Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İş ilişkisi öncelikle işçi aleyhine birçok risk içermekte, bu nedenle de işverenin işçinin kişiliğini koruma ve gözetme borcu ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.

İşçiler kural olarak işverenlerinin yönetimleri altında faaliyet gösterdiklerinden, işin yapılması sırasında doğan zararlardan sorumlulukları sınırlıdır. İşverenin işleten olması nedeniyle, işletmesel zararlardan sorumlu olması gerektiği kabul edilmiştir. Fakat sınırlı da olsa çalışanların da sorumluluğu bulunmaktadır. Çalışanın gerekli özeni göstermemesi nedeniyle yani kusurlu olarak zarar vermesi halinde, sorumluluğu doğabilecektir. İşin nasıl yapılacağı, o işin niteliğine, yazılı kuralları varsa bu yazılı kurallarına, yoksa o işin geleneğine ve dürüstlük kurallarına göre belirlenir. İşin özenle yapılıp yapılmadığı tüm bu kurallara göre belirlenir. Bunun sonucunda ortaya bir zarar çıkmış olsa da işçi sorumlu tutulamayacaktır.

Haberin Devamı

İşin yapılma şekline ilişkin kuralların kesin olmadığı durumlarda iş görme borcunun özensiz yerine getirildiğinin ispatı zordur. Çalışanın özensizliği üretilen malın hatalı olması, hizmetin düzgün yerine getirilmemesi, işverenin verdiği, araç, gereç, makine ve tesisatın özensiz kullanılarak, bunlara zarar verilmesi, yazılması gereken yazıların özensiz yazılması, kayıtların özensiz tutulması gibi şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Kanuna göre çalışanlar, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun kullanmak ve bunlara özen göstermek zorundadır.

İnceleme gerektirir

İşçinin işini özenli yapıp yapmadığının tespiti çoğu zaman ayrıntılı bir araştırmayı gerektirir. Sorumluluğun tek işçide olduğu durumlarda zararın tek bir işçinin özensizliğinden kaynaklandığının ispatı daha kolaydır. Fakat trafik gibi birden çok unsurun bir araya geldiği, kullanılan aracın teknik yapısının karmaşıklığı halinde bu durum daha zordur. İşçiler işlerini yaparken işverenin sağladığı makineleri kullanmakta, ham maddeyi işlemekte, verdiği araçla işleri yapmakta, telefonla iletişim kurmakta ve hatta arabayla işe gidip gelmektedir. Özellikle işçilerin kullandıkları araçların zarar riski çok yüksek olduğu için, trafik iş kazası niteliği taşıyan kazalarda sorumluluğu belirlenmesi ve işçinin sorumlu olduğunun tespiti halinde işçiden zarar tutarının istenmesi özel incelemeyi gerektirmekte, işverenin tek taraflı değerlendirmeleri yanlış sonuçlara gidilmesine sebep olabilmektedir.

Haberin Devamı

Çalışanın işine gerekli özeni göstermemesi, kendisine uyarı verilmesinden, işten çıkarılmasına kadar birçok disiplin cezasının uygulanması sonucunu doğurabilir. İşçinin işverene 30 günlük ücreti ile karşılanamayan bir zarar vermesi işveren açısından tazminatsız bir işten çıkarma sebebidir. Eğer zarar bu boyuta ulaşmıyor fakat düzenli olarak küçük zararlar veriliyorsa, bu durum işveren açısından yine bir fesih nedeni olmakla birlikte işçiye tazminatlarının ödenmesi gerekir.

Kesinti onaya tabi

Çalışanın işverene verdiği zararı çalışanın ücretinden doğrudan kesmesi hukuka aykırı olabilecektir. Doğrudan kesinti ancak işverenin dava açıp işçinin bu zararı kasten verdiğini ispatlaması halinde mümkündür. Eğer kasten verilmiş bir zarar yoksa ki çoğu durumda zarar kasten verilmez ya da kasten verilmiş olsa bile işveren dava açmamışsa çalışanın ücretinden kesinti yapabilmesi ancak çalışanın yazılı onayının alınmasına bağlıdır. Onay verilmedi diye işverenin bu zararı tahsil edemeyeceği düşünülmemelidir. İşveren işçi aleyhine icra takibi başlatarak uğradığı zararı tazmin ettirebilir.