Aylık sorunu çözülmezse 6 yıllık kayıp olacak

4 Ekim 2024

Yeni bir düzenleme yapılmazsa bu yıl emekli olacaklara, gelecek yıl emekli olacaklara göre daha fazla aylık bağlanacak ve iki emekli grubu arasındaki fark 6 yılda bile kapanmayacak. Bakanlığın bu konuda yapacağı düzenlemenin ardından durum netlik kazanacak.

Her yıl yıl bitmeden ya da yeni yılda emekli olmak arasında emekli aylığı açısından fark olur. Ancak bu yıl bu farkın yüzde 35’i bulması çalışanların kafasını karıştırdı. Pek çok çalışan aklında emekli olmak yokken emekli olmayı düşünmeye başladı. Hafta içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan bu konuda bir düzenleme hazırlığında olunduğunu ifade etti. Bu düzenleme işyerlerinde emekli olmayı bekleyen pek çok kişiyi yakından ilgilendiriyor. Eğer fark kapatılmazsa emeklilik furyası başlayabilir.

Enflasyon 38 olursa

Eylül ayı enflasyonu açıklanınca 9 aylık enflasyon yüzde 31,94 olarak gerçekleşti. Son 3 aylık enflasyon bu rakama eklenip enflasyon yüzde 38 olursa bu yıl emekli olanla 2025 yılında emekli olacaklar arasında yüzde 36,5 fark olacak. Enflasyon yüzde

Yazının Devamı

Kadın istihdamı için protokol

30 Eylül 2024

TOBB uzun zamandır ülkemiz işletmelerinin son dönemde şiddetle ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücü ihtiyacı için çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen İş Dünyası İstişaresi toplantısında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın ve ekibinin katılımıyla önemli kararlara ve protokollere imza atıldı. Bu toplantıya TOBB üyesi oda ve borsaların başkanları da iştirak etti. TOBB ve İŞKUR arasında, gençlere ve kadınlarımıza nitelik kazandıracak ve işletmelerimizin ihtiyaç duyacağı alanlarda işgücüne ulaşabilmelerine olanak verecek iki protokol yürürlüğe girdi. Bu protokoller ile özellikle dezavantajlı gruplarda yer alan işgücüne önemli beceriler kazandırılarak işgücü piyasasına girişleri kolaylaştırılacak. Nitelikli İşgücü Yetiştirme Programı İş Birliği Protokolü (NİYEP) ile aktif işgücü programları kapsamında işletmelerin ihtiyaç duyduğu işgücü taleplerini TOBB üyesi oda/borsalar

Yazının Devamı

5 puan indirim en etkili teşvik

27 Eylül 2024

Türkiye işgücü piyasasının en önemli sorunlarından biri kayıt dışı istihdamdır. Kayıt dışı istihdam, çalışanların yarınlarının çalınması anlamına gelmektedir. Son 11 yılda alınan tedbirler ve hayata geçirilen teşviklerle kayıt dışı istihdam önemli düzeyde azaldı. 2005 yılında yüzde 49 olan kayıt dışı istihdam oranı, 2016 yılı itibarıyla yüzde 33,5’e ardından 2023 yılı için açıklanan son rakamlara göre yüzde 26’ya geriledi.

Kayıt dışılık oranında yaşanan gerilemenin önemli sebepleri var. Özellikle SGK’nın denetim fonksiyonunu arttırmış olması, konuyla ilgili denetime dayanan düzenlemelerin yapılması öne çıkan hususlar. Ancak bir başka önemli husus daha var ki, bu hepsinden daha önemli bir sebep olarak ortada duruyor. O da “5 puan sigorta prim indirimi”.

Kayıt dışı istihdamın azaltılması amacıyla 2008 yılından bu yana uygulanan çok önemli bir sigorta prim teşviki var. İşçi çalıştıran işverenlerinin ödemek zorunda olduğu yüzde 11 oranındaki malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası prim

Yazının Devamı

Yeşil dönüşüm için sosyal koruma şart

24 Eylül 2024

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayınlanan “Dünya Sosyal Koruma Raporu 2024-26: İklim Eylemi ve Adil Geçiş için Evrensel Sosyal Koruma” başlıklı yeni rapora göre, hükümetler iklim krizinin etkilerine karşı koymak ve adil bir geçişi desteklemek için sosyal korumanın güçlü potansiyelini tam olarak kullanamıyor. Rapor ayrıca iklim değişikliğinin etkilerine karşı en savunmasız ülkelerin genellikle en düşük sosyal koruma seviyelerine sahip ülkeler olduğunu ortaya koyuyor.

Rapor, ilk kez küresel nüfusun yarısından fazlasının (yüzde 52,4) bir tür sosyal koruma kapsamına sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bu oran, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının kabul edildiği 2015 yılında yüzde 42,8 düzeyindeydi.

