Çocuk işçiliği ile mücadele

4 Temmuz 2025

Her yıl 12 Haziran günü, çocuk işçiliğine karşı duruşu özendirmek için Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü olarak kutlanıyor. Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) çocuk işçiliğine yönelik farkındalığı yükseltmek amacıyla 2002’de ilan ettiği bir gündür. Ancak ne yazık ki, teknolojide büyük adımlar atarken, uzaya insan gönderirken, eğitim sistemlerinde reformlar yaparken, çocuk işçiliği konusundaki ilerleme henüz hedeflenen düzeyde sağlanamadı.

ILO ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan kapsamlı rapor, hepimizin yüzünü kızartması gereken bir gerçeği gözler önüne seriyor: Bugün dünyada 138 milyon çocuk, çocuk işçiliği kapsamında çalışıyor. Üstelik bu çocukların 54 milyonu, sağlığını ve gelişimini tehdit eden tehlikeli işlerde çalışıyor.

Çocuk

Yazının Devamı

Çalışan refahı, işe devamlılık

30 Haziran 2025

Haziran ayında Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO) Cenevre’de Uluslararası Çalışma Konferansını topladı. BM’ye üye ülkelerin işçi, işveren ve hükümet temsilcileri bu konferansta bir araya geldi. Özellikle üye ülkelerdeki sendikalaşma konuları alındı. Bu bağlamda ülkemizdeki durumun çok iç açıcı olmadığı vurgulandı. Türkiye’de Anayasal güvence altında bulunan sendikal özgürlükler ve toplu pazarlık hakları konusunda ILO ve AB standartlarına uyum açısından mevzuatımızda önemli gelişmeler kaydedilmesine rağmen halen daha kat etmemiz gereken mesafeler olduğu bilinen bir gerçek. Bugün itibariyle 16 milyon 864 bin işçimizden 2 milyon 525 bini sendika üyesi. Sendikalaşma oranı yüzde 14.97’e ulaştı. Bu oran 2013’te yüzde 8.8 seviyesinde bulunduğu için gelinen nokta olumludur. Sendikalı üye sayılarında olumlu artış yaşanmasıyla birliktebu konuda birçok farklı nokta da bulunuyor. Öncelikli olarak bu artışın önemli sebebi kamuda taşeron işçilerinin kadroya alınmasıdır. Kamu dışında sendikalaşma oranı

Yazının Devamı

Yabancı parayla ücret olur mu?

23 Haziran 2025

Yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde ücretin yabancı bir para cinsinden kararlaştırılması sıklıkla karşımıza çıkıyor. Türkiye’de yapılan iş sözleşmelerinde ücretin yabancı para cinsinden kararlaştırılmasının sınırları, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de düzenlenmiş durumda. Kural olarak; “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” Fakat bazı durumlarda yapılan iş sözleşmelerinde yabancı para cinsinden ücret belirlenmesi mümkün. Bu tür sözleşmelerde bunun hangi para cinsinden ödeneceği, Türk Lirası karşılığı ödenecekse hangi kurdan ödeneceğinin belirlenmesi gerekiyor. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri, ihracat,

Yazının Devamı

Yıllık izin hakkında her şey

20 Haziran 2025

Yıllık ücretli izin hakkı işçinin yıllık bazda kesintisiz belirli bir süre dinlendirilmesi amacıyla tanınmış bir haktır. İşçiler işyerinde bir yılı tamamladıkları tarihte Kanunda belirlenen süre kadar yıllık izne hak kazanırlar, takip eden yıl içinde bu iznin kullandırılması işverenin sorumluluğundadır. İşçi yıllar itibariyle hak kazandığı yıllık izni kullanmaksızın iş sözleşmesi sona ererse birikmiş bakiye yıllık izninin ücretini, işten ayrıldığı tarihteki ücreti üzerinden bütün olarak almaya hak kazanır.

Kıdem süreyi belirler

İş Kanunu işçilere işyerinde bir yılını doldurmadan yıllık izin kullanma hakkı tanımıyor. İşçi bir yılını doldurduktan sonra ikinci yılı içinde hak kazandığı yıllık izni Kanunun öngördüğü sisteme uygun şekilde kullanmak zorunda. İş Kanunumuza göre; bir yıldan beş yıla kadar çalışmış işçiye 14 günden, beş yıldan fazla on beş yıldan az çalışmış işçiye 20 günden, on beş yıl ve daha fazla çalışmış işçiye 26 günden az izin verilemez. Belirttiğimiz gibi bu süreler asgari

Yazının Devamı

Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok

9 Haziran 2025

Bu hafta sonu LGS, önümüzdeki hafta sonu ise YKS sınavları yapılacak. Ortaokul ve liseden mezun olacak gençler için bu süreç sonunda eğitim hayatının nasıl devam edeceği belli olacak. Diğer yandan üniversitelerin final sınavları da yavaş yavaş tamamlanıyor ve mezun gençlerimiz iş hayatına atılmaya başlayacaklar. Üniversiteye giriş yapamayan ya da mezun olunca hemen işgücü piyasasına geçemeyen gençlerin endişe etmelerine gerek yok. Sağlık hakkından yararlanma da iki yıllık muafiyet süresi söz konusu.

