Aralık 2023’te 97 yaşında hayata veda eden, dünyanın en stil sahibi kadınlarından iç mimar Mica Ertegün’ün, eşi Ahmet Ertegün ile birlikte topladığı sanat koleksiyonu ve tasarım objeleri, Christie’s tarafından müzayedeye çıkıyor
New York ve Paris’teki Christie’s, kasım ve aralık aylarında devam edecek çok aşamalı bir müzayedeyle karşımıza çıkıyor: “Mica”. “Mica: Mica Ertegün Koleksiyonu” başlığıyla satışa çıkacak olan koleksiyon, Aralık 2023’te 97 yaşında vefat eden, iç mekân tasarımının duayeni olarak bilinen bir isme ait. Mica Ertegün, aynı zamanda The New Yorker'ın bir zamanlar “Dünyanın En Büyük Rock and Roll Kralı” dediği Ahmet Ertegün'ün eşi. Architectural Digest'in AD100 Onur Listesi'nde yer alan başarılı bir iç mimar. Kıyafetleri Metropolitan Sanat Müzesi tarafından satın alınan bir dönemin önemli bir moda ikonu. Stiliyle, duruşuyla, sanat-mimari tasarım ve eğitim dünyasına değerli katkılarıyla özel bir yeri vardı Mica Ertegün’ün.
Eşi Ahmet
Ücretsiz açık hava heykel sergisi Frieze Sculpture önceki gün Londra’da Regent’s Park’ta başladı.
27 Ekim’e kadar devam edecek sergi, 9 - 13 Ekim tarihleri arasında The Regent’s Park’ta eşzamanlı olarak gerçekleştirilen Frieze London ve Frieze Masters ile aynı zamana denk geliyor. Frieze, dünyanın en önemli sanat markalarından biri.
Londra’da bir kültür-sanat dergisi olarak başladı, daha sonra ise her yıl farklı zamanlarda Londra ve New York’ta düzenlenen çok önemli bir sanat fuarı hâline geldi.
Daha sonra Los Angeles ve Seoul’e de yayıldı.
Londra’daki Frieze Sculpture’ın küratörü geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Fatoş Üstek.
“Bu yılki Frieze Sculpture, cesur ve deneysel sanatsal yaklaşımları ön plana çıkarıyor. Aynı zamanda eğlenceli karşılaşmalara, sosyal ve çevreye duyarlı temaların yanı sıra kamusal heykel kavramını genişleten kavramsal ve manevi uygulamalara da yer açıyor. Londra kuruluşları genelindeki kamu programları ve iş birlikleri sayesinde, Frieze Sculpture’ın 2024 edisyonu
Bugün Artİstanbul Feshane’de çok sevdiğim, çok değerli bir isim Mustafa Taviloğlu, nam-ı diğer Bay Mudo, 52 yıllık sanat koleksiyonerliğinin hikâyesini anlatıyor.
Mustafa Taviloğlu’nun 1972’den beri topladığı sanat eserlerinin 2400’den fazlası İş Sanat ana sponsorluğunda, İstanbul’un tam 7 farklı sanat mekanında birden sergilenecek.
Öncesinde Mustafa Taviloğlu’yla uzun uzun telefonda konuşuyoruz, çok heyecanlı.
“Koleksiyondaki eserlerin dörtte birini oğlum Ömer bile hiç görmedi” diye anlatıyor önce.
“Çocuklarımı bırak, ben bile kendi aldığım eserlerin bir kısmını 30 yıldır görmedim” diye ekliyor.
Eserleri yeniden görünce ne hissettiğini konuşuyoruz, “Ne mutlu ki şimdi olsa yine alırdım dedim” diyor.
Peki ama şimdi tam 7 ayrı sanat mekânında sergilenecek olan bu koleksiyon sergilerden sonra ne olacak diye soruyorum.
Eylülde şehre döndük. İşte şehirde hayatımızı güzelleştirecek, yakın zamanda öne çıkan ve çıkacak olan etkinlikler ile yeni mekânlar…
Yeme-içme dünyasında neler oluyor?
Bardot: Beymen’in Zorlu Center’daki yeni restoranı Bardot, Beymen Genel Müdürü Elif Çapçı’nın WWD’nin ‘50 Women in Power’ listesine seçilen 50 isim arasında yer alması şerefine düzenlenen öğle yemeğiyle basına tanıtıldı. Roman and Williams tasarımı mekânın açılışı 4 Ekim’de. Bu, ayrıca Beymen’in yeme-içme sektöründe de kendi markalarını yaratarak büyüme planının önemli bir adımı.
Vakko Sumahan Hotel: Çengelköy’deki Sumahan Otel yenilenerek Cem Hakko öncülüğünde Vakko otelleri bünyesinde açılmaya hazırlanıyor.
