Türkiye son yıllarda ekonomisini de derinden etkileyen bir dizi olumsuzluklar yaşıyor ve bunları atlatmak için yoğun çaba harcıyor. Yurtdışı ve yurtiçi kaynaklı problemli hava, iş dünyasında yatırım hevesinin azalmasına yol açmış durumda. Yaşananlardan en çok etkilenenlerin başında da turizm sektörü geliyor. Turistlerin ‘Türkiye’ ilgisinin azalması sektörü derinden yaralamış durumda. Bu noktada, Türkiye algısının hep olumsuzluklarla yan yana gelmesi oldukça üzücü. Dış dünyada “Güvenli Türkiye” algısının yeniden gündeme oturması hepimizin ortak dileği. Bu algının oluşması için etkili isimlerden gelen etkili dokunuşların önemi büyük.
Beşiktaş’ın dünyaca ünlü yıldızı Pepe’nin “Türkiye anlatıldığı gibi değil, buraya gelin” söylemi, dünyayı peşinden koşturan çılgın milyarder Elon Musk’ın geçen haftaki Ankara ziyareti tam da istediğimiz gibi, son günlerde yaşanan iki etkili dokunuş...
Tüm bunları düşünerek, lüks otelciliğin efsane markası “Four Seasons”ın kurucusu ve CEO’su 85 yaşındaki Isadore Sharp’ın karşısında masadaki yerimi alıyorum. Sohbetin sonunda eşinin tercihi olduğunu söyleyeceği taşlı kravatı ve sade takım elbisesiyle İstanbul’un belki de en güzel manzaralı odasında bizleri
DUBAİ
DUBAİ
Türkiye’nin son yıllarda altına imza attığı mega projeler arasında en iddialılarından biri olan Avrasya Tüneli, merkezi Washington’da bulunan Uluslararası Yol Federasyonu (IRF) tarafından “ileri inşaat” dalında verilen zorlu ödülü almaya hak kazandı.
Dubai’de düzenlenen törende, Türkiye’den konuk ekip verilen ödülü almak üzere sahneye çıktığında tünelin açıldığı günlerde buluştuğumuz Yapı Merkezi’nin Kurucusu Ersin Arıoğlu’nun şu sözleri aklıma geldi: “106 metre denizin altındasınız ve hiç hissetmiyorsunuz. Bu tünelde çok sağlam bir mühendislik var.”
‘Tek başımıza...’
Tören sonrası “15 bin parçanın birbirine bağlandığı tünelde ileri inşaat teknolojileri kullandığımız için tünel yapım metodumuza ödül verdiler” diyen Yapı Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu ise “Kendi alanında önemli üstünlükleri var. En derinlerden biri, en büyüklerden biri, en karışık jeolojik sahalardan biri, bir de sismik (depreme dayanıklılık) var. Dört açıdan çok zorlu ve çok özel bir tünel. Bunun için çok özel bir makina kullandık. Yarın öbür gün bir kez daha Boğaz’ı geçersek çeliği daha güçlü bir makina isteriz. Çünkü artık bu işi öğrendik” dedi.
Güney Koreli ortağıyla projenin yapımını
Vize krizini geçici gören MÜSİAD Başkanı Kaan, “ABD ile ticaret durmaz, bunlar siyasi manevralar” dedi. Yaşananları “Bir taşla birkaç kuş vurma projesi” olarak nitelendirdi.
ABD ile Türkiye arasında yaşanan ‘vize’ krizi gerek siyaset gerek iş dünyasında geniş yankı buldu. İş dünyasını temsil örgütler ‘sakinlik’ ve ‘çözüm’ odaklı açıklamalar yaparak piyasanın fırlayan tansiyonunu azaltma çabasında.
Çoğunluğu KOBİ olmak üzere binlerce Türk işadamını temsil eden MÜSİAD’ın Başkanı Abdurrahman Kaan, yaşananların geçici olduğuna inananlardan... Hatta bunu Almanya ve Hollanda krizi ile yine ABD ile yaşanan tablet krizi örnekleriyle anlatan Kaan, “ABD’nin vize engeli, uçaklardaki tablet yasağı gibi kısa sürede gelir geçer mi diyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“İster istemez... Almanya ile de birçok sorun oldu. Ticaret durdu mu? Bunlar siyasi manevralar. Hollanda ile ne kavgalar edildi. Bugün var mı bir şey? Ben burada Trump’ın da (ABD Başkanı) yıpratıldığını düşünüyorum. Aynı şekilde burada da Cumhurbaşkanımızı; yani çift taraflı bir oyun var. Bir taşla birkaç kuş vurma projesi görüyorum bunu.”
