Uluslararası sanat fuarı Frieze, ABD’nin önemli sanat fuarları New York’taki Armory Show ve Chicago Expo’yu satın aldığını açıkladı.
Fuarların adlarını ve ekiplerini koruyacaklarını da ekleyerek.
Frieze New York ve Frieze Los Angeles’ı yöneten Londra merkezli Frieze’in ABD’deki en uzun soluklu sanat fuarlarından ikisini satın alması cesur bir hareket.
Özellikle de Brexit sonrası sanat piyasasının büyük bir kısmının Londra’dan uzaklaştığı göz önüne alınınca.
Frieze CEO’su Simon Fox yaptığı açıklamada, “Bu satın almalar Frieze’in büyümesinde bir dönüşüm anını işaret ediyor ve dünyanın önde gelen sanat pazarı olan ABD’deki varlığımızın derinliğini ve nefesini genişletmemize izin veriyor. New York ve Chicago’nun her birinin kendine özgü sanatçı, galeri, müze ve koleksiyoncu ekosistemi var. Her iki şehirdeki varlığımızı genişleterek, ABD’de Frieze New York ve Frieze Los Angeles’ta oluşturduğumuz güçlü performansımızı daha da geliştireceğiz” dedi.
Bu, aslında fuarlar ve yayınlar
Meta’nın Twitter’a rakip çıkardığı yeni uygulaması Threads 5 gün içinde 100 milyondan fazla kullanıcıyı geçmesiyle dikkat çekti. Peki ama Threads gerçekten Twitter’a rakip olabilecek mi?
2009’dan beri Twitter’dayım, dile kolay tam 14 yıl olmuş.
Hiçbir zaman fikirlerimi Twitter’da paylaşmadım, sadece yazılarımı paylaştım, ama takip ettiğim görüşlerine katıldığım katılmadığım çok kişiden çok şey öğrendim.
Elbette Twitter’da paylaşılan her şey gerçeği yansıtmıyordu, ama farklı görüşlerin de olduğunu bilmek bakımından önemliydi.
Twitter’da kendi kendinize bir dünya yaratıp sadece kendinizin haklı olduğunu düşünmek de mümkündü, ama aynı görüşte olmasanız bile kendi alanlarında saygı duyduğunuz kişileri takip ettiğiniz zaman da kendi dünyanız dışında dünyalar olduğunu kabul etmek bakımından iyiydi. Geçen hafta ise hayatımıza Meta’nın yeni uygulaması Threads girdi, elbette Threads’i ilk günden indirdim.
İlk gün 30 milyon, 5 gün içinde
Paris’teki Fondation Louis Vuitton’da ‘Basquiat x Warhol: Painting Four Hands’ başlıklı sergi var.
1984 ile 1985 yılları arasında, Jean-Michel Basquiat ve Andy Warhol birlikte yaklaşık 160 eser yarattılar.
Hatta bu eserler kendi kariyerleri boyunca yarattıkları en büyük yapıtlardan.
Dostluklarına ve ortak üretimlerine tanık olan Keith Haring “Sözcükler yerine resim yoluyla gerçekleşen bir sohbet” ve “Üçüncü, ayırt edici ve benzersiz bir zihin yaratmak için birleşen iki yetenek” diye özetliyordu bu ortaklığı.
Basquiat × Warhol sergisi, bu sıradışı yapıtlara adanan gelmiş geçmiş en önemli sergi ve iki sanatçının imzasını taşıyan 80 tuval de dâhil olmak üzere 300’ü aşkın eser ve belgeyi bir araya getiriyor.
Ayrıca, 1980’lerde New York sanatının enerjisine büyük katkısı olan Futura 2000, Michael Halsband, Keith Haring, Jenny Holzer, Kenny Scharf gibi sanatçıların eserlerine de yer veriyor.
Sergi, Warhol’un Basquiat ve Basquiat’nın Warhol portreleriyle açılıyor, ilk iş birlikleriyle devam
Küratörlüğünü ilk kez Fatoş Üstek’in üstlendiği Frieze Sculpture, Ayşe Erkmen, Ghada Amer, Hank Willis Thomas ve daha pek çok sanatçının yeni işleriyle 20 Eylül-29 Ekim tarihleri arasında The Regent’s Park’ta gerçekleşecek.
Her yıl halka açık, ücretsiz gezilebilen sanat sergisi Frieze Sculpture, 11-15 Ekim tarihlerinde eşzamanlı olarak gerçekleşen Frieze London ve Frieze Masters ile aynı zamana denk geliyor.
İlk kez bağımsız küratör ve yazar Fatoş Üstek’in yönettiği Frieze Sculpture’da The Regent’s Park’ın tarihi English Gardens’ında bu yıl 22 önde gelen uluslararası sanatçının eserleri yer alıyor. Peki ama hangi sanatçılar?
Ghada Amer, Leilah Babirye, Sanford Biggers, Jyll Bradley, Angela Bulloch, Catharine Czudej, Ayşe Erkmen, Yuichi Hirako, Gülsün Karamustafa, Suhasini Kejriwal, Tony Matelli, Louise Nevelson, Temitayo Ogunbiyi, Zak Ové, Li Li Ren, Hans Rosenström, Tomas Saraceno, Yinka Shonibare, Josh Smith, Amy Stephens, Holly Stevenson ve Hank Willis Thomas.