2016 yılında yapılan değişiklik öncesinde liseden ya da üniversiteden mezun olan gençler mezuniyet sonrasında ebeveynleri üzerinden sağlık hizmeti almaya devam edemiyorlardı. Burada, yaş sınırı ve eğitime devam etme koşulu nedeniyle gençlerin gelir testine girerek GSS (Genel Sağlık Sigortası) primini yatırması gerekiyordu. Değişiklik sonrasında söz konusu gençler için iki yıllık süreyle GSS prim muafiyeti getirildi. Böylece, liseden mezun olan bir genç 20 yaşını, üniversiteden mezun olan bir genç ise 25 yaşını aşmadığı

Yazının Devamı

Küresel işgücü krizinin eşiğinde

3 Haziran 2025

113. Uluslararası Çalışma Konferansı öncesinde yayımlanan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporu, dünya ekonomisinin kırılgan zeminde ilerlediğini ve işgücü piyasalarının büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu yıl 113. kez düzenlenen ve 2-13 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan Uluslararası Çalışma Konferansı ILO’nun en yüksek karar alma organı. Konferans, her yıl Cenevre’de toplanıyor. Üye ülkelerin hükümet, işçi ve işveren temsilcilerini üçlü yapıyla bir araya getirerek çalışma hayatına ilişkin küresel normların belirlendiği Konferansta, küresel işgücü piyasalarındaki eğilimler de değerlendiriliyor ve sosyal adalet odaklı politikalar şekilleniyor. Uluslararası Çalışma Konferansı bu yönüyle sosyal politika ve çalışma hayatına ilişkin en önemli platformlardan biri niteliğinde.

28 Mayıs’te yayınlanan Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm: Mayıs 2025 Güncellemesi raporu, adeta küresel alarm zili niteliğinde.

Yazının Devamı

Bayram ikramiyesi kimlere ödenecek?

31 Mayıs 2025

Yalnızca emekliler değil, SGK’dan gelir ve aylık alanlar da ikramiye alabilir mi?

İlk kez 2018 yılının Ramazan Bayramı’nda emeklilere ödenen bayram ikramiyesi bu yıl da ödenecek. Emekliler ile birlikte dul ve yetim aylığı alanlara da bayram ikramiyesi ödeniyor. Emekliler ile dul ve yetim aylığı alanlara ödenen ikramiye rakamı ise farklı. Bayram ikramiyelerinin bu hafta içerisinde ödenmesi bekleniyor. 

Kimlere ikramiye ödeniyor? 

Bayram ikramiyesi her yıl Ramazan ve Kurban bayramının içinde bulunduğu ay itibarıyla SGK’dan gelir veya aylık alanlara ödeniyor. Dolayısıyla emekliler, dul ve yetim aylığı alanlar, malulen emekliler yılda iki kez bayram ikramiyesi alıyorlar. İkramiye sayesinde bayram harcamaları için emeklilerin eli rahatlamış oluyor. Diğer yandan bayram ikramiyeleri ile emeklinin bayramda çocuk ve torunlarına hediyeler alarak mutlu olmaları da sağlanmış oluyor. Bayram ikramiyesi alabilmek için bayramın içinde bulunduğu ayda SGK’dan aylık ve gelir almak gerekiyor. 

Yalnızca emekli değil, dul–yetim de alacak 

Bayram ikramiyesinden yalnızca emekliler

Yazının Devamı

Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!

23 Mayıs 2025

20 Mayıs’ta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Polonya Ulusal Araştırma Enstitüsü’nün (NASK) birlikte yayımladığı kapsamlı bir rapor, iş dünyasının geleceğine dair endişe ve umutları yeniden gündeme taşıdı. “Üretken Yapay Zekâ ve İşler: Mesleki Maruziyete İlişkin Gözden Geçirilmiş Küresel Endeks” başlığını taşıyan bu çalışma, yaklaşık 30 bin mesleki görevi yapay zekâ destekli yöntemlerle analiz ederek, geleceğin iş gücüne dair belki de en net fotoğrafı sunuyor.

Ancak bu fotoğrafta işlerin tamamen ortadan kalktığı bir distopya yok. Aksine, dönüşen görev tanımları, değişen beceri gereklilikleri ve uyum sağlayan işçiler var. Rapor, GenAI olarak bilinen üretken yapay zekânın en çok ofis ve büro işlerini etkileme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ancak önemli bir ayrım da yapıyor: Etkilenme, her zaman iş kaybı anlamına gelmiyor; bazen işin niteliğinin değişmesiyle sonuçlanıyor.

Meslek liseleri, üniversiteler ve mesleki eğitim merkezleri artık klasik müfredatların ötesine

Yazının Devamı