Dünyanın önde gelen müzelerinden British Museum, bin 500 kayıp eserin neredeyse yarısını kurtardığını birkaç ay önce müjdeledi.
Bu arada 60 bin dolar değerindeki bir antik Roma mücevheri eBay’de 48 dolara listelenmiş halde bulundu.
Uzun zamandır British Museum’da yaşananları heyecanla takip ediyoruz.
2 bine yakın değerli parçanın kaybolduğunu ve aslında müzenin tüm envanterini gösteren bir katalog olmadığını müzenin yönetim kurulu başkanı, İngiltere’nin eski Maliye Bakanı George Osborne açıkladı.
Kaybolanlar arasında İngiltere ve Yunanistan arasında davalara neden olan tarihi eserler de var.
Son dönemde müzede detaylı incelemeler yapılıyor ve kamuoyuyla bilgi paylaşılıyor.
Bunun sonucunda müzenin 2016’dan beri direktörlüğünü üstlenen Hartwig Fischer istifa etmek zorunda kaldı.
Bodrum doğasıyla, her tepesine ev ya da otel dikmemize rağmen hâlâ çok güzel. Keşke daha iyi koruyabilseydik diyoruz ama yine de mahvetmeye devam ediyoruz. Lahmacun endeksinin konuşulmadığı, altyapı sorunlarına sıranın gelmediği bir yaz geçiriyoruz Bodrum’da. Peki, ama bu yaz Bodrum gündeminde neler var?
Uçaklarda yer bulmak imkânsız, bitmeyen bir tekne ve araba trafiğine bu yaz helikopter trafiği de eklendi. İki dev tekne arası artık botlarla değil, helikopterlerle gidiliyor. Sonsuz bir lüks ve dünyanın başka hiçbir tatil yerinde olmayacak fiyatlar… St Tropez ve Mikonos değil, St. Barths ayarında. İşte Bodrum’un mini bir özeti.
İngiliz gazeteci Bodrum’u Mikonos’a değil, Dubai’ye benzetirken lüks, ihtişam, gösteriş ve pahalılığa odaklanıyor. Oysaki Bodrum doğasıyla her tepesine ev ya da otel dikmemize rağmen hâlâ çok güzel. Tıpkı İstanbul gibi! Elbette keşke daha iyi koruyabilseydik diyoruz ama yine de hiç durmadan mahvetmeye devam ediyoruz. Peki, ama her şeye rağmen Bodrum’da en çok neleri konuşuyoruz? İşte bu yaz
Mimari, sanat, tasarım ve teknoloji alanlarında en köklü çevrimiçi dergi hiç şüphesiz 25. yılını kutlayan Designboom.
Designboom’da bu hafta Bodrum’dan bir haber dikkat çekiyordu: Sucuk & Bratwurst’un ‘Sand Carstle’ eseri.
Mercedes-Benz ve Pilevneli Gallery iş birliğiyle yapılan eser MOMO Bodrum’da sergileniyor.
Murat Pilevneli sayesinde Berlin merkezli Sucuk & Bratwurst’un sevilen iki ismi Lukas Olgac ve Denis Olgac’la sohbet etme şansım da oluyor.
Lukas ve Denis, Alman bir anne ve Türk bir babanın oğulları.
Ortakları Alessandro Belliero ve David Gönner ile birlikte kreatif bir stüdyoları var.
Birçok uluslararası markayla iş birlikleri yapıyorlar.
Her türlü hava şartına rağmen Leros’tayız, Türkiye’den sanatçılar ile birlikte.
‘All Things Become Islands Before My Senses’ sergisinin açılışına katılmak üzere.
Neolokal’in şefi Maksut Aşkar ve Pharaoh Atina’nın şefi Manolis Papoutsakis açılış için birlikte mutfağa giriyor, Beylerbeyi İçecek Pazarlama’nın desteğiyle düzenlenen yemekle sergi kutlanıyor.
Burcu Fikretoğlu ve Gizem Naz Kudunoğlu’nun kurduğu Perasma’nın yeni sergisinde Cevdet Erek, Nermin Er ve Necla Rüzgar gibi Türkiye’den çok değerli sanatçıların yanı sıra William Kentridge, Goshka Macuga, Maryam Turkey ve Lindsey Mendick gibi yabancı sanatçılar da var.
Adını Cesare Pavese’nin ‘Yalnızlık Tutkusu’ şiirinden alan ‘All Things Become Islands Before My Senses’, zamanın, suyun ve Leros adasının tarihinin karmaşık ilişkisini araştırıyor.
Eserler, adanın beş ana noktasında sergileniyor: Sinema Roma ve İlkokul, Xerokampos Eski Kışlası, Leros Denizcilik Kulübü, Agia Marina’daki özel alanda.