Fatoş Üstek
Ayşe Erkmen ve G&uu
Sadece tenis meraklıları değil, moda, stil ve ünlü kültürü meraklıları da Wimbledon tenis turnuvasını ilgiyle takip ediyor. İşte ilk hafta öne çıkanlar
Tenis turnuvasının başlamasıyla gözler Wimbledon’a çevrildi. Hayır, sadece tenis meraklıları için değil, moda-stil ve tabii ünlü kültürü meraklıları için de aynı durum geçerli. Tipik bir İngiliz yazı yaşanıyor, yağmur yüzünden maçlar durduruluyor, bir süre sonra kaldığı yerden devam ediyor. Sakatlığı nedeniyle bu yıl turnuvada mücadele edememesine rağmen tenis şampiyonu Emma Raducanu sahalarda diğer oyunculara destek olurken, Leslie Mann ve Idina Menzel gibi yıldız isimler de açılış gününde tribünlerde görüntülendi. David Beckham’dan Pixie Lott’a birçok ünlü isim turnuvada boy gösterdi.
Kate ile Federer
Hiç şüphesiz en çok dikkat çeken ise All England Lawn Tennis and Croquet Club’ın patronu ve hevesli bir tenis hayranı olan ve her yıl düzenlenen turnuvada düzenli olarak yer alan Galler Prensesi
Dünyanın en ünlü mimarlarından biri David Adjaye.
Birçok prestijli ödüle ve saygın unvana sahip.
Adının önünde ‘Sir’ unvanı var, Birleşik Krallık Kraliyet Altın Madalyası’na da sahip.
Gana asıllı İngiliz mimar aslında en çok Barack Obama döneminde Washington DC’de Smithsonian Müzesi’nin Ulusal Afrikalı-Amerikalı Tarihi ve Kültürü Müzesi’ne imza atmasıyla adından çok söz ettirdi.
Şimdi ise önceki gün itibarıyla Financial Times’ta çıkan bir araştırma haberiyle gündemde.
Mimarlık ofisinde çalışan üç kadın tarafından cinsel tacizle suçlanıyor.
İlk tepki olarak David Adjaye avukatı aracılığıyla suçlamaları reddetmiş.
Hemen akabinde ise özel hayatıyla iş hayatını karıştırdığı ve iş hayatında daha profesyonel davranması gerektiğini söyleyerek, hayal kırıklığına uğrattığı insanlardan hem özür dilemiş hem de bu konuda profesyonel yardım almaya başlayacağını açıklamış.
İngiliz sanatçı Grayson Perry, bu hafta Windsor Kalesi’nde Prens William’dan şövalye unvanını aldı.
Günümüz çağdaş sanatının ikonik isimlerinden Grayson Perry.
Turner Ödülü sahibi.
2015’te Pera Müzesi’ndeki ‘Küçük Farklılıkların Kibri’ sergisiyle İstanbul’daydı.
Grayson Perry’ye göre, “İçinde büyüdüğümüz sosyal sınıf, estetik zevkimizi şekillendiren en güçlü unsur.”
‘Küçük Farklılıkların Kibri’ sergisi de insanların birlikte yaşamayı, giymeyi, kulak vermeyi, okumayı seçtikleri şeylere yaptıkları duygusal yatırımı merkezine alıyordu.
Perry, bu halıları, 2012 yılında Channel 4 ile yaptığı, Grayson Perry ile ‘Her Şeyin En Zevklisi’ (‘All in the Best Possible Taste with Grayson Perry’) adlı BAFTA ödüllü belgesel serisi kapsamında tasarlamıştı.
Fahiş fiyatlar, korkunç trafik ve bozuk yollara rağmen Bodrum hâlâ çok güzel. Peki Bodrum’da sezonu açarken en çok neleri konuştuk?
Bayrama sayılı gün kala 48 saatliğine Bodrum’daydım. Gündem son yıllarda her yaz olduğu gibi aynı: Pahalılık, trafik ve bozuk yollar. Oteller, restoranlar son derece lüks, yollar ise bir o kadar bozuk. İnşaat yasağına rağmen inşaatlar son hızla devam ediyor. Her yerden inşaat gürültüsü duyuluyor.
Bodrum’a girişte kilometrelerce kuyruk var deniliyor, gelin görün ki Bodrum’un en popüler mekânları bile daha dolu değil. Mekânların eskisi kadar dolu olmamasının nedeni belli, fiyatlar Bodrum’da daha da uçmuş durumda. Bir tabak ıstakozlu makarna 5 bin 900 lira. Lahmacun endeksine gelirsek Maça Kızı’nda bu yaz lahmacun 365 lira. Elbette, Maça Kızı lahmacun demek değil; değil Bodrum’da Türkiye’de uluslararası olmayı başarabilmiş sayılı yerli markadan biri Maça Kızı. İşte tam da bu nedenle Maça Kızı’nın fiyatları ne kadar yüksek olursa olsun alıcısı var.
Ma&