Ancak, iklim krizine karşı en savunmasız 20 ülkede, insanların yüzde 91,3’ü (364 milyon kişi) hala herhangi bir sosyal korumadan yoksundur. Daha geniş bir çerçeveden bakıldığında, iklimden en fazla etkilenen 50 ülkede nüfusun yüzde 75’i (2,1

Yazının Devamı

7000 günle kıdem tazminatı alınır

20 Eylül 2024

Emeklilik için yaş dışındaki diğer şartları sağlayan işçiler kıdem tazminatı alabiliyorlar. Bu hak yalnızca 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim günü olan işçiler için var sanılıyor. Halbuki 7.000 günü olan işçi de bu haktan yararlanabiliyor. Pek çok çalışan bu hakka sahip olmasına rağmen konuyla ilgili bilgileri olmadığı için kıdem tazminatlarını almaktan çekiniyorlar. Kıdem tazminatı, emekliliği çalışmadan bekleyeceklerin hakkı. 15 yıl çalışmış ve 10 yıl prim ödemiş herkesin kıdem tazminatını alabileceği gibi yanlış bir algı var. Kıdem tazminatı hakkı, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca tanımlanmış bir hak. Bu maddenin 5. fıkrasında 1999 yılında emeklilikle ilgili yapılan değişikliğe gönderme yapılarak, bu tarihten sonra emekli olmak için gerekli koşullara eklenen yaş şartı dışındaki prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresini dolduranların da kıdem tazminatına hak kazanabileceği ifade ediliyor. Dolayısıyla İş Kanunu’na tabi olarak çalışanlar, emekli olduklarında son işyerlerinde geçirdikleri süre

Yazının Devamı

Yemek kartı için önemli bir karar

19 Eylül 2024

Danıştay’da uzun süredir görülmekte olan bir davada nihayet karar açıklandı. Bu kararla birlikte ayni yardım yemek kartı uygulamasına yeniden geri dönüldü.

Daha açık ifadeyle, yemek kartları aracılığıyla çalışanlara yemek yardımı yapılması durumunda geçmişte olduğu gibi yardım tutarı fark etmeksizin işverenlerden sigorta primi işçi ve işveren payı alınmayacak. Yakından takip edenler meseleyi detaylarıyla biliyor ama bilmeyen işverenler için özetlemeye çalışacağım.

Bilindiği üzere ülkemizdeki yerleşik uygulamaya göre işverenler tarafından çalışanlara yemek kartları aracılığıyla yapılan yemek yardımları ayni yardım olarak değerlendiriliyor ve prime esas kazancın dışında tutuluyordu. Burada da amaç işverenleri çalışanlarına daha fazla yemek yardımında bulunmaları için teşvik etmekti. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bu konudaki yaklaşımını değiştirerek 2022 sonunda çıkarmış olduğu 2022/22 Sayılı Genelge ile çalışanlara yemek kartları aracılığıyla günlük belirli bir tutarın üzerinde yapılacak yemek yardımlarından artık prim

Yazının Devamı

Anlık mesaj gizli e-posta ise farklı

16 Eylül 2024

İletişimimizin büyük çoğunluğu dijital ortama taşınmış durumda. İş hayatında ise neredeyse büyük çoğunluğu, e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden yapılıyor. Bu iletişimin yazılı olması nedeniyle ilgili iletişim yöntemleri maddi durumu ortaya koyması açısından daha güçlü bir delil niteliği taşıyor. Bununla birlikte ilgili iletişim yöntemlerinde kişisel alan ile herkese veya belirli bir gruba açık alan giderek belirsizleşiyor. İşçilerin e-postalarının veya anlık mesajlaşma uygulamalarında yazdıklarının iş hayatına etkisi duruma göre farklı değerlendirmeleri zorunlu kılıyor.

Sorunun bir boyutu çalışanların e-postalarının takip edilmesi noktasında doğuyor.

İşveren güvenlik nedeniyle e-postaları takip etmek isterken, çalışan o e-postalar üzerinden şahsi yazışmalarının da var olabileceği endişesiyle bu takibe karşı durabiliyor. Anlık mesajlaşma uygulamaları ise işyeri bazlı e-posta benzeri anlık mesajlaşma uygulamaları hariç çoğunlukla kişisel bir iletişim aracı olduğundan takip de doğrudan hukuka aykırı olacaktır. Fakat bu

Yazının Devamı

OECD’ye en az 2 çocuk gerek

15 Eylül 2024

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından yayınlanan Bir Bakışta Toplum 2024 Raporuna göre, OECD ülkelerinde doğurganlık oranları son yıllarda önemli ölçüde düşerek 1960 yılında kadın başına 3,3 çocuktan 2022 yılında yarı yarıya azalarak 1,5’e gerilemiştir. Bu bakımdan, doğurganlık oranı kadın başına 2,1 çocuk olan ikame seviyesinin altına inmiştir. Bu düşüşün toplumların ve ailelerin çehresini değiştirmesi ve potansiyel olarak ekonomik büyüme ve refah üzerinde önemli bir etkiye sahip olması beklenmektedir. Kadınlar daha geç çocuk sahibi oldukları ya da hiç çocuk sahibi olmadıkları için doğurganlık oranları düşmektedir. Kadınlar iş ve aile hayatını birleştirebildiğinde doğurganlık artmaktadır. Bugünkü yazımda, rapordaki tespitlere değineceğim.

Yaşlı anneler

1960’lardan bu yana toplam doğurganlık oranında yaşanan uzun vadeli düşüş, 2000’lerde geçici olarak durmuş, ancak 2007-08’deki küresel ekonomik krizden sonra yeniden başlamıştır. 2022 yılına gelindiğinde, OECD’de

Yazının Devamı