KREŞ KAVGASI

28 Kasım 2024

Dertsiz başımıza bir de kreş derdi açıldı... Milli Eğitim Bakanlığı MEB, belediyelere gönderdiği yazıda kreş adı altındaki kimi okullarda ana okulu programı uygulandığını bildiriyor, bunun Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olduğunu belirtiyor, valiliklerin bu tür kreşleri kapatma yetkisi olduğunu anımsatıyor. MEB’e göre belediyelerin 36 aya kadar olan çocuklar için kreş açma yetkisi vardır ancak ana okulu ve ana sınıfı programı uygulama yetkileri yoktur. Böyle durumlarda valilikler bu okulları kapatabilirler. 

CHP’li belediyeler ise MEB’in kreşleri kapatmak için bahane aradığı görüşündedir. 

Aslında bu tartışmanın temelinde tarafların çocukları kendi dünya görüşleri doğrultusunda eğitme isteği yatıyor. 

Okul öncesi eğitim çocuğun hayatında üniversite kadar önemlidir. 

Çünkü çocuğun zihin ve kişilik gelişmesi ilk 6 yılda sağlanmaktadır. 

Okulda ve hayatta başarı da bu ilk 6 yıla büyük ölçüde bağlıdır. 

Ancak ülkemizde okul öncesi eğitim yetersizdir. 

OECD ülkel

Yazının Devamı

Dayanışma..!

26 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi UCM, İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yuav Gallant hakkında “tutuklama emri” çıkardı. UCM’nin 124 üyesinin önemli bölümü bu karara uyacaklarını ve adı geçen iki suçluyu eğer topraklarına girerse tutuklayacaklarını açıkladılar...

Güney Afrika Cumhuriyeti’ni, bu davayı başlattığından ötürü kutluyoruz...

Davaya müdahil olan, bu şekilde destekleyen 15 ülke bulunuyor.

Türkiye müdahil ülkeler arasında...

İslam dünyasında ise bu davaya müdahil olan sadece iki ülke var...

Mısır ve Libya...

İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye 57 ülke mevcut...

Libya ve Mısır hariç diğerleri İsrail’e karşı açılan davayı desteklemedi.

Yazının Devamı

80’Lİ YAŞLAR...

23 Kasım 2024

Bizim nesil 80 yaş çıtasını aştı ya da aşmak üzere... 

Kimi dostlar artık demir alıyor zamandan... Kimileri beyaz saçlarıyla asılıyor hayata... 

80 yaş bir başka dünya getirip insanın önüne koyuyor... 

İnan Durak Taş yazmış o başka dünyayı...  

“Yaş aldıkça insan başka bir boyuta geçiyor âdeta  

■ Evet eskisi kadar gergin bir cildin olmayabiliyor ama eskisi kadar gergin de olmuyorsun. Olaylara insanlara yaklaşımın daha sakin ve hoşgörülü oluyor. 

■ Göz çevrende gülümsemenin bıraktığı çizgilerle birlikte gülümseyip geçtiğin çok şey de oluyor... 

■ Saçlarını daha kısa tutuyor ama günlerini daha uzun yaşıyorsun. 

Yazının Devamı

DERTLERE ÇARE

21 Kasım 2024

ASAL Araştırma adlı şirket , 26 ilde anket yaparak vatandaşa “Türkiye’nin sorunlarını hangi siyasi parti çözebilir?” sorusunu soruyor. 

Vatandaşların yüzde 39,5’i “Hiçbir parti sorunları çözemez” diyor. Ankette AK Parti yüzde 21, CHP ise yüzde 18,4 oranında destek görüyor. “Fikrim Yok” diyenlerin oranı ise yüzde 9,7... 

***

Rahmetli Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş anlatmıştı... 

Onun ağzından aktaralım: 

- Genç bir hâkim olarak ilk tayin yerim doğuda Aralık ilçesiydi. Orada kaymakamın bir şoförü vardı. Bu adam sık sık neyle övünürdü biliyor musunuz? 

- Neyle? 

- Benim bozduğum arabayı kimse tamir edemez, diye övünürdü... 

Yazının Devamı

Acemoğlu ve Atatürk

19 Kasım 2024

Nobel kazandı diye yere göğe sığdıramadığımız iktisat profesörü Daron Acemoğlu, giderayak Atatürk hakkında öyle yorumlar yaptı ki... İzlerken şaştık kaldık.

Osmanlı’da çoğulcu sistem varmış ama Atatürk yetkiyi tek elde toplamış, bu yanlış olmuş vs. vs...

Profesör Acemoğlu, sözü nasıl olup da Atatürk’e getirmiş ve bu kadar cahilane sözler sarfetmiş. Anlamakta zorlandık.

Ya da pek zorlanmadık...

