JONATHAN IVE’IN HAMLESİ

29 Haziran 2019

25 Mart’ta Silikon Vadi-si’ndeki Steve Jobs Tiyatrosu’nda Apple’ın ‘Şimdi şov zamanı’ dediği duyurusunda Oprah Winfrey’den Steven Spielberg’e, Jennifer Aniston’dan Reese Witherspoon’a dünyanın en ünlü ‘celebrity’leriyle aynı salondaydık.

Ama ne bir Hollywood yıldızı, ne bir TV starı, ne de bir dünya sineması ustası beni onun kadar heyecanlandırmadı.

Apple’ın kreatif direktörü Jonathan Ive’ı karşımda gördüğümde içten içe saygı duruşuna geçtim.

Apple’ın birçok ürününün tasarımına imza atan, ‘lovemark’ markalardan olmasını sağlayan en önemli figürlerden biri olan Jonathan Ive, yakın arkadaşı olan bir başka değerli tasarımcı Mark Newson’ı da Apple’ın ekibine katılmasını sağlamış ve güçlerine güç katmıştı.

Uzun zamandır Jonathan Ive ve Mark Newson’ın sonraki adımı merakla bekleniyordu, Apple’dan ayrılmaları ve kendi tasarım şirketlerini kurmaları.

Beklenen karar sonunda açıklandı, Jonathan Ive ve Mark Newson ‘LoveVenture’ adlı yeni şirketlerinde Apple ile çalışmaya da devam edecekler, ama teknolojinin yanı sıra başka alanlarda da çalışacaklar.

Bakalım, efsane ikili şimdi kurumsal hayattan çıkıp daha ne harikalar yaratacaklar...

Taksi sorunu

Yazının Devamı

MERAKLA BEKLENEN İLK 50

27 Haziran 2019

Geçen hafta Dünyanın En İyi 100 Restoranı listesinin 51-100. sırası açıklandı.

Hatta bu yıl 100 yerine 120 restoran seçildi, ödüllerin sponsoru S. Pellegrino’nun 120. yılı şerefine.

Listede Türkiye’den iki restoran dikkat çekti, 52. sırada Mikla ve 110. sırada Neolokal.

Önceki gün ise Dünyanın En İyi 50 Restoranı Singapur’da açıklandı, Mikla’nın şefi Mehmet Gürs ve Neolokal’in şefi Maksut Aşkar da oradaydı.

Geçen yılın en iyisi Massimo Bottura’nın Osteria Frances-cana’sıydı, bu yıl ise Arjantinli şef Mauro Colagreco’nun yönettiği Fransa’daki Mirazur oldu.

Bu yıl kurallar değiştiği için daha önce zirvede olan restoranlar listeye alınmadı.

İlk 10’da İspanya’dan 3 restoran, Fransa, Danimarka ve Peru’dan ikişer restoran dikkat çekti.

Yazının Devamı

GÜZEL İSTANBUL!

25 Haziran 2019

Yaz şimdi başlıyor.

Ne okulların kapanması, ne havaların dayanılmaz derecede ısınması hiçbir şey bu yıl yaz tatilini başlatamadı.

Ta ki düne kadar.Seçimlerin yenilenmesi nedeniyle İstanbulluların çoğu İstanbul’daydı, şehirlerine sahip çıkmak, vatandaşlık görevlerini yerine getirip oy haklarını kullanmak için.

Hafta sonu havaalanları, yollar her yer tıklım tıklımdı ve ilk defa kimse kalabalıktan şikâyet etmedi.

Tam aksine, iyi ki herkes şehirde diye sevindi.

Sonuç, yüksek katılımlı demokratik bir seçim oldu.

İstanbul’a çok yakıştı.

Kaybedenin olgunlukla kazananı tebrik ettiği, kazananın olgunlukla herkesi kucakladığı manzara iyi geldi hepimize, birlik ve beraberliğin önemini daha da derinden anladığımız bugünlerde.

Yazının Devamı

İstanbul’un değerini bilelim

22 Haziran 2019

Hatırlarsınız, 2000’lerde yabancı dergiler ‘Istancool’ başlıklı kapaklar yapıyor, Monocle’dan Wallpaper’a bütün havalı dergiler İstanbul’dan bahsediyor, Financial Times’tan New York Times’a bütün gazeteler görülmesi gereken şehirler listesinde İstanbul’u en üst sıralara koyuyordu.

İşte o zaman Beyoğlu’nda yürürken Türkçe konuşanlar kadar yabancı dil konuşanlara da rastlıyorduk.

Şimdi malum nedenlerden dolayı kısa bir duraklama döneminden sonra İstanbul yeniden uluslararası yayınların, dünya çapında güçlü isimlerin gündeminde.

Hâlâ en iyi tatil destinas-yonlarından seçiliyor.

Unutmamak lazım, İstanbul, en büyük, en lüks, en pahalı, en yeni yapılarıyla değil, maalesef hızla yok olan tarihi dokusu, kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle öne çıkıyor.

Gelecek program: Caz festivalleri

Montreux Caz Festivali 28 Haziran’da, İstanbul Caz Festivali ise 29 Haziran’da başlıyor.

