Otomobil üretimi, geçen yıla oranla ilk 7 ayda yüzde 27 artarken, toplam otomotiv üretiminde artış yüzde 18 oldu.
Otomotivin satış tarafı gibi üretim bölümü de yükselişini sürdürüyor. Nitekim Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, bu yılın Ocak-Temmuz dönemine ait üretim ve ihracat adetlerinde geçen yıla göre artış yaşanırken, ihracat 20 milyar doları aştı.
OSD verilerine göre, yılın ilk 7 aylık döneminde toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artışla 870 bin 600 adede ulaştı. Otomobil üretimi yüzde 27 artarak 550 bin 615 adet, traktörle birlikte toplam üretim de 905 bin 666 adede ulaştı. Yılın ilk 7 ayında ticari araç üretiminde geçen yıla oranla yüzde 4 artış gözlenirken, bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 28, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 2 arttı. Bu dönemde, otomotiv endüstrisinin kapasite kullanımı yüzde 75 olarak gerçekleşirken, bu oran hafif araçlarda (otomobil + hafif
Otomotiv sanayi, Temmuz’da yüzde 33 artışla 2.7 milyar dolarlık ihracata imza atarken, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği hedefin “tüm zamanların rekoruna imza atmak” olduğunu ifade etti.
Otomotiv sanayi, üretim artışının yanı sıra ihracatta da başarılı bir tablo sergiliyor. Nitekim Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) açıkladığı verilere göre, Türkiye otomotiv sanayi, Temmuz’da yüzde 33 artışla 2.7 milyar dolar ihracata imza attı. Sektörün Ocak-Temmuz dönemi ihracatı da yüzde 16 artışla 20.1 milyar dolar oldu.
Temmuzda tedarik endüstrisi ihracatı 1 milyar 71 milyon doları bulurken, endüstri otomotiv ihracatında en büyük ürün grubu olmaya devam etti ve Ocak-Temmuz döneminde 8 milyar 242 milyon dolarlık ihracatı ulaştı.
Geçtiğimiz ay binek otomobil ihracatı yüzde 59 artışla 851 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı 394 milyon dolar, çekici ihracatı yüzde 153 artarak 207 milyon dolar, otobüs-minibüs-midibüs ihracatı yüzde 68 artarak 170
Oyak Renault’nun Bursa’daki tesisleri için iki yeni adım atıldı. Bursa’daki tesiste 2. el araç yenileme işlemleri başlatılırken, ayrıca tesis, Renault Grubu’nun önemli motor üretim tesislerinden biri haline geliyor.
Renault Grubu’nun önemli tesislerinden biri olan Oyak Renault Bursa fabrikasında yeni adımlar atılmaya devam ediyor. Nitekim Bursa tesisi, bir yandan Renault Group’un Çinli Geely ile kurduğu HORSE Holding ile motor üretimi konusunda iş birliğine imza atarken, diğer yandan da “fabrikadan yenilenmiş” ikinci el araç konusuna giriyor.
Renault Group ile OYAK, Renault’nun Geely ve Aramco’yla beraber kurduğu HORSE Holding ile ortaklığa imza attı. Söz konusu imzayla, Oyak Renault’nun Bursa’daki motor ve güç aktarım sistemleri tesisi, üretimini “OYAK HORSE” adıyla sürdürecek. HORSE, Türkiye’yle birlikte 7 ülkede faaliyet gösterecek. Elektrikli araçlara geçiş sonrası farklı pazarlar için düşük emisyonlu ve hibrit sistemli motorların yanı sıra aktarma organları
Çin’in en büyük otomotiv şirketlerinden Dongfeng çatısı altında yer alan, premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah, Türkiye’de satılmaya başlandı. Marcar Otomotiv A.Ş. tarafından getirilen tamamen elektrikli “Free” modelinin ön siparişleri alınmaya başlanırken, geri alım garantisi ve 8 yıl batarya garantisi gibi özelliklerle satılan ilk otomobillerin Eylül ayında teslim edilmesi öngörülüyor.
İlk olarak Çin pazarında 2021’nin son çeyreğinde yollara çıkan Voyah Free, geçtiğimiz yıl Çin haricinde ilk kez Norveç pazarına ihraç edildi. Çin ve Norveç’in ardından Türkiye pazarında yollara çıkan Voyah Free, büyük boy SUV segmentinde yer alıyor. Adaptif havalı süspansiyonları sayesinde zeminden taban yükseliği 118 ile 213 mm arasında değişebilen elektrikli Free, önde 160 kW arkada da 200 kW olmak üzere iki motorla toplamda 360 kW (488 HP) güç üretebiliyor. 720 Nm maksimum torka sahip sistem, Akıllı 4 Çeker Sistemi’nin de katkısıyla 0-100 km/s
Müzik dünyasının en ünlü çiftlerinden biriydi Cher ve Sonny ikilisi. 1960’lı yılların sonlarında ve 1975’te ayrılmalarına kadar şarkıları, şovlarıyla ünlendiler. Özel yapım iki Mustang otomobilleri de vardı. Sahipleri ayrılsa da onlar hep birlikte kaldı...