Çünkü Cumhuriyet’le problemi olan kesimleri temsil edenler sözü her defasında 1930’lara indiriyor, bugünkü aksaklıkları Atatürk’e ve Cumhuriyet dönemine bağlıyor, mazereti 30’larda arıyor.

Merak ettik… Almanya’daki dostlara telefon açıp şunu sorduk:

- Alman medyasında sık sık güncel sorunlar tartışılır. Siz hiç sorunların kökenini Adolf Hitler’e ve o döneme indiren bir konuşmacıya rastladınız mı?

Konu iyi anlaşılsın diye Büyük Atatürk ile Almanya ve dünyaya en büyük kötülüğü yapan adamı kıyaslıyoruz...

Yazının Devamı

ÇANKIRI OPERASI

16 Kasım 2024

Sinemalarda gösterimde olan “Bir Cumhuriyet Şarkısı” adlı filmi izleyen dostlar çok övüyor…

Filmde, Atatürk’ün davetlisi olarak Türkiye’yi ziyaret edecek olan İran Şahı için bestelenen operanın hikayesi anlatılıyor.

Şah’ın gelmesine 26 gün vardır ve Atatürk, genç besteci Adnan Saygun’dan bir opera bestelemesini ister. Adnan Saygun, 26 gün gece gündüz çalışarak “Özsoy Operası’nı” tamamlar...

Opera İran Şahı’nın önünde sahnelenir…

Atatürk kültürümüzün genişlemesi için Batı müziği ve operanın geliştirilmesine önem verirdi. O kadar ki... Çankırı şehrine de bir opera yaptırdığı yıllar sonra ortaya çıktı.

Bu nasıl oldu derseniz...

Bu ilimizde Atatürk’ün direktifiyle bir Kültür ve Sanat Merkezi inşa edilmiş, 1938 yılında açılışı yapılmıştı. Ancak bina sonraki yıllarda yıkılmaya terkedilmiş, harabe haline gelmişti. Halil Ulusoy adlı genç vali, bu ilde 2003 yılında göreve başlayınca binayı yenilemek için harekete

Yazının Devamı

BALLI VURGUN

14 Kasım 2024

TBMM’de Tarım Bakanlığı bütçesi görüşülürken CHP Milletvekili Mustafa Adıgüzel söz alıyor ve şöyle konuşuyor:

“Türkiye sahte bal cenneti oldu arkadaşlar. İki yıl önce bir firmanın yaptığı analizlerde piyasadan toplanan 124 numuneden 111’i sakat, sadece 13 tanesi sağlam çıktı. Bu rakamlar yüzde 89,5 oranında sahte bala tekabül ediyor. Sonuçlar bakanlığa da verildi. Bu gerçeği bakanlık da biliyor.”

Mustafa Adıgüzel devam ediyor:

“ İki tane NMR cihazı alındı sahte balı tespit etmek için fakat aradan tam üç sene geçti, bu cihazlar hala çalıştırılamadı arkadaşlar”

“ Hileli üretim yapan firmalar belli. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir depoya baskın düzenlendi, tam 100 bin bal etiketiyle, 8 bin ton şeker şurubu elde edildi. Bu, 1 milyar liralık bir sahte bal malzemesiydi. Böyle hileli bal üreten birçok imalathanenin yeri biliniyor. Gereğinin yapılmasını bekliyoruz”

Mustafa Adıgüzel olayın en acıtıcı yanını şöyle özetliyor:

“Askeriye, öğrenci yurdu,

Yazının Devamı

ŞAHSİ HESAP

12 Kasım 2024

Cumhurbaşkanlığı arşivinde yaptığı çalışmaları “Atatürk’ün Mutfağı” adlı kitapta toplayan Murat Bardakçı, yurt içi gezilerde, Yalova’da hatta Gazi Çiftliği’ne gidişlerde yapılan tüm harcamaların şahsi masraftan ödendiğini anlatıyor. Geziler sırasında polislerin, şoförlerin ve diğer personelin yeme içme masrafları ile davetlilerin tüm masrafları da şahsi hesaptan karşılanmaktadır.

Manevi kızların yaptıkları masraflar da yine özel hesaptan ödenmektedir... Örneğin 30 Haziran 1928 tarihli şu kayıt:

“Nebile, Zehra ve Sabiha hanımların İstanbul’da gittikleri iki sinemadan birine 500, diğerine 400 kuruş, sinemada alınan kuru yemişe 200 lira...”

Manevi kızların ailelerine aylık verilmekte, kızların dondurma hatta kestane almak için ödedikleri para da aynı hesaptan çıkmaktadır.

Bazen şahsi hesapta para tükenmekte, özel kalem müdürü Hasan Rıza Soyak “Paşam biraz fazla açıldık galiba” deyince Atatürk “Ankara’da biraz tasarruf yapar açığı kapatırız” demektedir.

Kitapta

Yazının Devamı