Dünya Bankası’nın son yayımlanan raporuna göre, azalan doğurganlık oranlarının etkisi altındaki demografik eğilim nedeniyle Avrupa ve Orta Asya toplumları yaşlanıyor. Buna karşılık, artan yaşam beklentisi sebebiyle bireyler daha uzun süre yaşıyor.
Raporda esas olarak yaşlanan nüfusun getirdiği zorluklar değerlendiriliyor. Ancak aynı zamanda Avrupa ve Orta Asya Bölgesi toplumları açısından yaklaşan yaşlanmanın “altın çağa” dönüşmesi için olası fırsatlara da yer veriliyor.
Rapordaki temel mesaj, sağlık, eğitim ve işgücü piyasaları gibi alanlarda cesur politika eylemleri tarafından desteklenen bireysel uyumun, daha aktif, sağlıklı ve üretken toplumların oluşmasına yardımcı olabileceği şeklinde.
Ortalama yaş: 37
Dünya Bankası’nın, yeni raporu için seçtiği başlıkla Yunan mitolojisinde insanların uzun süre (çok ileri yaşlara kadar) sağlıklı, aktif ve refah içinde yaşadıkları barış ve istikrarın hüküm sürdüğü pastoral dönemi tanımlayan “altın çağa” atıfta bulunduğu görülüyor.
Söz konusu efsane, Dünya Bankası raporunda daha uzun yaşayan ve istikrarlı nüfus yapısına sahip bir dünya tablosuyla karşı karşıya olduğumuz gerçeği üzerinden günümüze uyarlanmış. Buna karşılık,
İş Kanununda ücretin ödenmemesine ilişkin birçok yaptırım düzenlenmiştir. Ücretin ödenmemesine ilişkin böyle bir durumla karşılaştığınızda bu yaptırımların uygulanmasını sağlayarak işvereninizi ücretinizi ödemeye zorlamanız gerekmektedir. Bahsedilen yaptırımlar hafiften başlayıp ağıra doğru gitmektedir. Her bir yaptırımın kendi şartlarına uymaya dikkat etmeniz gerekmektedir. Yaşamın olağan akışına göre ilk yapmanız gereken işvereninizi ücretinizin ödenmediği konusunda bilgilendirmek ve ücretinizi talep etmektir. Talebinizi noter aracılığıyla yapıp talebinizde hangi ücretinizin ne kadar süredir ödenmediğini belirtmeniz ileride bu ücretinize faiz talep edebilmenizi sağlayacaktır. Ücretinize mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanacaktır. Bu oran 2014 yılı için yıllık yüzde 12.5’dir.
Ücretiniz 20 günün sonunda halen ödenmediyse başvurabileceğiniz diğer bir yol çalışmaktan kaçınma hakkınızı kullanmanızdır. Eğer işvereniniz ücretinizi zorlayıcı bir neden olmadan (örneğin deprem) 20 gün boyunca ödemezse 20. günün sonunda işyerindeki çalışmanızı bırakabilirsiniz. İş sözleşmenizi sona erdirmiş durumuna düşmemeniz için işyerinize zamanında gidip çalışma yerinizde bulunup
Türkiye’de yaklaşık 1.5 milyon taşeron çalışanı var. Bunların yarısından fazlası kamu işyerlerinde. Son çıkan yasayla kamuda çalışan taşeron işçilerin kıdem tazminatı, yıllık izin hakkı gibi konularda önemli kazanımlar oldu. Artık kamuda taşeron işçisi olarak çalışıp, kıdemini, iznini almayan işçi kalmayacak. Diğer yandan, yardımcı iş yapması gerekirken asıl işte çalıştırılan kamu işçilerine de kadro yolu açıldı. Bir kısım kamu taşeron işçisi kadrosunu daha yeni elde etti. Ancak kadroya kavuşanlar toplam kamu çalışanlarının en fazla yüzde 1’i kadar. Şu sıralar bütün kamu taşeron işçileri “bize de bu kadrolar verilecek mi ?” diye endişeyle beklemekte.
Çıkan yasaya göre, Bakanlar Kurulu kamudaki asıl iş-yardımcı işlerin listesini belirleyecek. Yasa sonrasında çıkan yönetmeliğe göre yardımcı işlerin listesi hazırlanacak. Kamu kurumları bu listede yer almayan işlerde artık taşeron işçisi çalıştıramayacaklar. Eğer çalıştırırlarsa ilgili kamu yöneticisi hakkında hem idari işlem yapılacak hem de o kuruma idari para cezası kesilecek. Yeni dönemde Maliye Bakanlığı kamu kurumlarına vize vermediği takdirde taşeron işçi kullanımı da olmayacak.
Çalışmalar başladı
Maliye Bakanlığı kamuda hangi
Yıllık izin, Anayasal bir hak. Çalışanlar bu haktan kendi istekleriyle bile vazgeçemez. Yıllık izin alan işçi bu sürede başka işte de çalışamaz. Aksi halde işveren izinde ödediği ücreti işçiden geri isteyebilir.
İş Kanunu’na rağmen pek çok şirkette izni 60 - 70 gün birikmiş çalışanların bulunduğu görülüyor. Bu izinlerin kullandırılması gerekir.
İşçinin yıllık izin alabilmesi için deneme süresi dahil olmak üzere en az bir yıl çalışmış olması şart.
Bazı işverenler bir yılını doldurmamış çalışanlara peşinen yıllık izin veriyor. Bunu engelleyici bir hüküm yok.
İzin süresi
İşçiler bir önceki yıldan hak etmiş oldukları izinleri, bir sonraki yıl içerisinde kullanırlar. Bu kapsamda aynı işverene bağlı olarak; bir yıldan beş yıla kadar çalışmış işçiye 14 günden, beş yıldan fazla on beş yıldan az çalışmış işçiye 20 günden, on beş yıl ve daha fazla çalışmış işçiye 26 günden az izin verilemez.
