Kızımla korona günleri | Birbirinizi konuşma yastığı ile dinleyin

12 Mayıs 2020

Evlerde yaşanan çatışmaların en temel sebebi, aile bireylerinin birbirini gerçekten dinlememesi. Çünkü sağlıklı bir iletişimin temel prensibi, etkin bir dinlemedir. Birbirimizi dinlediğimizi sanıyoruz ama dinlemiyoruz. Karşımızdaki konuşurken, ya dinliyorum deyip başka işlerle uğraşıyor, yemek yapıyor, telefona bakıyor, ya sözünü kesip kendimiz konuşmaya başlıyor ya da o konuşurken, biz kendi söyleyeceklerimizi düşünüyoruz. Yani dikkatimiz karşı tarafta değil, kendimizde oluyor. Oysaki etkin bir dinleme, beden duruşu ve göz teması ile tüm dikkatin karşı tarafta olduğu, sözcüklerin arkasındaki ihtiyaçların ve duyguların da duyulduğu bir dinleme halidir.

Evde olduğumuz bu süreçte çatışmalar artmış olabilir ama bence birbirimizi dinlemeyi öğrenmek için de çok güzel bir fırsat. Hiç olmadığımız kadar bir aradayız ve koşullarımıza bağlı olarak, tüm ailenin bir araya gelip birbirini dinlediği zaman dilimleri yaratabiliriz. Bunu yapmak size zor mu geliyor? Çok basit ve pratik bir öneri vereceğim. Evdeki bir yastığı ‘dinleme

Yazının Devamı

Kızımla korona günleri / Birlikte iyileşeceğiz

11 Mayıs 2020

Dün bu sayfada içten mesajları ile yer alan tüm annelere bir kez daha teşekkür ederim. Öyle güzel mesajlar aldım ki. Samimiyetiniz ve güveniniz için minnettarım. Hepimiz çok benzer duygular yaşıyoruz. Bazen çok güçlü, bazen çok zayıf, bazen duygusal, bazen öfkeli, bazen fazlasıyla endişeli, bazen aşırı bunalmış, bazen şefkat dolu, bazen yapayalnız hissediyoruz. Bunları bilsek de, insan en çok kendine haksızlık etmeye meyilli. Bir çemberde buluşup, içimizi açtığımızda ise hem biz iyileşiyoruz, hem de etrafımızdakiler. Yetersizlik hissi yakamızı bırakmasa da, hepimiz olabildiğimiz hallerimizle yeterince iyiyiz ve birlikte iyileşeceğiz.

Uzaktan çocuk bakıcılığı

Geçenlerde, “Forbes ve Washington Post raporlarına göre, ebeveynlerin işine ve kendilerine odaklanabilmesi için FaceTime ve Zoom oturumları düzenleyen bakıcı talebi yüzde 700 artış gösterdi.” diye bir haber okudum. Türkiye’de böyle bir uygulama başladı mı bilmiyorum ama bana gayet mantıklı geldi. Evde çocukla ilgilenebilecek kimsenin

Yazının Devamı

Kızımla korona günleri | Bugün söz annelerin

10 Mayıs 2020

Beni takip eden sevgili annelere, “Bugün benim köşeyi siz yazmak ister misiniz?” dedim ve “Korona sürecinde, anneliğinizle fark ettiğiniz 3 şeyi yazar mısınız?” diye sordum.

Onlarca mesaj geldi. Herkese çok teşekkür ediyorum Doğurmuş ya da doğurmamış, hayatta ya da değil, bir çocuğa analık eden tüm annelerin, Anneler Günü kutlu olsun. Hepimiz olduğumuz halimizle harikayız...

‘Ayak izlerimize dikkat edelim’

ÇİĞDEM YILDIZ: “Annelik, zorluklara göğüs germek için kalkan ve uçmak için harika kanatlara sahip olmaktır. Ayak izlerimize söylediklerimizden daha çok dikkat edelim, izlerimizi takip edenler var:) Onlara talimat değil yol gösterelim.”

Yazının Devamı

Kızımla korona günleri / Evin dört duvarı içinde oluşturduğunuz hava nasıl?

9 Mayıs 2020

Hayatımın son 8 yılında, ebe-veynlik, çocuk gelişimi ve aile içi ilişkilere dair okuduğum kitapların sayısı binleri bulmuştur herhalde. Bugün bunlardan bazılarını yazacağım. Ancak tüm bu kaynaklar arasında bana en iyi gelen kısım Hedvig Montgomery’nin Anne Baba Sihri kitabından. Bu süreçte evlerde hepimize iyi geleceğini düşündüğümden paylaşmak istedim. Şöyle diyor bir bölümünde:

“Anne babalar tarafından en yanlış anlaşılan konulardan biri, çocukları uygunsuz davrandığında verdikleri tepkinin ebeveynlik; çocuk bir hata yaptığında onu karşılarına alıp konuşurken takındıkları tavrın ise ebeveynliğin özü olduğunu sanmaları. Oysa ebeveynlik aile içinde ve okulda her an, her yerde devam eden bir süreç. Çocuklar hayatın olağan akışında sizin onlara davranışları hakkında verdiğiniz geri bildirimlerden sürekli öğreniyor ve yaşama dair küçük şifreler topluyorlar. Ebeveynlik dediğimiz şey, işte bunların toplamı oluyor.

Anne babalığı sihirli kılan özellik, hatırlanmaya değmeyecek sıradan günlerde, hayatın günlük

Yazının Devamı

Kızımla korona günleri / Alışkanlıklara tutunmak

8 Mayıs 2020

Dünkü yazımda zorlanmalar iyidir, bizi esnemeye teşvik eder demiştim. Çocuklarımızın gelecekteki hayata tutunabilmesi, düşse de kalkabilme gücünü kendinde bulabilmesi için bilişsel esneklik becerilerini geliştirmenin öneminden bahsetmiştim.

