Geçenlerde ilginç bir e-posta mesajı aldım. Billie Eilish’ten geliyor. Postacı Spotify. Yani Spotify üzerinden geliyor. Şöyle diyor mesaj: “2024’te Billie Eilish’in en büyük hayranları arasına girdin. Sana teşekkür etmek için sadece senin gibi özel hayranların sahip olduğu bir ürüne ayrıcalıklı bir erişim sağlıyor. Aşağıdaki tişört ve sweatshirtleri istiyorsan hemen satın alabilirsin.”
Yani bu bir reklam ve ürün tanıtımı. Billie Eilish’i çok fazla dinlemiş kullanıcılara gönderiliyor. Kızım sağ olsun ben de bu dinleyiciler arasına girmişim ve 45 sterline Billie Eilish tişörtü alma şansını (!) yakalamışım.
Tam da okuduğum bir yazının ardından geldiğinde anlamlı oldu. Yazı müzikte yükselen yeni sistemin “onlyfans” modeli olduğundan bahsediyordu. Onlyfans nedir? İçerik üreticilere videolarının izlenme oranlarına göre ve farklı abonelik şekilleriyle paraya kazanma imkânı sağlayan bir platform. Buradaki içerikler daha çok pornografik ve içerik üreticileri de çoğunlukla seks işçileri. Ancak modelin içeriğini bir kenara bırakalım, işleyişine bakalım. “Bu modeli alıp müziğe uyarladığınızda önünüzde yeni kapılar açılıyor olabilir” demekte okuduğum yazı. Onlyfans modeli, yani bu mantıkla işleyen bir platform veya bu mantıkla geliştirilen stratejiler bağımsız, küçük çaplı sanatçılar için bir umut olabilir gerçekten.
Billie Eilish örneği, global bir starın ürün satış ağının nasıl çalıştığına dair güzel bir örnek. Ancak modelin küçük sanatçılar için de işlemesi lazım. Bu da bu iş için hazırlanan platformlar üzerinden olabilir. Bu tip start up’ların büyük müzik şirketleri tarafından satın alınmaya başladığını ben de yazmıştım.
Billie Eilish örneği açık. Şimdi bu modelin yaygınlaşması bekleniyor. Bu tip merch satışları yanında kapalı devre özel konserler, sohbetler / soru ve cevaplar, turne ve konser biletlerine ayrıcalıklı erişim, özel ürünlere erişim gibi “ürün”ler geliştiriliyor. Sizin anlayacağınız hayranı olduğunuz sanatçıyı dinlemekle kalmayacak, ona bir şekilde üye olacak, onun size sunduğu içerikleri para ödeyerek tüketeceksiniz. Bugün el yordamıyla irili ufaklı sanatçılar tarafından hayata geçirilmeye çalışılan sistem yakında kurumsallaşacak. Müzik sadece müzik değildir, sözünün ticari anlamda gerçek olduğu bir döneme iyiden iyiye girdik yani.
Bunları biliyor muydunuz?
Kültür A.Ş. tarafından hazırlanan “Müzik TR 100” adındaki projeyle Cumhuriyet’in 100 yılının popüler müzikteki en sembolik şarkılarının 14 plak, 4 CD ve bir kasetlik özel bir koleksiyonla kayıt altına alındığını;
Massive Attack’in, çevre anlamında sürdürülebilir bulmadığından Coachella Festivali’nin kendilerine yaptığı sahne önerisini reddettiğini,
Manchaster’da bir kulübün insanlar bölünmeden rahatça dans etsin diye cep telefonsuz gece uygulaması başlattığını;
SXSW (South By South West) fetivalinin Avrupa ayağının bu yıl Londra’da 2-7 Haziran tarihleri arasında yapılacağını;
Spotify raporuna göre drum n’ bass’ın geri döndüğünü, son üç yılda bu türün dinlenme oranının yüzde 94 arttığını;
Amy ve Senna belgeselleriyle adını duyuran yönetmen Asif Kapadia’nın yeni belgesel filmi “2073”ün bir distopia hikayesi anlattığını, filmin 27 Aralık’ta sinemalara geleceğini;
Biliyor muydunuz?