Kıdem tazminatı konusunda çalışanın hak ettiği haklar kadar, hak iddia edilemeyecek bir çok konu da dikkat çekiyor. Kıdem tazminatı konusunda ‘tavan’ uygulaması da oldukça dikkatle incelenmeli
İş ilişkisinin sona ermesinin belki de en önemli sonucu işçinin kıdem tazminatını alma ihtimalinin doğmasıdır. Üzerinde yıllardır tartışmaların sürdüğü bu tazminat, 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükteki 14. maddesi uyarınca asgari bir yıl çalışmış işçilere sözleşmelerinin belirli durumlarda ve belirli şekillerde sona ermesi halinde ödenmesi gereken bir tazminattır. Kanun bu tazminatın işçinin son ücreti üzerinden hesaplanacağını belirtmekte fakat bu ücretin geniş anlamda ücret olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle işçiye doğrudan verilen ücretin yanında işçiye sağlanmış para ve para ile ölçülmesi mümkün diğer menfaatlerin de kıdem tazminatının hesabında dikkate alınacağı ortaya çıkıyor.
İş elbisesi kriteri
Kıdem tazminatının hesabında her tür menfaat hesaba dahil edilmemekte ancak devamlı sağlanan, arızi nitelikte olmayan ve ayrılma tarihinde işçinin hak kazandığı menfaatler doğrudan verilen ücrete eklenmekte. Yapılan ödemeler açısından ödemenin yıllar itibariyle devamlılık
Geçtiğimiz dönemde siyasi partiler arasında yaşanan yarışta önemli gündem maddelerinden biri de işsizlikti. Yıllarca ekonomik büyümenin bir türevi gibi görülen istihdamın korunması ve işsizlikle mücadele, bir süredir siyasi partilerin gündeminin merkezine yerleşti. Bunda, dünyanın pek çok ülkesi için kronikleşen ve yapısal bir probleme dönüşen işsizlikteki artış eğiliminin büyük etkisi var. İşsizlik problemi, sosyal politikalara ve özellikle sosyal yardımlara ilişkin tartışmalar açısından da büyük önem arz ediyor.
Dünya Bankası’nın uyarısı
Dünya Bankası ‘Küresel Ekonomik Beklentiler’ raporunda Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkeler için 2015’in zor bir yıl olacağını vurguladı ve büyüme beklentilerini 2015’te yüzde 4.4, 2016’da yüzde 5.2 ve yüzde 2017’de 5.4’e revize etti.
Rapor, düşen petrol fiyatlarının Türkiye ekonomisine beklenen katkıyı yapmadığı tespitinde bulunuyor. Ekonomideki yavaşlamanın, siyasi belirsizlik nedeniyle yatırımcı güveninin azalmadan kaynaklandığı kaydediliyor.
Hane halklarının yurt içi tüketim harcamalarının artmasıyla kurtulabileceğinin ifade edildiği raporda, 2015 yılı için Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahmini yüzde 3
Liseyi bitiren gençlerimiz üniversiteyi kazanarak kendilerine iyi bir gelecek hazırlamayı umut ediyor. Kazanamayanları ise ‘gelir testi’ sürprizi bekliyor. Üniversitede bir bölüme kayıt yaptıramayanlar genel sağlık sigortası için gelir testi yaptırmak zorunda
Bugün üniversiteye girmek için sınavda terleyen gençlerimiz, sınavın sonucuna göre istedikleri üniversite ve bölümlere yerleşebilmek için bu kez de tercih stresi ile karşı karşıya kalacak. Çalışmalarının karşılığında hedefledikleri bölümlere yerleşmek isteyen gençlerimiz, bu bölümlerden mezun olarak iş bulmayı ve kariyerlerine başlamayı hedefliyor. Fakat liseden mezun olup üniversiteye giremeyen gençlerimiz için gelir testi yaptırma zorunluluğu söz konusu. Yani, kariyer hedefine ulaşmak isteyen gençlerimiz sınavda başarısız olurlarsa, bu defa da Genel Sağlık Sigortası’nın (GSS)devamı için gelir testiyle karşı karşıya kalacak.
Kazanamayana GSS cezası
Yapılanlar ve yapılamayanlar
Geçtiğimiz dönemde sosyal güvenlik reformu, genel sağlık sigortası, istihdamı artırmaya yönelik teşvikler, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, taşeron uygulaması gibi çalışma hayatına ilişkin çok sayıda alanda yeni düzenlemeler getirildi. Bununla birlikte, kıdem tazminatı fonu gibi bazı konular da çok tartışılmasına rağmen sosyal tarafların tepkileri nedeniyle herhangi bir yeni düzenleme yapılamadı.
Karayolları işçileri için taşeron konusu kapandı, ya diğerleri?
Yeni hükümeti bekleyen en önemli sorun ise taşeron işçiler. Hükümet seçim öncesi ellerinde yargı kararı olan karayolları işçilerine uzunca bir süredir hak etmiş oldukları kadroları verdi. Ancak halen pek çok kamu kurumunda asıl işi yapan taşeronlar var. Bu durumdaki kişiler seçim sonrası tablodan endişe etmeye başladı. Ak Parti iktidarı döneminde işe başlayanlar işlerini kaybetmekten korkuyor.
Taşeron konusunda kapsamlı bir adım atılması gerekiyor. Kamuda asıl işi yapan taşeronların belirlenebilmesi için taşerona verilebilecek işlerle ilgili Bakanlar Kurulu kararının hükümet kurulur kurulmaz çıkarılması çok önemli. Bu sayede kadroya geçirilecek taşeron işçiler belirlenebilecek.
Taşeron