‘Bass bize geldi...’
4 aydan bu yana MÜSİAD’ın başkanlık koltuğunda oturan Kaan, Etiler’de bir
Biz Türkiye’de alışık olduğumuz kısır tartışmalarla boğuşurken dünyanın gündemi yine bambaşkaydı. Tesla’nın ve SpaceX’in sahibi Elon Musk, Mars’ı kolonileştirmeyle ilgili projelerini ve zaman planını duyurdu. Musk, 2022’ye kadar Mars’ı kolonileştirmek için 2 kargo roketinin gönderileceğini açıkladı. Bu kargo uçaklarının taşıdığı malzemelerle kızıl gezegen kolonileşmeye başlayacak ve ardından orada da hayat başlayacak.
Musk’ın vizyonu bununla da sınırlı değil. Uzay için geliştirdiği roketleri dünyada da ulaştırma için kullanacaklarını söyledi.
Üstelik dünyanın pek çok yerine 30 dakikada, en uzak noktaya da 60 dakikada uçulacağını iddia etti. Şu an 8 saat süren Londra-New York uçuşunun 29 dakikaya düşeceğini ve ödenecek ücretin uçak bileti fiyatları seviyesinde kalacağını belirtti.
Musk’un fikirlerini uçuk ve gerçekleşmesi imkansız bulanlar olacaktır. Fakat Musk’ın geçmişteki proje ve başarılarına biraz aşina olanlar için yeni fikirleri o kadar da ulaşılmaz değil.
‘Bankacılar korkak’
Güney Afrika doğumlu Elon Musk, Silikon Vadisi’nin şüphesiz en tartışmalı ve en başarılı isimlerinden biri. Onu en çok Apple’ın kurucusu Steve Jobs ile karşılaştırıyorlar. Oysa Musk, Jobs’un dünyada
ROSTOV
Son birkaç yılı bir yanda Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımlar diğer tarafta Türkiye ile ardı ardına yaşanan gerginliklerle geçiren Rusya, ev sahipliği yapacağı 2018 Dünya Kupası’nın da etkisiyle yatırımda frene basmadı. Havalimanı, yol, otel ve altyapı yatırımlarını sürdüren Rusya, Türklere emanet ettiği stratejik önemi bulunan Rostov havalimanı projesinde de son aşamaya geldi.
Grup maçlarına ve çeyrek finale ev sahipliği yapacak Rostov’daki havalimanının önemli bir özelliği var. Rus General Platov’un adını taşıyacak havalimanı, 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya’da “sıfırdan” kurulan ilk havalimanı olacak. Rusya son 26 yılda havalimanlarında yenileme ve genişleme yatırımı yaptı ancak ilk kez mevcut bir havalimanını kapatarak, şehirdeki başka alanda tamamıyla yeni bir projeyi hayata geçirmiş olacak.on birkaç yılı bir yanda Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımlar diğer tarafta Türkiye ile ardı ardına yaşanan gerginliklerle geçiren Rusya, ev sahipliği yapacağı 2018 Dünya Kupası’nın da etkisiyle yatırımda frene basmadı. Havalimanı, yol, otel ve altyapı yatırımlarını sürdüren Rusya, Türklere emanet ettiği stratejik önemi bulunan Rostov havalimanı
İstanbul’da düzenlenen 22. Dünya Petrol Kongresi, bir yandan uluslararası enerji devlerinin kritik görüşmelerine imkan verirken diğer taraftan da Türkiye’nin başta Akdeniz ve İsrail gazı olmak üzere bölgesiyle ilgili stratejik hamlelerine sahne oldu.
