Ekrem İmamoğlu’nun önceki gün yaptığı “Ben çalışmayayım, Ekrem tökezlesin de onun yerine ben geçerim. Öyle yağma yok. Ne partili Ekrem’i yedirir ne millet.. O kadar net” açıklamasını “Mansur Yavaş’a mesaj verdi” diye yorumlayanlar fena halde yanılıyor.
İBB Başkanı orada CHP’de her dönem bir şekilde etkili olmayı başaran Erdoğan Toprak ve onun kontrolündeki 6 belediye başkanını hedef alıyor.
Bu ekip İmamoğlu’nun yakın vadede koltuğunu Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’a devretmesini istiyor. İmamoğlu’na gidip “Seni Cumhurbaşkanı adayı yapmayacaklar. En iyisi genel başkanlık için harekete geç. Yerini de Rıza’ya bırak” diyor. Aynı ekip bu senaryoyu hayata geçirmek için Ankara’da Özgür Özel’e de gidiyor ve farklı hikayeler anlatıyor.
Ekibin geçtiğimiz hafta sonunda yaptığı toplantıdan ve Ankara temaslarından rahatsız olan İmamoğlu çok tartışılan “Pışık” çıkışını işte bu gelişmeler üzerine yapıyor. Bununla yetinmiyor bir gün sonra bir mesaj da Özgür Özel üzerinden veriyor: “Benim genel başkanımın eksiği olabilir, hatası olabilir düzeltiriz! Günü geldiğinde farklı bir yol haritası oluşacaksa birlikte karar veririz!”
Bu sözler açıktan “Genel merkezin kontrolü de bende. Hiç boşuna uğraşmayın, beni yiyemezsiniz” manasına geliyor.
Sözün özü… CHP’de çarşı her zaman olduğu gibi hatta her zamankinden biraz daha karışık görünüyor.
Nerede bu devlet diyen yok mu oralarda?
Almanya 2021 yılında tarihinin en büyük sel felaketlerinden birini yaşadı. Devlet selden zarar gören insanlara adres olarak sigorta şirketlerini gösterdi!
Benzer bir durum bugün yangınla mücadele eden ABD’de yaşanıyor. Devlet film izler gibi izliyor yangını. Ve faturayı sigorta şirketlerinin ödemesini bekliyor.
Türkiye 2020’den beri ne felaketler yaşadı. Depremler, seller, yangınlar hiç eksik olmadı hayatımızdan. Devlet kıt imkanlarıyla hep vatandaşının yanında oldu.
Kastamonu’daki selzedelere, Elazığ, Malatya ve İzmir’deki depremzedelere… 6 Şubat 2023 depreminde yerle bir olan illerin tamamındaki mağdurlara… Hep kol kanat gerdi.
Sadece deprem bölgesinde 1 yıl 11 ayda tamamlanan konut sayısı 201 bine ulaştı.
Bunu ne ABD, ne Almanya başaramaz. Başarmak gibi bir çaba içine de girmez.
İlginçtir bizde devlet bu kadar topa girmesine rağmen hep eleştiriliyor, yetersiz kalmakla suçlanıyor!
Sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu?
ABD ve Almanya’nın şov dünyasındaki oyuncuları neden “Nerede bu devlet kardeşim” diye ülkelerine çemkirmiyor?
Çok ayıp ediyorlar çok..
Emevi Camii’nin halıları Gaziantep’ten
Ayrıntı bütünü anlatır.
Bazen önemsiz görünen bir detayın alt metninde çok önemli bir hikaye yatar.
Şam’daki Emevi Camii’nin halılarının Gaziantepli halıcılar tarafından yenilenmesinde olduğu gibi.
Şam’daki diktatörün devrilmesinin ardından tarihi camiye giden herkesin ilk dikkatini çeken şeylerden biri halıların yıpranmış görüntüsü olur.
Ankara devreye girer, Gaziantep’e “Bu işi yapmak size düşer” mesajı iletilir.
Neden mi? Çünkü Gaziantep dünyadaki halı ihracatının yüzde 70’ini tek başına gerçekleştirmektedir.
Gaziantep’te hemen kollar sıvanır. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in çağrısıyla sektör temsilcileri motif çalışmaya başlar. Kısa sürede hazırlanan örnekler Ankara’ya ulaşır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı alındıktan sonra Şam yoluna düşülür.
Aşağıdaki fotoğrafta ortada görünen kişi Şam yönetiminin vakıflardan sorumlu bakanı. Diğerleri Gaziantep’ten giden ekip üyeleri. Motifi inceleyen Şam yönetiminin de onayı alınmış. Halılar ilk teravih namazına yetişecek.
“E ne var bunda” diyenler için yazının ilk cümlesini tekrarlayalım.
Ayrıntı bütünü anlatıyor bütünü.