Fehime Sultan ve Hatice Sultan Yalıları: THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat açıkladı: THY’ye ait Ortaköy’deki Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarında restorasyon tamamlandı, yakın zamanda otel olarak hizmete
TV belgesellerine, dizilerine konu olan birçok dolandırıcılık hikâyesi var ama hiçbiri Anna Delvey gibi anlık şöhretlerini devam etmeyi başaramadı.
Anna Delvey hapishanedeyken çizdiği resimlerle çağdaş sanat dünyasına giriş yaptı, sonra bunu sürdürerek sergilerle gündemde kaldı.
Geçen yıl New York Moda Haftası’nda Shao markasının defilesine ev sahipliği yaparak dikkatleri üzerine çekti.
Ev hapsinde olduğu için defile Anna’nın yaşadığı apartmanın terasında gerçekleşti.
Şimdi ise Anna Delvey, New York’un moda PR’ı konusunda çok tanınan ismi Kelly Cutrone ile birlikte Outlaw Agency adlı bir halkla ilişkiler şirketi kurdu.
Geçen hafta New York Moda Haftası’nda üç defilenin tanıtımını üstlendiler.
Anna Delvey, ayrıca ev hapsinin sınırlarının genişletilmesi ve sosyal medya yasağının kalkmasıyla New York sınırları içinde her yere gidebiliyor, çalışabiliyor ve daha önce çok aktif kullandığı 1.1 milyon takipçili Instagram hesabını yeniden kullanabiliyor.
Cumartesi akşamı Eskişehir’de çok güzel bir kalabalıkla birlikte OMM’daydık.
Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) 5. yılını kutlamak üzere.
Rana-Erol-İdil Tabanca ev sahipliğindeki davetin en iyi yanı İstanbul sosyal hayatındaki tanıdık yüzler kadar Berlin ve Londra’dan yaratıcı bir kitleyi de bir araya getirmesiydi.
Gece, önce Tasigo otelde kokteylle başladı.
Ayşen-Hüsnü Özyeğin, Firuzhan Kanatlı, Ali Sabancı, Ümit-Cem Boyner, Melis-Hakan Börteçene, Hamdi Akın, Cem Hakko, Ergun Özen gibi iş dünyasının önde gelen isimleri de katıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da davete katılanlar arasındaydı.
Daha sonra Japon mimar Kengo Kuma imzalı müzeye geçildi, ‘Ehlikeyif’ sergisinin açılışı için.
Mehmet Güleryüz, sadece resimleri ve desenleriyle değil, tiyatroda yaptıklarıyla da duruşu ve fikirleriyle de çok değerli bir sanatçı.
Taksim Meydanı’nda protestolarda da Karaköy’de tesadüfen yürürken karşılaştığı graffiti yapan gençlere yardım ederken de onu görmek mümkündü.
Aslında yıllar önce Paris’e giderek, kendisini ve sanatını geliştiren, daima okuyan yazan çizen üreten ve söyleyecek bir sözü olan, özgürlüğü savunan, kültürlü birikimli sanatçı kuşağının da son temsilcisi.
Benim için aynı zamanda çok sevdiğim Kerimcan Güleryüz’ün babası.
Birlikte yaptıkları sergiler, baba-oğul arasında zaman zaman rollerin değiştiği heyecanlı üretim süreçleri de aslında ikisinin de ne kadar yaratıcı ve donanımlı olduğunu gösteriyordu.
En son geçen yıl Kerimcan Güleryüz, Mehmet Güleryüz’ün 1991’den 2016’ya kadar kullandığı Kadıköy’deki stüdyosunu Poligon
The Shooting Gallery olarak yeniden faaliyete geçirdiğinde
Geçen yaz tam 102. doğum gününü kutlarken başladı bu kitabı yazmaya.
Geçen hafta piyasaya çıkan ‘Iris Apfel: Renkli: İlham, Etkiler ve Fikirlerden Oluşan Bir Hazine’ başlıklı kitap onun aslında mirası niteliğinde.
Bu yıl mart ayında 102 yaşında ölen Iris Apfel türünün belki de tek örneğiydi.
Yıllar önce bağımsız film festivali !f İstanbul’da izlemiştim, Iris’in hikâyesini.
Efsane belgesel yönetmeni Albert Maysles’ın ‘Iris’ filmi, New York’un son 50 yıldır en renkli moda ikonu olarak adından söz ettiren Iris Apfel’in kıyafetleri kadar renkli dünyasını anlatıyordu.
“Dünyanın en yaşlı teenager”ı olarak hatırlanmak istiyordu Iris Apfel.
Women’s Wear Daily’de çalışmadan önce sanat eğitimi alıyor.