Bir arkadaşım, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, insanların korkularla ve sosyal fobi ile yaşayacağını söyledi. Başka bir arkadaşım ise çok sıkıldığını ve bugün bitse, yarın uçağa binip, dünyanın öbür ucuna gidebileceğini söyledi. Sanırım ben de gidebilirim. Bırakın dünyanın öbür ucunu, yaşadığım mahallede özgürce yürüyebilmeyi özledim. Sosyal varlıklarız ve hayatta kalmak için yalnızlık kadar, bir arada olmaya ve sosyalleşmeye de ihtiyacımız var. Ama bir süre kalabalıklar içinde olmaktan, tokalaşıp, öpüşmekten, etrafa dokunmaktan çekineceğimiz kesin.

İyi tarafından bakacak olursak; sıra beklemeyi bilmeyen, her türlü sırada bir kol boyu mesafesini ihlal edip, nefesini ensende hissettiren, otobüste, metrobüste kalabalığı bahane edip, insanın tepesine çıkan,  tanıdık, tanımadık her gördüğü güzel çocuğu mıncıklayan, her

Yazının Devamı

Kızımla Korona günleri / Çocuğumuzun İngilizce’sini evde nasıl destekleriz?

21 Nisan 2020

Uzaktan eğitim ile dersler devam etse de, müzik, sanat, İngilizce, spor gibi derslere maruz kalma süresi kısaldı. Küçük yaş çocuklarda mesafe nedeniyle zorlanma ve ilgi kaybı yaşanabiliyor. Ebeveynler özellikle yabancı dil konusunda ‘acaba unutur mu?’ diye endişe yaşıyorlar. Dış kaynaklı baskı yapmak ya da sürekli ödev vermek uzun vadede bir işe yaramaz. Öğrenme doğal olduğunda, kalıcı oluyor. Peki çocuğun iç motivasyonunu nasıl destekleyebiliriz?

İlgi alanlarını ve yeteneklerini keşfederek.

Ev içinde maruz bırakarak (duyarak, görerek, okuyarak)

Tabii ki oyunlaştırarak ve keyifli hale getirerek

Evde çocuğumuzun (3-12 yaş arası) İngilizce’sini keyifle geliştirecek 10 uygulama önerisini ise Prof. Dr. Cem Balçıkanlı’ya sordum:

1) Duolingo: Oyunlaştırmanın düşünülerek hazırlandığı bu uygulama çocukların dil gelişimi için oldukça faydalı bir platformdur. Yabancı kişiler ile de etkileşim halinde olunduğu için aileler tarafından kontrol edilerek kullanılmalıdır.

2) Khan Academy Kids: Okul öncesi, anaokulu ve birinci sınıf

Yazının Devamı

Kızımla Korona günleri / Çocukların sınırlarını ihlal etmeyelim

20 Nisan 2020

İnsanın gelişim dönemlerinde hayatı yaşayışı, algılayışı, verdiği tepkiler çok başka oluyor. O nedenle evdeki yaş gruplarına göre, korona günlerini de nasıl yaşadığımız değişiyor. Genellikle; 0-6 yaş arası çocuğu olanlar, çocuklarının davranışlarının değiştiğini, uyku düzenlerinin bozulduğunu, parmak emmeye, alt ıslatmaya ya da çok ağlamaya başladığını söylüyor. 6-12 yaş arası çocuğu olanlar genelde uzaktan eğitimden sürecinden dertli. Çocukların online derslere dikkatini veremediğinden ya da çok fazla ekranla haşır neşir olduğundan, sıkıldıklarından, oyalayamadıklarından bahsediyorlar. 12-15 yaş üstü çocuk sahibi olanlar ise genelde çatışma yaşadıklarından, çocuklarının kendileriyle konuşmadığından, odasından çıkmadığından ya da sokağa çıkma yasağı konusunda çok öfkeli olduğundan bahsediyor. Böyle düşününce, insanın doğasını ve gelişim evrelerini basitçe bilmek ve manzaraya geniş pencereden bakabilmek, bence bu süreci daha kolay atlamamıza yarayabilir. Çocuklar büyürken benzer aşamalardan

Yazının Devamı