Belediye Başkanı Ahmet Cin'in daveti üzerine, geçen hafta bir günümü Pendik'te geçirdim. Bütün gün bana eşlik ederek ilçedeki yatırımları tek tek anlattı. Pendik Korusu’na hayran kaldım. Gerçekten çok etkilendim.
İstanbul’un kalabalığına, telaşına rağmen bazı ilçeler vardır ki, insanı yormaz. Çünkü orada bir düzen, bir emek, bir hikâye vardır. Pendik de işte o ilçelerden biri. Son 6 yılda Pendik’te sessiz ama derin bir değişim yaşanıyor. Belediye Başkanı Ahmet Cin’in öncülüğünde tam 15 milyar 500 milyon liralık yatırım yapıldı. Ama bu yatırımlar sadece betonarme projeler değil; umutlara, hayallere, hayatlara dokunan işler...
Pendik’i sokak sokak dolaşırken hissettim bu değişimi. Bir annenin parkta çocuğuna sarılırkenki huzuru, bir gencin kütüphanede sessizce kitap okurkenki azmi, bir yaşlının kıraathanede dostlarıyla yaptığı koyu sohbet... Tüm bu küçük anların ardında büyük bir dönüşüm yatıyordu.
Çok şey anlatıyor
Kaynarca’daki yeni nesil yaşam merkezi, sadece bir spor kompleksi değildi. Bir çocuğun yüzme öğrendiği, bir annenin nefes aldığı, bir gencin teknolojiyle tanıştığı bir yaşam alanıydı artık. Pendik’in dört bir yanına yayılan 15 spor tesisinden sadece biri ama anlattığı çok şey vardı.
Ve YETGİM... Adını duyan çoktur ama içeriğini bilen azdır. Gençlerin iş bulma umuduyla geldiği, beceri kazandığı, geleceğe hazırlandığı bir merkez. Sanayi Mahallesi’nde yükselen bu merkez, işsizliğe karşı sessiz bir başkaldırı gibi. Orada alınan her sertifika, bir aileye umut, bir mahalleye örnek oluyor.
Pendik Korusu ve Millet Bahçesi... Betonun arasında yeşilin kalbi gibi atan bu alanlar, sadece birer park değil. Pikniğe gelen ailelerin kahkahası, yürüyüş yapan insanların iç huzuru, çocukların bisikletleriyle yarıştığı sokaklar... Bu alanlarda şehrin değil, doğanın sesi yankılanıyordu.
Pendik’te kültür ve spor da artık lüks değil, herkesin hakkı. Busenaz Sürmeneli ve Mete Gazoz’un isimlerini taşıyan spor kompleksleriyle gençlere ilham veriliyor. Velibaba Kültür Merkezi, Ahmet Çalık Spor Kompleksi ve çocukların hayran kaldığı Masal Parkı... Her biri ayrı bir hayat hikâyesine tanıklık ediyordu.
Ve köyler... Kurtdoğmuş, Ballıca… Şehir merkezinden uzakta gibi görünseler de köy konaklarıyla şehirle aynı ritimde atıyordu kalpleri. Bir çay, bir sohbet, bir sıcaklık... Modernleşmenin yanında geleneksel dokuyu da korumak kolay iş değil. Ama Pendik bunu da başarıyor.
Yollar genişliyor, yeni kütüphaneler açılıyor, semt pazarları kapalı ve hijyenik alanlara taşınıyor. 12 mahalleyi birbirine bağlayan yeni yollarla sadece ulaşım değil, gönül bağı da kuruluyor.
15,5 milyar liralık dokunuş
Biliyorum, 15,5 milyar lira gibi büyük rakamlar çoğu zaman soyut gelir. Ama Pendik’te bu rakamlar, bir çocuğun parkta gülüşü, bir annenin pazar dönüşü güvenle yürüyebildiği kaldırım, bir gencin hayal kurabildiği kütüphane demek.
İşte bu yüzden Pendik’in dönüşümü, bir kalkınma değil sadece... Bir uyanış, bir yeniden doğuş. Ve bu değişimi görmek isteyenler, sadece rakamlara değil; sokaklara, yüzlere, hikâyelere baksın yeter.
Misafirperverliğinden dolayı Başkan Ahmet Cin’e teşekkür ederim.
Pendik’teki değişime değinmişken, bu hafta ilçeye kazandırılan önemli bir yatırımdan da bahsetmeden geçmeyeyim. Polis Haftası, 10 Nisan Polis Günü ve Türk Polis Teşkilatı’nın 180. Kuruluş Yılı dolayısıyla Pendik Belediyesi’nin katkılarıyla yapılan Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü “Kent Güvenliği Yönetim Sistemi” Ek Hizmet Binası açıldı. Bu merkezden tam 372 kamera ile Pendik’in her noktası artık daha güvenli hale gelecek. Açılış törenine İstanbul Valisi Davut Gül, Pendik Kaymakamı Mehmet Yıldız, Belediye Başkanı Ahmet Cin, İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız ve İlçe Emniyet Müdürü Oktay Çelik katıldı.
Sağlıcakla kalın…