Bir paniktir gidiyor. Koronavirüs tamam, anlaşılır. Sağlığımız oldukça önemli. Bu ortamda endişe, kaygı, korku doğal. Fakat marketlere hücum nedir! Her markette bir alışveriş furyası.
Market arabaları dolup dolup boşalıyor. Makarnalar, unlar raflarda kalmadı adeta. Tuvalet kağıtlarını kapan götürüyor.
Bu gidişle yakında kolonyanın kokusuna hasret kalacağız.
Bazı marketler de az uyanık değil tabi.
Koronavirüs salgını korkutmaya devam ediyor. Salgının şiddetinin arttığı her dakika ekonomi cephesinde de çatlağın derinleşmesine yol açıyor. Başta Amerika, İngiltere ve Fransa olmak üzere endişeye kapılan hükümetler; ekonomilerinin çökmemesi adına art arda önlem paketleri açıklıyor. Ayrıca gün geçmiyor ki dünyaca ünlü bir ekonomist çıkıp da karamsarlık kervanına katılmasın. Duymuşsunuzdur; “Kovid-19 salgını 2008 krizinden çok daha tehlikeli” çıkışını yapan birçok ekonomist var. Bu ekonomistlerden birine ayrı bir pencere açmak gerek. Çünkü kendisinden gelen ciddi bir öneri bugün Amerika’da karşılık bulmuş görünüyor.
“Her Amerikalıya 1000 dolar dağıtılsın…”
Harvard, Obama, Trump...
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, önceki gün ekranların karşısına geçti ve Korona virüsünün ekonomik zararını azaltmak amacıyla ABD Başkanı Donald Trump’ın vatandaşlara çek gönderilmesi talimatı verdiğini duyurdu. Çekin tutarını ise açıklamadı.
Tüm dünyada gündem koronavirüs. Başta can kayıpları olmak üzere ekonomik kayıplar tüm ülkeleri tehdit ediyor. Sağlık, siyaset, ekonomi, spor ve daha bir çok daldaki uzmanlar virüsün farklı boyutlarıyla hayatımıza etkisini yorumluyor.
Başından bu yana salgını farklı boyutlarıyla takip etmeye çalışan biri olarak altını çizmek istediğim nokta şu: “Bu salgınla mücadele geleceğin yönetim şeklini belirleyebilir.”
Bırakın Türkiye’yi, başta ekonomisine olmak üzere bilime, sanata, eğitime ve insana yaptıkları yatırımlarla “gelişmiş ülke” olarak adlandırılan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İtalya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin hali ortada. “Avrupa Birliği (AB) büyük bir sınavdan geçiyor” denilerek dikkatler bu noktaya çekilse de, aslında bu salgın sınavının tüm dünya için olduğu bir gerçek. Bu yüzden şimdiki düzen sürdürülemeyecek bir yönetim yapısına dolayısıyla yeni bir sisteme işaret ediyor.
Kötü haber: İnsanların farkında olmadığı şey bir ülkede yayılan
Dövizdeki sancılı dönemi, daha önceden aldığı “ithalden yerli oduna dönelim” kararıyla atlatan AGT Ağaç Sanayi, yurtiçinde liderliği hedeflerken, yurtdışında Amerika seferine çıktı
Antalya
Seydişehir Alüminyum kökenli mühendis Ahmet Söylemez ile çocukları Mehmet Semiz Söylemez ve Mustafa Hulisi Söylemez’in 1984’te kurdukları Antalya merkezli AGT Ağaç Sanayi hedef büyüttü. 2013’te aldıkları “Şirketimizin yönetim kuruluna “bağımsız üye” olarak bir kadın girse iyi olur” kararı sonrasında, işe koyulan Didar Sevdil Yıldırım’la stratejik kararlara imza atan AGT (Ahşabı Geliştiren Teknoloji), bugünlerde 80 ülkeye ihracatla 1.2 milyar TL ciroya ulaştı.
Kur şokunu atlattı
“Bağımsız üye”liğin ilk dönemlerinde “Kullandığımız odunun yarısını ithal ediyoruz. Dövizde yaşanan aşırı dalgalara karşı kendimizi korumak için tümüyle yerli oduna dönelim” şeklinde alınan karar ise, AGT’nin yönetim ve büyüme adımlarında önemli yer tutuyor.
