“Ülkenizin sizin için ne yapabileceğini sormayın, sizin ülkeniz için ne yapabileceğinizi sorun”
John F. Kennedy (20 Ocak 1961, Yemin Töreni Konuşması)
Bugün Trump’sız dünyanın son günü. Yarın (20 Ocak) Trump yemin ederek tekrar göreve başlayacak. O yüzden bugünün tadını çıkarın. Güzel bir pazar kahvaltısı yapın, AVM gezmek yerine parkta, sahilde, yaylada doğayla iç içe olun ve özgürlüğü iliklerinize kadar hissedin zira yarından sonra nasıl bir dünyayla karşılaşacağımızı bilmiyoruz, tahmin dahi etmekte zorlanıyoruz.
Daha Oval Ofis’e girmeden Trump gündemi çalkalayan açıklamalarda bulundu; Kanada, Panama ve Danimarka ile akla hayale gelmeyecek bir gerginlik yarattı. Ukrayna ve Filistin’de savaşı tamamen bitirebilir ya da katliamların önünü açabilir. Bir başka deyişle ya dünya barış dolu bir dönem geçirebilir ya da üçüncü bir dünya savaşı çıkabilir. Tarihte sanıyorum hiçbir ABD başkanı bu kadar belirsizliklerle dolu halde göreve başlamamıştı. 1860’ta Abraham Lincoln başkan seçildiğinde köleliğin yayılmasına taviz vermeyeceği açık bir şekilde biliniyordu. Franklin D. Roosevelt 1933’te “new deal” isimli ekonomi paketi vaadiyle seçilmişti. 1980’de Ronald Reagan bu sefer katı kapitalist politikaların savunucusu olarak Beyaz Saray’ın anahtarını elde etmişti.
Yemin töreni hakkında ilginç bilgiler
Konu eski ABD başkanlarından açılmışken gelin bir de başkanlık yemini tarihine bakalım. Trump için yarın düzenlenecek yemin töreni 1789 yılına dayanıyor. İlk Başkan George Washington da Trump’ın söyleyeceği kelimelerle o tarihte yemin ederek görevine başlamıştı. Bazı ilginç bilgileri şu şekilde listeleyelim:
Yemin metni ABD Anayasası’nın ikinci maddesinde belirtilmiştir. Yasal olarak başkan seçilmiş kişinin bu metni okuması yeterlidir ancak yıllar içinde farklı gelenekler ortaya çıkmıştır. Örneğin yasal bir gereklilik olmamasına rağmen yemini ettiren kişi ABD Yüksek Mahkemesi başkanı olmuştur.
Aslında metnin sonunda “so help me God” (Tanrı bana yardımcı olsun) ibaresi yer almaz ama ilk başkan Washington’ın bunu kendi eklediği rivayet edilir.
1937 öncesi yemin töreni 4 Mart’ta yapılmış, 1937’de Anayasa’nın 20. Ek Maddesi kabul edildiğinden itibaren tarih 20 Ocak olarak belirlenmiştir. Ancak pazar gününe denk geldiğinde ertesi güne bırakılmıştır.
1877’de çekişmeli geçen başkanlık seçimleri sonucunda Rutherford B. Hayes gizlice 3 Mart’ta yemin etmiştir ancak bir önceki başkan Ulysses S. Grant’ın görev süresi 4 Mart’ta biteceğinden bir günlüğüne iki ABD başkanı mı oldu sorusu gündeme gelmiştir.
Yasal bir zorunluluk olmamakla beraber zamanla birlikte yemin töreni bir festivale dönüşmüştür. Yemin ettikten hemen sonra yeni başkan bir konuşma yapar. Geçit töreni düzenlenir.
“Ant içmek” nereden geliyor?
Yemin etmek ya da ant içmek Türk tarihi açısından da önemli bir yere sahiptir. Geçen bir arkadaş ortamında ant içmenin nereden geldiği konuşulmuştu. Türk tarihine meraklı, edebiyatçı dostum Kerem Kısa’yı aradım ve mevzuyu şu şekilde anlattı: “ant içmek eski Türklerde iki tarafın temsilcilerinin, mukaddes bir tepeye çıkıp kurban kesildikten sonra bileklerini kanatarak kanlarını içi süt dolu (kımız) bir çanağa akıtıp birbirine karıştırdıktan sonra kılıçlarını bu çanağa daldırıp daha sonra içmelerine verilen addır. Ant, bu içecekleri içtikleri çanağa denir. Eski Türkçe ant “sözleşme, yemin” sözcüğüne evrilmiştir.” Gerçekten de içilen bir şey olması ilginç geldi bana.
Obama’nın ilk yemin töreninde Washington DC’de yaşıyordum; Beyaz Saray’dan birkaç sokak ötedeydi evim. Önce “bana ne yahu Amerika’nın yemin töreninden” diye düşünerek törene katılmamıştım. Ancak akşam saatlerine doğru kalabalık dağılmaya başladığında tarihe tanıklık etmem gerektiği düşüncesi ağır bastı ve dışarı çıktım. Gerçekten de insanların ağzı kulaklarına varıyordu ve ilk siyahi başkanın göreve başlaması gözlerini parlatmıştı. Bu sefer sadece ABD halkı değil, tüm dünya tarafından bir korku tünelinin başlangıcı olarak görülebilecek bir yemin töreni yarın bizleri bekliyor.
Özay Şendir
PKK’nın geleceği, iç çatışma…
19 Ocak 2025
Abbas Güçlü
Ne istedik ne oldu?
19 Ocak 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcıların odağında büyüyen sektörler var
19 Ocak 2025
Ali Eyüboğlu
Şafek Sezer: Tiyatroyu çok istiyorum arayış içindeyim
19 Ocak 2025
Güldener Sonumut
Godot’yu Beklerken: Trump ve Avrupa
19 Ocak 2025