Çocukların düzen değişikliklerine verdiği tepkiler, mizaçlarına göre değişiyor. ‘Zorlayıcı’ mizaçlı çocuklar, alışkanlıklarına daha çok tutunuyor, değişiklikler karşısında katı olabiliyorlar. ‘Kolay’ mizaçlı çocuklar ise yeni düzene çok hızlı adapte oluyorlar. Her birinin kendi içinde artıları, eksileri var elbette. Bu süreçte kendimi düşündüm. Eve kapandığımdan beri direnç gösterdiğim şeyler var. Online eğitim ve seminerlere, online arkadaş sohbetlerine mesafeli idim.
Şimdi hepsini tedirginlikle de olsa deneyimliyorum. Oysa kızım, çoktan Skype üzerinden arkadaşlarını toplayıp, görüntülü oyunlar oynamaya başladı. Okulunu ve arkadaşlarını çok özlediğini söylüyor ama zamanın gerekliliklerini de keyifle

Yazının Devamı

Kızımla Korona Günleri

7 Mayıs 2020

Hangi beceriyi kazanmak, çocukları hayatta dirençli yapar?

Koronavirüs, hayatta başımıza ne zaman, ne geleceğinin hiç belli olmadığının çok net bir göstergesi oldu. Düzenimiz değiştiğinde, planlarımız bozulduğunda ne kadar zorlandığımızı bir kez daha fark etmemize sebep oldu. Bu sayede, belirsizliklere hazır olmanın, başımıza öngöremediğimiz şeyler geldiğinde güçlü durabilmenin, düşüp yeniden kalkabilmenin önemini hatırladık.

Çocuklarınızın gelecekte en çok hangi beceriye sahip olmasını isterdiniz? Ve bunun için ne yapıyorsunuz? Nasıl bir ortam sunuyorsunuz?
Çocukların gelecekte, hiç olmadığı kadar çok, esnek olabilmeye ihtiyaçları var. Değişimin inanılmaz hızlı ve kaçınılmaz olduğu, yarınımızın ise belirsizliklerle dolu olduğu günümüz dünyasında, çocuklara yapacağımız en büyük iyilik bilişsel esneklik kapasitelerini geliştirmek olur. Neden mi?

Yaşamın kendisi sürekli bir değişim içinde. Planlar yapılır ve bozulur. Kontrol alanımızda olmayan tonlarca şey var. Doğal afetler olur. Ekonomi değişir.

Yazının Devamı

Çocuklara evde kalmayı açıklamıştık, şimdi de sokağa çıkmayı anlatmalıyız!

6 Mayıs 2020

Cumhurbaşkanı adım adım ‘normalleşme’ planını açıkladı. İş yerlerine dönüş, 65 üstü ve 20 yaş altı kişiler için sokağa çıkış günleri, kuaför ve AVM açılışları gibi kademeli bir geçiş olacak. Hepimiz hayata dönüş operasyonu nasıl olacak diye bekliyorduk. Ancak normalleşme süreci çoğumuzu tedirgin de ediyor.

Ebeveyn cephesinden bakacak olursak; uzunca bir süredir evde olan çocuklarımıza, önce Korona virüsü nasıl anlatacağız diye düşündük. Uzman yardımları aldık, önerileri dinledik. Okullar neden kapandı, sevdiklerinden neden uzakta kalmalı, ellerini nasıl yıkamalı, temizliğine neden dikkat etmeli gibi pek çok soruyu cevaplamaya çalıştık. Tam da çocuklarımızın evde, güvenli kanatlarımızın altında olmasına alışmışken, şimdi tekrar bu yeni sürece hazırlamalıyız. Sokağa nasıl çıkacağız? İnsanlar neden maskeli? O neden maske takmalı? Sokakta iken neleri dikkat etmeli? Tüm bunları, çocuklarımızı dış dünyadan, sokaklardan ve insanlardan korkutmadan, yaşamdan soğutmadan açıklamak, yine

Yazının Devamı

Kızımla korona günleri / Yeni tarım politikaları, soframızı nasıl etkileyecek?

5 Mayıs 2020

Sokağa çıkma yasağı başlamadan önce ve bittikten sonra koşarak market alışverişimizi yapmaya gidiyor, dolaplarımızı tıka basa dolduruyoruz. İstediğimiz meyveyi ya da sebzeyi bulamayınca da burun kıvırıyor, söyleniyoruz. Oysa salgın sonrası tüketicide oluşan gıda arzı nedeniyle, tarla ve seralarda üretim son sürat devam ediyor. Salgına rağmen çiftçiler ve yetiştiriciler toprak üzerinde aralıksız çalışıyorlar. Çünkü evde kalanları besleyecek üretimi birilerinin yapması gerekiyor. Bu açıdan bakınca, soframızdaki her bir lokmanın değerini anlamak ve çocuklara da anlatmak gerekiyor.

Üstelik tam da şu aralar, mevsimlik tarım işçilerinin göç zamanı. Ne yazık ki, sosyal mesafenin ve güvenlik önlemlerinin olmadığı koşullarda, ekmek parası peşinde koşuyorlar. Virüs bile herkes için adil işlemiyor. Onlar canları pahasına Türkiye’nin bir ucundan diğerine gitmeye çalışıyor ki, biz evlerimizde canımızın istediği yemeği pişirebilelim. Haftalardır uygulanan 20 yaş altı gençler için sokağa çıkma yasağı, tarım

Yazının Devamı