K
Kur ve faizdeki ani artış ile euro’dan TL’ye dönen sözleşmelerin ‘sert fren’ yaptırdığı oto kiralama pazarında taşlar yerine oturdu. 2020’de orta sınıfta ciddi büyüme bekleniyor
Döviz hareketliliğinden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen otomobil kiralama pazarı yeni yıla umutla giriyor. Döviz ve faizlerdeki yükselişin ardından, sözleşmelerin de TL’ye dönmesi şartıyla aylık kiralama fiyatları bir anda zirve yaparken, yaşananlar sektörde ciddi küçülmeye yol açmış hatta bazı firmalar pazardan çekilmişti.
Ağırlıklı lüks segmentte iş yapan Sentez Filo’nun Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Çınar, “Dip artık geride kaldı. Talep canlanmaya başladı. 2020’de oto kiralamada hareketli günler bekliyoruz” dedi.
Bir grup gazeteciyle yaptığı buluşmada “Türkiye’de bu iş kesinlikle büyüyecek” diyen Çınar, “Evet pazar bir anda çok daraldı ama artık taşlar yerine oturdu. Hedefimiz kredi penetrasyonunu düşürerek büyümek. Grup olarak kesinlikle bu işte fırsat
2020’de “yatırımlar” ve “yabancı sermaye girişi” kalemlerinden oldukça umutlu olduğunu belirten Nihat Özdemir: “Potansiyelimizi pozitife çevirmeliyiz”
İstanbul’da “Geleceğini Dönüştür” temasıyla düzenlenen “IT VISION 2020” toplantısına ev sahipliği yapan teknoloji grubu NGN, Türk ekonomisinin görünümü, liderlik, girişimcilik konularının ele alındığı ana oturumda Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’i ağırladı. O gece Özdemir’le birlikte gerçekleştirdiğimiz sohbette öne çıkan notlarla başlayalım…
2018’i kötü bir yıl olarak geride bırakmıştık. 2019’da sıkıntılar giderilmeye çalışıldı. Önemli tedbirler alındı. Felaket senaryoları azalmaya başladı. Bu yılı yarım da olsa yüzde 1 de olsa büyümeyle kapatacağız. Bu bizim için çok önemli. Çünkü artık ‘dip geride kaldı.’
2020 yılında Türkiye adına yüzde 4 civarında büyüme bekliyoruz. Yatırımların artacağını, yeni dış sermaye
Teknolojisi ve güvenlik sistemiyle ‘Yerli Türk Bulutu’ olarak geliştirdikleri ‘NGN Cloud’un kapasitesini doldurduklarını anlatan İnanç Erol, “Yeni yatırımları devreye alıyoruz” dedi İstanbul Tuzla’da Star of Bosphorus (Boğazın Yıldızı) adıyla yaptığı 150 milyon dolarlık veri merkezi yatırımda “bulut” kapasitesinin dolduğunu söyleyen NGN Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Erol, yeni yatırıma hazır olduklarının mesajını verdi. Erol, Türkiye’de ilk, “Kullandığın Kadar Öde” modeliyle saatlik faturalandırma hizmeti sunan Türk patentli NGN Cloud’un mevcut kapasitesini süratle doldurduğunu, şimdi hedeflerinin yeni yatırımlarla katlanarak büyüme olduğunu açıkladı.
Önceki gün bir grup gazeteciyle bir araya gelen Erol, “NGN Cloud bugün itibariyle sadece Türkiye’de değil, 12 farklı ülkeden şirketlere bulut hizmeti veriyor. Ülkemizin diğer ihracat kalemleriyle kıyaslandığında katma değeri oldukça yüksek olan ‘teknoloji hizmeti ihracatına’ imza atıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Dijital
THY’nin bu yıl operasyonlar ve bilanço cephesinde “İstanbul Havalimanı’na taşınma” ve “Boeing krizi” etkisini hissettiğini belirten İlker Aycı, zorlu 2019’u kârlı yıla çevirmeye kararlı olduklarını söylediTürk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, 2016’daki yaşanan büyük krizden sonra; 2017 ve 2018’in art arda rekorlarla geçildiğini; 2019’un “taşınma operasyonu” ve “Boeing Max krizi” dolayısıyla zorlu bir yıl olduğunu söyledi. Aycı, tüm bu yaşananlara karşın sene sonunu kârla kapatmayı hedeflediklerini söyledi. Dün THY’nin Yeşilköy’deki genel merkezinde bir grup gazeteciyle bir araya gelen Aycı; “Hiçbir mazeret olmaksızın yıl sonunda kâr açıklamak için mücadelemizi yapıyoruz” dedi.
Son çeyrekte daha sıkı tasarruf tedbirleri alacaklarını da bildiren Aycı, bu sayede yıl toplamında faaliyet karını 200 milyon dolar iyileştirmeyi planladıklarını da ifade etti.