Yazının Devamı

DÜNYANIN EN İYİ RESTORANLARINDA SON DURUMUMUZ

20 Haziran 2019

Önceki gün Dünyanın En İyi 100 Restoranı listesinin 51-100 sırası açıklandı.

Hatta bu yıl 100 yerine 120 restoran seçildi, ödüllerin sponsor San Pellegrino’nun 120. yılı şerefine.

Listede Türkiye’den iki restoran dikkat çekiyor, 52. sırada Mikla ve 110. sırada Neolokal.

Geçen yıl bu listede Mehmet Gürs’ün Mikla’sını göremeyince anlamıştık, 2017’de 51. sırada listede yer alan Mikla’nın geçen yıl ilk 50’ye girdiğini.

Daha sonra öğrenmiştik, Mikla’nın listede 44. sıraya yükseldiğini.

Bu tür listelere girebilmekten çok listede kalıcı olabilmek zor.

O yüzden Mikla’nın bu yıl 52. sırada olması da çok büyük bir başarı.

Yazının Devamı

ART BASEL HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

18 Haziran 2019

Artık haziran ayında Basel’e gitmek yazın Bodrum’a, Çeşme’ye gitmek kadar doğal.

Eskiden Art Basel’i sanatla gerçekten ilgili olan koleksiyonerler, sanatçılar ve galeriler takip ederdi.

Şimdi ise her eline boya alan kendini sanatçı ilan eden de, her hobi olarak kendine sanat galerisi açan da, sanatla sadece moda olduğu için ilgilenen koleksiyoner de, sadece Instagram’da ‘story’ yapmak isteyen de kendini ilk uçakla Basel’e atıyor.

Bu sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle.

Art Basel için her yıl en az 300 özel uçak geliyor İsviçre’nin küçük şehri Basel’e.

Brad Pitt’ten Dasha Zhukova’ya tanıdık isimler de bu fuarı kaçırmıyor.

Üstelik özel uçaklara önceden uyarı yapılıyor, planlanan saatinizi kaçırırsanız bu havalimanına inmeyi unutun, çünkü başka saat bulma ihtimaliniz yok diye.

Yazının Devamı

Tokyo’dan izlenim

16 Haziran 2019

Japonya için hep ‘farklı bir gezegen’ diyorlar. Oysa gidip görünce öyle olmadığını anlıyorsunuz. Bugün hızlandırılmış bir Tokyo turuna çıkıyoruz.

Japonya, hayatta en çok görmek istediğim ülkeydi. Çizgi filmlerden sonra “Lost in Translation”, “Blade Runner”, “Kill Bill” gibi filmlerle yer etmişti aklımızda. Her giden başka bir gezegen olduğunu anlata anlata bitiremiyordu. Sanki gerçekten de bu gezegende, dil ve alfabe farkından kaybolacağımı sanıyordum. Oysa 5 yıl önce ilk kez gittiğimde şimdiye kadar duyduğum her şeyin aslında ne kadar abartı olduğunu görmüştüm, bu gidişimde ise daha da iyi anladım. Tamam, Japonlar’ın çoğu sular seller gibi İngilizce konuşmuyor. Ama hepsi derdinizi anlamak için elinden geleni fazlasıyla yapıyor ve aynı dili konuşmasanız da bir şekilde anlaşıyorsunuz. Her saatte, her bölgede sonsuz güvendesiniz. Depremde bile bir şey olmaz hissi hakim ülkeye. Daha ilk günden kendinizi uzun zamandır Japonya’da gibi hissediyorsunuz. Beyaz dantelli taksilerdeki beyaz eldivenli şoförleri yadırgamıyor, metroda kendi yolunuzu kendiniz rahatça bulabiliyor, sonra da sırf doğru yolda olduğunuz için bile mutlu oluyorsunuz.

Tokyo’ya gelince; geneline güzel bir şehir demek pek

Yazının Devamı

TOKYO'DA KENGO KUMA'YLA TANIŞTIM

15 Haziran 2019

Hayat tesadüflerden ibaret, Tokyo’ya gelirken aklımda usta mimar Kengo Kuma’nın eserlerini görmek tabii ki vardı, ama kendisiyle tanışmak planda yoktu.

İlk gün tamamen mimarisini merak ettiğim için Starbucks Reserve Roastery’ye gidiyorum.

Yanlış anlaşılmasın, bu bir davet değil.

Artık pazarlama için global markalar sınır tanımıyor.

Mimaride öyle açılımlar yapıyorlar ki şehirlerin yeni simgelerini yaratıyorlar ve bir turist olarak o şehre gittiğinizde mutlaka gitmeniz görmeniz ve tabii Instagram’da hikâyelerde paylaşmanız gerekiyor bu mekânları.

Kengo Kuma, Starbucks için öyle bir mimari yapmış, içinde Princi, çay evi ve bar da olan çok katlı dev bir mekân yaratmış.

Hemen ertesi gün Sunny Hills adlı, Tayvanlıların yaptığı çay ve kek markasının Aoyama’daki evine de gidiyorum.

Orası da Kengo Kuma imzalı bir bina.

Yazının Devamı