Sergi kapsamında William Kentridge’in
Wimbledon tenis turnuvasında sadece spor değil, moda ve stil de ön plana çıkıyor. İşte 2024’te en çok dikkat çekenler...
Her yıl olduğu gibi bu yıl da sadece tenis meraklıları değil, moda, stil ve ünlü kültürü meraklıları da Wimbledon tenis turnuvasını ilgiyle takip ediyor.
Tipik bir İngiliz yazı yaşanıyor, yağmur yüzünden maçlar durduruluyor, bir süre sonra kaldığı yerden devam ediyor.
Önceki yıllarda hiç şüphesiz en çok dikkat çeken All England Lawn Tennis and Croquet Club’ın patronu ve hevesli bir tenis hayranı olan ve her yıl düzenlenen turnuvada düzenli olarak yer alan Galler Prensesi Kate idi.
Kate, 2011’den beri Wimbledon’ı yerinde takip ediyor, hatta geçen yıl Wimbledon için İsviçreli efsane tenisçi Roger Federer ile bir tanıtım filminde de rol aldı.
Daha sonra ise yeşil Balmain blazer ceketi ve krem rengi pilili etekten oluşan retro stiliyle Wimbledon’da kraliyet locasındaki yerini aldığında yine yanında Roger Federer vardı. Hatta ikilinin konuşmaları ve vücut dili hayli
Medicilerden Guggenheim’a birçok önemli ailenin sanat koleksiyonları günümüze kadar geldi, hâlâ müzelerde görebiliyoruz.
Ama döneminin birçok önde gelen koleksiyonerinin ömür boyu özenle seçip topladıkları eserler ise ölümlerinden sonra açık artırmaya çıkıyor ve hızla el değiştiriyor.
Bunun son örneklerinden biri de Paul Allen koleksiyonu.
Paul Allen, Türkiye’ye sık sık tatile gelen bir isimdi.
Microsoft’un kurucu ortaklarından biriydi ama kendisi Bill Gates kadar ön planda olmayı tercih etmedi.
Paul Allen, 1990’ların sonlarında, koleksiyonundaki eserleri dünyadaki müzelere genellikle isimsiz ödünç vererek halkla paylaşmaya başladı.
2018’de öldüğü zaman, dünyanın en zengin 27. insanıydı.
Geçen yıl Glastonbury Festivali’nde Lizzo ve Arctic Monkeys’in yanı sıra çağdaş sanat eserleri de gündemdeydi.
Festivalin açılış sanat programına özel konuk yıldız Jeremy Deller’a ek olarak 86 yaşındaki İngiliz sanatçı David Hockney de katıldı.
Ana sahnenin video ekranlarında David Hockney’nin yeni yapay zekâ destekli çalışmasının prömiyeri yapıldı.
Bu yıl ise Glastonbury’nin yıldızı Dua Lipa ve Coldplay gibi müzik yıldızlarının yanı sıra 77 yaşındaki sanatçı Marina Abramovic oldu.
Glastonbury gibi bangır bangır müzik dinlenen, yüksek sesle şarkılar söylenen bir festivalde İngiliz müzisyen PJ Harvey’den önce sahneye çıkan Marina Abramovic, Piramit sahnesinde izleyicileri sessizliğe davet etti.
Hem de öyle 1-2 dakika değil, tam 7 dakika boyunca
‘Birbirinize koşulsuz sevgi verin’ diyerek, barış için izleyicileri susturdu.
Üstündeki yakın arkadaşı, moda tasarımcısı Riccardo Tisci imzalı elbise de kollarını açınca barış sembolü hâline geldi.
LVMH’nin patronu Bernard Arnault, en büyük rakiplerinden Richemont Grubu’ndan hisse aldığını açıkladı. Peki ama bu global lüks sektöründe taşların yerinden oynayacağını mı gösteriyor?
LVMH’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve dünyanın en zengin kişisi unvanı için sık sık Elon Musk ile rekabet hâlinde olan Bernard Arnault, bu hafta Cartier gibi lüks markaların sahibi Richemont’un hisselerini satın aldı. Bernard Arnault, aralarında Louis Vuitton ve Sephora’nın da bulunduğu yaklaşık 70 moda, kozmetik, mücevher markasını bir çatı altında birleştiren LVMH imparatorluğunu yönetiyor. “Kendimi Fransız mirasının ve Fransız kültürünün elçisi olarak görüyorum. Yarattığımız şey sembolik. Versay ile Marie Antoinette ile bağlantılı” diye özetliyor.
Bernard Arnault’nun Güney Afrikalı Johann Rupert’ın ailesinin yönetimindeki İsviçre merkezli Richemont grubunun hisselerinin büyüklüğü ve bu alandaki planlarına ilişkin ayrıntılar açıklanmadı. Yatırımın, halka açık şirket