Arkadaşını söyle!

4 Aralık 2015

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tahir Elçi taziyesi için gittiği Diyarbakır’da PKK ve YDGH’ye sesleniyor:

“ Eğer siz bu kentin sokaklarını ayırırsanız, barikatlar kurarsanız bu kabul edilemez ve doğru değildir. Barikatları kuran arkadaşlara da, kişilere de kim yapıyorsa, onu bilmiyoruz tabii… Kesinlikle siz Tahir Elçi’yi seviyorsanız onun vasiyetinin gereğini yapın kaldırın onları diyorum.”

Konuşmayı deşifre edersek...

“Barikatlar kurarsanız bu kabul edilemez ve doğru değildir.”

PKK ve YDGH’ye yönelik çok sert uyarılar! Hendeklerin bu saat itibarıyla kapatıldığını görürsek şaşırmayalım...

“Barikatları kuran arkadaşlara da, kişilere de...”

Demek barikatları kuranların bir kısmı Kemal Bey’in arkadaşı...

Yazının Devamı

Yanlış nerede...

3 Aralık 2015

Halk TV’de önceki akşam yayınlanan Basın Koridoru programının konukları iki eski bakan, MHP’li Agâh Oktay Güner ve AKP’li Yaşar Yakış’tı. Sohbetin konusu düşürülen Rus uçağına gelince Agâh Oktay Güner, Yaşar Yakış’ın da desteklediği şu görüşü dile getirdi.

“Genelkurmay’a bağlı bir istihbarat birimi vardı. En modern teknolojileri kullanan bu birim herhangi bir yabancı uçak kendi ülkesinden veya yabancı bir ülkeden havalandığı an bunu takibe alabiliyor, durumdan ilgili birimleri haberdar ediyordu. AKP büyük bir hata yaptı, bu birimi lağvederek MİT’e bağladı. Genelkurmay da istihbarat anlamında MİT’e mahkum hale geldi. MİT aldığı istihbaratı Cumhurbaşkanı’na veriyor. Rus uçağının düşürülmesi olayında uçak daha Lazkiye havaalanında pist başı yaptığında MİT bunu biliyor. Ama bu bilgiyi Genelkurmay’a vermiyor. Uçak düşürüldüğünde hemen Cumhurbaşkanı’nı haberdar ediyor. Cumhurbaşkanı buna dayanarak düşürülen uçağın Rus uçağı olduğunu açıklıyor. Genelkurmay ise MİT tarafından önceden bilgilendirilmediği için, milliyeti belirsiz uçak diye açıklama yapmak durumunda kalıyor. Oysa MİT, Rus uçağıyla ilgili bilgiyi daha Lazkiye havaalanında pist başı yaptığında Genelkurmaya verseydi, sınırımıza

Yazının Devamı

Krize girmeden!

2 Aralık 2015

Kriz yönetimi gibi “krizden kaçınma” (crisis avoidance) diye de bir strateji vardır diyor Emekli Büyükelçi Onur Öymen... Kriz çıkmaması için alınan önlemlerin bütünüdür bu...

Örneğin... Suriye sınırında daha önce bir uçak ile bir helikopter düşürmüşüz. Rus uçakları istemeden de olsa hava sahamızı ihlal etmiş, Moskova Ankara’ya heyet gönderip özür dilemiş. Yeni bir sınır ihlali çok olası.. Bu durumda ne yaparsınız... ABD ile Rusya arasında var olduğu söylenen anlaşma gibi... Ruslara uçaklarınızın uçuş rotalarını önceden bize verin diyebilirsiniz.. Bir uçağın size ait olduğun anlamamız için özel işaret kullanalım, diyebilirsiniz. İki ülkenin askeri uzmanları bir masaya oturup muhtemel bir çatışmayı önlemek için tedbirleri görüşebilir. Bunlar yapılabilirdi, yapılmadı. Adeta krizi özendirdiler.

