İngiltere’nin en önemli müzelerinden British Museum’da yaşananları aylardır takip ediyoruz.
2 bine yakın değerli parçanın kaybolduğunu ve aslında müzenin tüm envanterini gösteren bir katalog olmadığını müzenin yönetim kurulu başkanı, İngiltere’nin eski Maliye Bakanı George Osborne açıkladı.
Kaybolanlar arasında İngiltere ve başka ülkeler arasında davalara neden olan tarihi eserler de var.
Şimdi ise müzede detaylı incelemeler yapılıyor ve kamuoyuyla bilgi paylaşılıyor.
Bunun sonucunda müzenin 2016’dan beri direktörlüğünü üstlenen Hartwig Fischer istifa etmek zorunda kaldı.
Şimdi ise British Museum, koleksiyonundan çalınan 2 bin eserin kurtarılması için internet sitesinde yeni bir bölüm açtı.
Kamuoyuna çağrıda bulunan müze, kayıp nesnelerin “elinde olabileceğinden veya geçmişte bulunmuş olabileceğinden endişe duyan” herkesi e-posta yoluyla iletişime geçmeye davet ediyor.
Geçen yıl da bu yıl olduğu gibi Tersane İstanbul’da gerçekleşen Contemporary Istanbul’un açılışına ünlü sanatçı Jeff Koons ile birlikte katılma şansım olmuştu.
Hem İstanbul hakkında hem de Türkiye çağdaş sanat dünyası hakkındaki ilk izlenimlerini konuşmuştuk Boğaz’dan Haliç’e yolculuğumuzda.
Geçen yıl fuar ile ilgili en büyük sorunlardan biri ulaşımdı.
Bu yıl deniz ulaşımı kolaylaştırılmış.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları tarafından fuar için sağlanan deniz ulaşım hizmeti 26 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Kadıköy, Üsküdar ve Beşiktaş’tan kalkan Şehir Hatları seferleriyle sanatseverleri Tersane İstanbul’a 500 metre uzaklıktaki Hasköy İskelesi’ne ulaştıracak.
Bugün VIP açılışı ile başlayacak olan Contemporary Istanbul, 28 Eylül-1 Ekim tarihlerinde genel ziyarete açık olacak.
Biletler ön izleme gününde 1100 lira.
BM 78. Genel Kurulu nedeniyle tüm dünyanın gündeminde bu hafta New York’taki toplantılar vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Türkiye Dokuma Atlası projesini dünya liderlerinin eşlerine Türkevi’ndeki sergiyle tanıttı. İşte sergi açılışından izlenimler
Elon Musk ve oğlu X’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettiği New York’taki Türkevi’ndeyim. Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı gün BM’nin 78. Genel Kurulu kapsamında yaptığı konuşmasını tamamlamış, Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) Amerikalı yatırımcılarla bir araya gelmiş. Aynı anda New York’ta Birleşmiş Milletler binasına komşu Türkevi’nde ise hummalı bir çalışma var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Sıfır Atık Projesi’nin akabinde çok önem verdiği başka bir projeyi Türkiye Dokuma Atlası’nı bir sergiyle tanıtarak Türkevi’nde dünya liderlerinin eşlerini ağırlıyor.
BM haftasında New York’ta bir yerden bir yere gitmek kolay değil, Türkevi’ne ulaşım da kolay olmuyor, dünya liderleri New York’ta olduğu
Birleşmiş Milletler haftasında New York’ta Türkevi’ndeyim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Dokuma Atlası sergisi davetine katılmak için.
Milliyet, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına destek olmak için kurduğu küresel medya birliği Media Compact’in Türkiye’den tek üyesi.
Emine Erdoğan himayesinde gerçekleşen Dokuma Atlası projesi de Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin en önem verdiği konuyu merkezine alıyor ve kadın ve kız çocuklarının güçlenmesi konusunda önemli bir rol üstleniyor.
Dokuma Atlası projesi, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Olgunlaşma Enstitüleri’nin bir girişimi.
Türkiye’nin yok olmaya yüz tutan değerlerini yaşatmayı hedefliyor. Bu değerleri çağdaş tasarımcılarla buluşturuyor ve uluslararası tasarımcılara da ilham veriyor.
Emine Erdoğan, “Güçlü kurumlarımızın iş birliğinden doğan ‘Türkiye Dokuma Atlası’ projesi, Anadolu’nun binlerce
Küratörlüğünü ilk kez Fatoş Üstek’in üstlendiği Frieze Sculpture sergisi, Ayşe Erkmen, Ghada Amer, Hank Willis Thomas ve daha pek çok sanatçının yeni işleriyle önceki gün 20 Eylül The Regent’s Park’ta açıldı.