Kongrenin açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rum tarafının anlaşmaz tutumu nedeniyle sonuç alınamayan Kıbrıs görüşmelerini hatırlattı ve Doğu Akdeniz’de büyük bir fırsatın kaçırıldığını söyledi. Erdoğan ayrıca, “Gerginliklere yol açabilecek adımlardan kaçınılmalı” mesajını verdi. Bunun ardından Rum tarafından Kıbrıs açıklarında Türk tarafına sormadan ‘uluslararası oyuncularla sondaj çalışmalarına başlama’ hamlesi geldi.
Ben yaptım oldu!
Bu gelişmeler yaşanırken dün Harbiye’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile bir araya geldik. Buluşmada gündemin önemli maddelerinden biri de hiç şüphesiz bu konu oldu. Albayrak, “Birileri ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket ediyor. Türkiye Muz Cumhuriyeti değil. Hakkını hukukunu kimseye yedirmez” diye konuştu. Türkiye olarak Akdeniz gazı için Barbaros Hayrettin Paşa gemisiyle sismik arama çalışmalarına başlandığını hatırlatan Albayrak, “Sırada Güzelyurt var” dedi.
‘Devlere
Cenevre
Türk Telekom CEO’su Paul Doany, şirkette ikinci kez oturduğu CEO’luk koltuğundaki hedeflerini ve grubun internet ve genişbant temalı gelecek stratejisini anlatırken, önceliklerinin hızlı interneti Türkiye geneline yaymak olduğunu, bunu yaparken de ucuz internet fikrinin işin temelini oluşturduğunu söyledi.
Yapılacak projelerin nihai hedefinin ise şirketin değerini yükseltmek olduğunu kaydeden Doany, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (ITU) sürdürülebilirlik temalı konferansına katılmak üzere bulunduğu İsviçre’nin Cenevre kentinde, bir grup gazeteciyle bir araya geldi.
“İnternetle Hayat Kolay projemize çok büyük önem veriyoruz. Bu projeyle daha önce hiç internet kullanmamış insanlara dokunuyoruz, şimdiye kadar dahil olan kişi sayısı 30 bin” diyen Doany, projenin hikâyesini şöyle anlattı:
“Şirkete geri döndüğümde ilk önce ucuz internet fikrine odaklandım. Şu anda Türkiye’de genişbant penetrasyon oranı yüzde 47, bu en az yüzde 70 olmalı.
Mevcut fiyat düzenlemelerinin olduğu şu ortamda bunu başarmak zor. Sunduğumuz yeni modeli anlatmak ve süreci başlatmak 6 ayımızı aldı. Bu sırada BTK ve Bakanlıkla birçok görüşme gerçekleştirdik ve diğer operatörlerle de birçok toplantı
Güngör Hoca (Uras)... Türk ekonomi gazeteciliğinin duayen ismi. Rakamlara boğulan ekonominin en karmaşık meselelerini bile Ayşe Hanım Teyze’nin, Ali Rıza Amca’nın anlayacağı dille anlatır.
Yılların birikimi ve tecrübesi sayesinde sorun ve çözümleri duru bir dille okuyucularına aktarır.
Güngör Hoca’nın 19 yıldır Milliyet’te yazıyor olması hiç şüphesiz “Milliyet Ekonomi”nin en önemli güçlerinden biridir.
Güngör Uras, Türk ekonomisinin en büyük sorunu olan sanayileşmeyi ve bu konuda yaşadığımız sorunları, çözüm önerileriyle birlikte “Sanayileşecektik, Büyüyecektik, N’oldu Bize?” adlı son kitabında anlatıyor.
Eşsiz bir üslup...
Ekonomi konusundaki akademik geçmişini (Prof. Dr.) Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) yıllarındaki planlama kariyeriyle taçlandırdı.
Sonraki yıllarda adım attığı İstanbul’da özel sektörde üstlendiği görevler sayesinde, Türk ekonomisine damga vuran Koç, Sabancı, Demirören, Eczacıbaşı, Doğuş ve Kibar topluluklarını (ailelerini) geçmişten bugüne en yakından tanıyan isim oldu. İşte tüm bu deneyim Uras’ın yazılarında teori ve pratiğin eşsiz bir dille buluşmasını sağlıyor.
Dileğimiz, sanayiciler ve ülkemiz yetkilileri başta olmak üzere ekonominin tüm oyuncularının bu önemli kit