Murda'nın yeni şarkısı bir Hollanda-Türkiye ortak yapımı. Yeni nesil drill'ci Uzi ile Murda ilk kez bir şarkıda bir araya geliyorlar. Onları buluşturan Hollandalı rapçi Bartofso. Parçanın girişinden itibaren uzun sayılabilecek bir süre Dutch rap dinliyoruz ardından Murda ve Uzi giriyor.
Murda'nın Hollanda vatandaşı olduğunu, orada büyüdüğünü ve oranın sokak kültüründen etkilendiğini biliyoruz. Bilmeyenler de zaten yazdığı sözlerden dolayı aldığı 4 yıllık cezadan sonra sağda solda yazılanlardan ve kendi ifadesinden öğrendiler. Murda bugün global anlamda çok dinlenen önemli bir isim. Bu cezası ülke sınırları dışında da haber olacaktır. Şarkı şu anda trendlerde hızla yükseliyor. Mahkûmiyet haberi, dinlenme oranlarını daha da artıracaktır diye tahmin ediyorum.
Şarkının zamanlaması enteresan oldu, elbette planlanmamıştı. Murda'nın Instagram'ını takip eden sıradan bir vatandaş bir süredir Uzi ile birlikte yaptıkları paylaşımları görmüş olmalı. Bir kez daha ifade özgürlüğü mü özendirme mi tartışmasına girildi. Bence bomboş bir tartışma. Neden bahsederse bahsetsin bir sanatçı yazdıklarından, düşündüklerinden dolayı ceza almamalı. Onun cezasını halk verir. Beğenmiyorsa dinlemez.
Diss’çilik geri döndü
Rap âleminde diss’leşmelerin sonu geldi sanıyorduk çünkü uzun zamandır şöyle lezzetli bir diss olmamıştı. Geçen hafta rapçilerimiz hâlâ diss’leyebildiklerini kanıtlamış oldular. Önce Khontkar, Sansar Salvo’yu diss’leyen bir kayıt yayınladı ve YouTube’da trendler arasına girdi. Ardından Sansar Salvo yanıt verdi. O da trend oldu.
Kavga neden çıktı, bilmiyorum, ilgilenmiyorum. Detayları bir kenara bırakırsak büyük ihtimalle “Sen eski kaldın rap’ten anlamıyorsun” diyor Khontkar. Sansar da “Sana yanıt vermeye dahi tenezzül etmem ama madem istedin, buyur” diyor. Ne Khontkar ne Sansar Salvo yeni. İkisi de duayenler arasında sayılır bugünün hızlı büyüyen ve gelişen hip hop dünyasında. Khontkar’ın dili çok ağır. Diss değil adeta ağız dolusu hakaret ediyor. Sansar Salvo’nun tarzı daha laf dokunduran, daha “anlayana” tarzında ki diss’in de böylesi makbul. Bu anlamda Sansar Salvo bir adım önde olabilir an itibarıyla. Gerçek olan şu bu iki sanatçının da yeni işleri diss’leri kadar ilgi görmüyor. Halkımız kavga seviyor.
Ne dinledim
I Don’t Wanna Talk (ft. Albert Hammond Jr.) - Glass Animals: Glass Animals geçen yılın en büyük global hit şarkılarından birine (“Heat Waves”) imza attı. Alternatif bir ekip için büyük başarı. The Strokes’tan Albert Hammond Jr. yeni şarkılarında boy gösteriyor. Yeni alternatif yaz hit’i adaylarından.
“Anlayamadım” - Dexfox: Bir süredir takipteyim Dexfox’u. Reggae, Karayip ve hip hop beat’leri üzerine kurguladığı müziğini bu hafta “Anlayamadım”la devam ettiriyor. Tanışın.
“Duyar Mısın” - Morphia: Uzaktan hayranı olduğum rock ekibi Morphia yeni şarkıyla geldi bu hafta. Gitar sound’unu davulu sevdiğim kadar sözlerini ve hikâyelerini de rock’a çok uygun buluyorum. Mutlaka dinleyin
Yüreğim Ellerinde - Nova Norda: Nova Norda’nın yeni EP albümü “Paralel Evrende Dünya Tarihi”, güzel ismiyle bu hafta sonunda yayınlandı. Çeşitlenen renklenen tarzını, kendine özgün bir yol ararken türler arasındaki sınırları bir bir ustaca kaldırmaya girişmesini, hip hop’ı ve R&B’yi kurcalamasını ilgiyle takip ediyorum. Tek tip, tek boyuttan zengin ve özgür, müzikal anlamda daha derin yeni bir yere vardığını görüyorum. yedi şarkılık albüm biraz kısa. 18 dakika kadar. Bu bir kusur mu bilmiyorum. Sanatın uzunu kısası olmaz diyelim.
“Blood In The Snow” - Totally Enormous Extinct Dinosaurs: TEED önceki hafta yayınladı bu yeni parçayı. Bir süredir ara ara şarkılar koyuyor internete. Albüm yazın gelecek. Elektronik müzik sevenlerin gözünden kamasın diye buraya alayım dedim. Derhal ilgilenin.
Yavaşlatılmış albüm
Bir süre önce şarkıların slowed and reverb versiyonlarından bahsetmiştim. Remiksler ya da akustik versiyonlar gibi slowed and reverb versiyonlar da aynı şarkıdan yeni içerik üretmenin türlü yollarından. Son dönem sayıları giderek arttı bu yavaşlatılmış versiyonların ve bazı yavaş versiyonların orijinal şarkıdan daha fazla dinlendiği de gözümden kaçmadı. Sonunda komple bir albüm yavaşlatılmış olarak yayınlandı. Lvbel C5’in “C5MODE” albümü slowed and reverb olarak sanatçının kendisi tarafından yayınlandı. Yavaşlatılmış versiyonun kerametini anlamış değilim. Remikstir, akustik versiyondur demodur anlıyorum ama yavaşlatılmış şarkı benim kapsama alanım dışında kalıyor. Yavaş dizi seyretmek gibi bir şey. Bir Z kuşağı problemi olarak kayıtlara geçsin.
Serdar Ortaç’la eski pop
Serdar Ortaç şarkılarına yapılan cover’lar bu hafta yayınlandı. Albüm olarak değil her biri ayrı ayrı single olarak yayınlandı bu kayıtların. Aynı projenin parçalarının bir bütün hâlinde yayınlanmamasının nedenleri stream platformlarındaki performansı artırmaya yönelik bir taktik olabilir. Katılan sanatçılar Mustafa Ceceli, Ziynet Sali, Demet Akalın gibi büyük isimler olunca şarkıların söyleyen şarkıcının hesabından yayınlanması ve hesaptaki kalabalık kitlelerden yararlanmak isteniyor olabilir.
İşin müzik tarafına gelince. Serdar Ortaç şarkıları o kadar ‘90’lar tınlıyor ki, Derya Uluğ, Bora Duran, Sakiler, Merve Özbey gibi yeni nesil isimlerin yorumları şarkıları günümüze taşımaya yetmemiş. Düzenlemeler de yardımcı olmuyor.
Neticede Serdar Ortaç Türk popunun bir gerçeği, bir döneme damgasını vurmuş bir isim. Bakalım yeni nesil dinleyici eski pop şarkılarını beğenecek mi?