***

Uçağı düşürdünüz... Demek bunu göze almıştınız ve sınır ihlali yapan hava aracını anında düşürecektiniz. İyi güzel. Peki uçağı düşen ülkenin hangi karşılıkları vereceğini, ne tür misilleme yapacağını da hesaplamanız gerekmez miydi? Karşı tarafın yapacağı ikinci hamleye karşı ne hamle düşündünüz? Anlaşılıyor ki hiçbir hamle düşünülmemiş. Sadece itidal tavsiye ediliyor... Gelin görüşelim diye

Yazının Devamı

Hasan Ağabey

1 Aralık 2015

Dostumuzu, ağabeyimizi, Milliyet’i Milliyet yapan isimlerden Hasan Pulur’u kaybettik...

Ailesinin, basın camiasının, okurlarının, hepimizin başı sağ olsun...

Yıllarca birlikte çalıştığımız Hasan Ağabey’in gazeteciliği bizim için ulaşılması gereken bir zirve, bir eşsiz örnekti. O bizler için bir deniz feneriydi. Halk gazeteciliğinde bir okuldu.

Gazeteler, uzun yıllar elite hitap etmiş, halkı ıskalamıştır.

Hasan Ağabey gazete sütunlarına o ihmal edilen halkı, o halkın duygularını ve düşüncelerini taşımıştır. Halkın aynası olmuştur.

O yüzden halk ile gazete sütunları arasında bir kopya kâğıdı olduğunu söylerdi.

Yazılarını halkın anlayacağı kelimeler, seveceği üslupla yazdı.

İnsanı savundu... Yozlaşan toplumda kaybolmaya yüz tutan erdemleri, insancıl duyguları anımsattı.

Yazının Devamı

Kimin ülkesi...

29 Kasım 2015

Yazar Tezer Özlü’nün bir sözü geçiyor Twitter’dan:

“Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi”

Bir başka mesaj herkesin içinden geçeni seslendiriyor:

“Bir günümüz bile rahat, bir günümüz bile huzur içinde geçmeyecek mi?”

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ve bir polis memurunun şehit olduğu haberi güne damgasını vuruyor.

Cinayet bir provokasyon izlenimi veriyor ilk anda. Ama gerçekte ne olduğunu bilemezsiniz. Çünkü iktidar ve devlet, hem kontrolü hem inandırıcılığını kaybetmiş durumda.

Çözüm sürecinde (iki yıl önce)şehirlerin PKK işgaline teslim edilmesi... 7 Haziran seçimlerinden sonra çatışmaların hızlanmasında siyaset adına yarar görülmesi... Çözüm sürecinin rafa kalkması, PKK’nın çatışmaları başlatması... Kaos 1 Kasım’da seçimle birlikte şıp diye bitecek miydi? Bitmedi elbet. Yeni arızalar baş gösterdi. Rus uçağının düşürülmesi hepsinin üzerine tüy dikti.

Bir yandan Cemaat’le mücadele ediyorsunuz, bir yandan PKK ile. Bir yandan Suriye’de Esad’ı devirmeye sıvanmış batağa saplanmışsınız. Bir yandan medya ile savaşıyor, hukuku çiğniyorsunuz.

Yazının Devamı

Silahın şakası yok

28 Kasım 2015

Rusya ile gerginlik tırmanıyor.. Son olarak dün vizesiz girişlerin iptal edileceği açıklandı. Uçağı düşürülen bir ülkenin “Haklısınız, bizim uçak düşürülmeyi hak etmiş” demeyeceği açıktı. Ancak bu kadar gerginlik de oluşmayabilirdi. Sanılır ki olayın hemen ardından yapılan açıklamalar karşı tarafı tahmin edilenin ötesinde öfkelendirdi. Kimi çelişkili açıklamalar da iyi olmadı. Örneğin Başbakan’ın “Hangi ülkenin uçağı olursa olsun sınır ihlalinde tarafımızdan düşürülmesi kaçınılmazdı” sözlerine karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Rus uçağı olduğunu bilseydik farklı davranabilirdik” açıklaması soru işaretlerine yol açtı...

Uçak olayı ekonomik kayıpların yanında stratejik olarak da son derece olumsuz sonuçlar verecek. Rusların bu olayla birlikte Lazkiye civarında askeri yığınağı artırmaya başlaması Türkiye’ye yönelik tehdidi yükseltiyor.