Sergi, 29 Ekim’e kadar devam edecek.
Her yıl halka açık, ücretsiz gezilebilen sanat sergisi Frieze Sculpture, 11-15 Ekim tarihlerinde eşzamanlı olarak gerçekleşen Frieze London ve Frieze Masters ile aynı zamana denk geliyor.
İlk kez bağımsız küratör ve yazar Fatoş Üstek’in yönettiği Frieze Sculpture’da The Regent’s Park’ın tarihi English Gardens’ında bu yıl 22 önde gelen uluslararası sanatçının eserleri yer alıyor.
Peki ama hangi sanatçılar?
Ghada Amer, Leilah Babirye, Sanford Biggers, Jyll Bradley, Angela Bulloch, Catharine Czudej, Ayşe Erkmen, Yuichi Hirako, Gülsün Karamustafa, Suhasini Kejriwal, Tony Matelli, Louise Nevelson, Temitayo Ogunbiyi, Zak Ové, Li Li Ren, Hans Rosenström, Tomas Saraceno, Yinka Shonibare, Josh Smith, Amy Stephens, Holly Stevenson ve Hank Willis Thomas.
İ
Çağdaş sanat dünyasının gündeminde son 3 yıldır galerici/sanat danışmanı Inigo Philbrick’in 85 milyon dolarlık dolandırıcılıkla ortadan kaybolması var.
Inigo Philbrick çok yetenekli bir sanat danışmanı olarak kariyerine Londra’da başlıyor.
White Cube Galeri’nin kurucusu Jay Jopling’in dikkatini bile çekiyor.
Hatta Jopling, Philbrick’e Mayfair’deki galerisini açmasında yardımcı da oluyor, yatırımcılardan biri de.
Robert Newland - Inigo Philbrick
Inigo Philbrick’in işleri bir süre çok iyi gidiyor.
Walter Isaacson imzalı “Elon Musk” biyografisi bu hafta yayımlandı. Peki, ama bu kitap Elon Musk hakkında düşündüklerimizi değiştirecek mi?
"Albert Einstein”, “Benjamin Franklin”, “Leonardo da Vinci” ve “Steve Jobs” biyografilerini yazdı ABD’li usta gazeteci-yazar Walter Isaacson. Hatta Steve Jobs’a biyografisini yazmak için daha çok erken olduğunu söyleyip başta kabul etmedi, sonra hasta olduğunu öğrenince ikna oldu. Dâhilerin biyografilerini “Bestseller” listelerine sokan bu usta yazar, Time dergisinde uzun yıllar çalıştı.
Eski düzenin iyi eğitimli, kültürlü gazetecilerinden biri. Yeni düzenin en tartışmalı isimlerinden Elon Musk ile biyografisi için ilk kez bir araya geldikten sonra Elon Musk hemen Twitter’da şimdiki adıyla X’te “Space X, Tesla ve benimle ilgili merak edilenleri çok yakında Walter Isaacson kaleminden okuyabileceksiniz” diye açıklama yapıyor. Doğrusu daha ortada yapılmış bir anlaşma yokken bu bilgiyi paylaşması yazarı şaşırtıyor, ama bu sabırsızlığı ve pervasızlığı
Mamut Art Project, tam 11 yıl önce Türkiye’de genç sanatçıların işlerini koleksiyonerlere ulaştırabilmek için öncü oldu.
Genç sanatçıların işlerini sanatseverlere ve koleksiyonerlere ulaştırabilmesi ve tabii işlerin koleksiyonerler tarafından satın alınması önemli.
Bu, genç sanatçıların gelecek vaat ettiğinin de bir göstergesi aslında.
“Günümüzde sanatın çoğunluğa ulaşamadan, galeriler ve büyük koleksiyonerler arasında sıkışıp kaldığını, steril galeri alanları dışında görünürlük kazanamayan çok yetenekli sanatçılar olduğunu üzülerek görüyoruz. Yolun başındaki sanatçılar, yeteneklerini tanıtabilecekleri ortamlara zor ulaşıyor. Sanatsever cephesinde ise sanata sadece çok üst bir tabakanın ulaşabileceği gibi yanlış bir düşünce yaygın. Mamut’u bu anlamdaki bir açığı kapatma umuduyla tasarladık” diye anlatmıştı projenin fikir sahibi Seren Kohen, 11 yıl önce ilk başladıklarında.
Elbette, 11 yılda Türkiye çağdaş sanat