Otomobil üreticileri, bugün olduğu gibi dün de ünlülere araçlarını satmak, onları marka yüzü gibi kullanmak için birbirleriyle yarışırdı. Bu, özellikle Hollywood’ta çok eskilere dayanan bir gelenek gibiydi. Örneğin ünlü oyuncu Clark Gable, kullandığı Jaguar XK120 ve Mercedes-Benz 300SL Gullwing gibi otomobillerin hatırı sayılır adetlerde satılmasına önayak olmuştu. Kendisi pazarlamadı elbette, kullanması yeterliydi... Aynı şekilde Türkiye’deki markaların yeni keşfettiği “ünlü dizi ve filmlere araç sponsoru olma” fikri 1950’ler, 60’larda yapılmaya başlanmıştı. 1960’larda James Bond’u “Altın Parmak” ve “Yıldırım Harekâtı” filmlerinde Aston Martin DB5’in direksiyonuna geçirmek için marka
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Eroldu, üretim anlamında bu yılı 1.5 milyon civarında kapatmayı öngördüklerini belirtirken, kapasite kullanımlarının yüzde 74’e ulaştığını kaydetti.
Türkiye pazarında yaşanan hareketlilik ve yüksek talep devam ederken, Avrupa pazarında da canlanma görülmesi, Türk otomotiv sanayinin üretim rakamlarına yansıyor.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, ihracatın ve iç pazar satışlarının etkisiyle bu yıl üretimin 1 milyon 440 bin ile 1 milyon 590 bin arasında gerçekleşeceğini, bunun da yüzde 10’un üzerinde bir artış anlamına geleceğini belirtti. İhracatın bu yılı 1 milyon 60 - 1 milyon 170 bin adet civarında oluşmasını beklediklerini kaydeden Eroldu, “İlk 6 ayda pandemi öncesi üretim seviyelerine geri döndüğümüzü söyleyebiliriz. Tabii 2017, otomotiv sanayimizin tarihindeki en yüksek üretimi gösteriyor, ilk 6 aylık süreçte 870 binlik adetle. Ama tedarik zincirindeki hassasiyete, sorunlara rağmen 735 binlik adetle de 2019 seviyesini yakalamış durumdayız...
Citroen’in artık efsane haline gelen ve 55. yaşını kutlayan “Mehari” modeli, bugün bile ilk haliyle hayran kitlesine sahip. Zira Mehari’nin elektrikli yorumu ilgi göremedi
Nasıl ki, Volkswagen’in efsane ticari aracı T1’in tasarım ve fikri bir bayiye aitse, Citroen Mehari’nin ilk fikri de alakasız bir yatırımcıya aitti. Aynı zamanda 2. Dünya Savaşı sırasında jet pilotu olan, daha sonra da yatırımcılık ve iş insanlığına soyunan Roland de La Poype, İngilizlerin Mini’den türettiği arazi aracı benzeri Mini Moke ve 2. Dünya Savaşı’nın cefakar Willy’s Jeep’i gibi dayanıklı, kolay ulaşılabilir, hafif bir araç geliştirmek istiyordu. Böylelikle ortaya çıkan ilginç araç, ilk kez 1968 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktığında hayli beğenildi. Citroen, üretime hazır halini ise 55 yıl önce, yine 1968’de, Deauville golf sahasında tanıttı. Zira Mehari, sanki böyle ortamlar için yaratılmış gibiydi.
Citroen Mehari, “2CV” mekaniğiyle, “Dyane 6” şasisi üzerine, plastik bir
Fransız üreticinin yeni stratejisi, Türkiye’de de kendisini gösterecek ve marka, daha premium hale dönüşecek. Ayrıca Bursa’nın sürprizleri de bekleniyor.
Son dönemde birbiri ardına yeni ve yenilenmiş modellerini tanıtan Renault, önümüzdeki 3 yıl içinde ciddi bir değişim geçirmeye hazırlanıyor. Marka, Türkiye’ye ilişkin yeni planlar açıklamaya hazırlanırken, Türkiye ve dünyada pazara sunduğu premium modellerle çıtayı bir üste taşımaya kararlı.
Markanın “Renaulution” stratejisi çerçevesinde gelecek 3 yılda muazzam bir değişimin içinde olacağını belirten Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, yeni pazara sunulacak modellerle premium yani lüks algısının artacağını kaydetti. Çağdaş, bu sayede “Renault ile Dacia arasındaki fark biraz daha açılacak” ifadesini kullandı. Türkiye’de de Renault’nun Alpine markasını devreye sokacaklarına dikkat çeken Çağdaş, “Ekim-Kasım gibi Alpine markamızın tanıtımı olacak. 4 farklı modelini getirerek, sadece Mais’e