Sınırımıza yakın bölgelere S 400 füzeleri yerleştiren Rusya’nın, devriye uçuşu yapan Türk uçakları sınırı birkaç kilometre geçtiği anda düşürebileceği verilen haberler arasında. Her an Karadeniz üzerindeki uçuşlarda da bir “kaza” olabileceği haber veriliyor.

Artan gerilim her an yeni patlamalara sebep olabilir. Bir an önce diyalog kurulması şart.

Bu

Yazının Devamı

Düşünme zamanı!

27 Kasım 2015

Türkiye neden Yunanistan veya bir başka ülkenin hava sahasını işgaline ses etmiyor da bu alanı 17 saniye işgal eden Rus uçağını düşürüverdi?

Türkiye’ye zarar vermeyeceği açık olan uçağın düşürülmesi şart mıydı?

Rusya’nın görüşü... Bu konuda ABD ve NATO çerçevesinde karar alındığı, Türkiye’nin bu kararı uyguladığı yolunda... Ankara, uçak düşürme olayında ihlal kadar Türkmenleri koruma çabasını da açığa vuruyor.

Peki sonuç? Türkmenler düne göre daha mı güvende? Orayı bırakalım.. Türkiye daha mı güvende?

Suriye’deki savaş uçağı sayısını 34’ten 69’a çıkarmış olan Rusya şimdi Lazkiye’deki Hmeymim hava üssüne 400 km menzilli S-400 hava savunma füze sistemi yerleştiriyor. S-300 füzeleriyle donanmış Moskova kruvazörü de Lazkiye açıklarına geldi veya gelmek üzere. Ruslar burnumuzun dibine askeri yığınak yapmak yolunda muazzam bir fırsat yakaladılar.Bunu kullanıyorlar. Sınırımızı geçen yardım TIR’larını vurarak Türkiye’nin sınırdan dışarı başını uzatmasına bile izin vermeyeceklerini anlattılar. Bu durumda güvenli bölge planlarımız suya düştüğü gibi Cerablus hattını PYD’ye karşı savunma planlarımız da işlemez oluyor. Kürt koridorunun önündeki engeller kalkıyor.

Sınırda bir uçak düşürmenin

Yazının Devamı

Bir füzenin ettiği!

26 Kasım 2015

Hava sahamızı ihlal eden her uçak düşürülmüş olsa geçen yıl Türkiye’nin 114 uçak düşürmüş olması gerekirdi... Çünkü o bir yıl boyunca hava sahamız 114 kez ihlal edilmiş... Askeri kaynaklara göre bu ihlaller 20 saniye ile 9 dakika arasında sürmüş. Ancak her biri diplomatik yollardan tatlıya bağlanmış.

Rusya düşürülen SU 24 uçağının hava sahamızı ihlal ettiği savını kabul etmiyor.

Türkiye ise uçağın Hatay sınırını 2 kilometre boyunca toplam 17 saniye ihlal ettiğini savunuyor. Bu durumda uçağın 390 km hızla gitmesi gerekir ki bu yavaşlık mümkün görünmüyor.

Sonuçta Soğuk Savaş’tan bu yana 25 yıldır taş üstüne taş konarak inşa edilen çok önemli bir komşuluk ve dostluk zamansız bir füze ile yıkılıverdi. Acı ve üzüntü verici olan bu...

Türkiye anlamsız bir şekilde, Putin’in söylediği gibi (sanki uçağı düşürülen Türkiye uçak düşüren Rusya gibi hareket ederek) konuyu anında BM ve NATO’ya taşıdı.

Ve hem ABD hem NATO beklenmedik bir tavır sergilediler... Geçen ay Türkiye’yi Rusya’ya karşı tahrik eden NATO ve ABD bu defa: “Konu bizim dışımızdadır. Türkiye ile Rusya arasındadır” diyerek geri çekiliverdiler. Ankara umarız bu dostlarına güvenmenin vereceği sonucu görmüş, Rusya ile anlaşmaktan başka

Yazının Devamı