Blake Lively, geçen hafta sonu ‘It Ends With Us’ filminin yapımcısı, yönetmeni ve başrol oyuncusu Justin Baldoni’ye karşı cinsel taciz ve itibarını “yok etmeye” yönelik bir kampanya yapıldığı iddiasıyla yasal şikâyette bulundu.
Hollywood yıldızları America Ferrera, Amber Tamblyn ve Alexis Bledel, Blake Lively’yi desteklediklerini açıkladı.
Hemen ardından ‘It Ends With Us’ kitabının yazarı Coleen Hoover da Blake Lively’yi destekledi.
Blake Lively’nin avukatları, yasal şikâyetin bu yılın başında filmin yapımcılarından biri olan başrol oyuncusu Baldoni’nin “tekrarlanan cinsel taciz ve diğer rahatsız edici davranışlarını” ele almak üzere yaptıkları toplantı sonrasında gerçekleştiğini belirtiyor.
Filmin çekimlerine devam edebilmek için düzenlenen toplantıda tam 30 talepten oluşan bir liste hazırlandı.
Bunlar arasında Baldoni’nin Blake Lively ve film ekibine “pornografi bağımlılığından” artık bahsetmemesi, filme yeni seks sahneleri eklememesi, Lively’nin soyunma odasına izinsiz girmemesi gibi talepler de var.
Ayrıca Blake Livel
Lüks ve moda dünyası 2024’te beklediği sonuçları alamadı. Dönüşen tüketim alışkanlıkları lüksün öncüsü markaları yeni arayışlara itmiş görünüyor. İşte 2025 için öngörüler ve gelişmeler...
Pandemi sonrası tüketim düştü
Markalar, tüketicileri fahiş fiyatlarının kaliteyle orantılı olduğuna uzun yıllar ikna etti. Tüketiciler daha sonra deneyimlere para harcamanın ürünlere harcamaktan daha fazla mutluluğa yol açtığını gösteren araştırmaları içselleştirdi. Pandemi sırasında ise bu tür deneyimsel harcamalar kısıtlandı ve bu LVMH ve Kering gibi büyük lüks grupları için çok olumlu bir gelişme oldu. Çünkü lüks tüketicileri daha çok çanta, ayakkabı ve markası belirsiz kaşmir ürünler satın almaya başladı. Ancak pandeminin etkisinin bitmesiyle tüketiciler, artık dürtüsel alışveriş etmiyor. Ne satın alacakları hakkında daha fazla düşünüyorlar ve çok yönlü ürünlere yatırım yapıyorlar; bu da mevsimlere,
Çok sevilen bir isim, çok erken bir kayıp Arhan Kayar.
Cumartesi akşamı İstanbul Modern’de organizasyonunu üstlendiği Gala Modern’de gecenin en neşeli isimlerinden biriydi.
Yıllarca farklı sektörlerden, farklı yaş gruplarından kreatif sektörlere ilgi duyan birçok kişiyi bir araya getirdi.
Hem tasarladığı ulusal ve uluslararası etkinliklerle, hem evinde düzenlediği partilerle, hem de dDf çatısı altında yaptığı iş birlikleriyle…
dDf’nin (Dream Design Factory) kurucularından biri Arhan Kayar.
1993 yılında kurulan dDf, kısa sürede Türkiye’nin en önemli uluslararası iletişim tasarımı şirketi haline geldi.
Birçok yerel ve uluslararası etkinlik ve bağımsız sanat organizasyonu tasarladı.
Son günlerde adını en çok duyduğumuz isimlerden biri: Luigi Mangione.
New York sokaklarında UnitedHealthcare CEO’su Brian Thompson’ı öldürmekle suçlanmasından ve kimliğinin belirlenmesinden bu yana, Luigi Mangione fotoğraflarını görmemek mümkün değil.
Televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medyada her yerde karşımızdalar.
Bir yandan ‘Bir yıldız doğuyor’ diyerek antikahramanı süperkahramana çevirenler, hatta modern zaman Robin Hood’u ilan edenler, bir yandan da ‘ünlü kültürünün kötü etkisi’ diye eleştirenler…
New York Times yazarı Vanessa Friedman şöyle özetliyor: “Tarihçi Eric Hobsbawm’ın ‘sosyal haydut’ olarak adlandırdığı, adil olmayan bir sisteme karşı tavır alan bir adam rolünü üstlendi. Daha sonra, Bay Mangione, Bay Thompson’ı vurup öldürmekle suçlandığında, adli tıp psikologlarının ‘hale etkisi’ dediği şey devreye girdi. Kamuoyunun masumiyeti çekicilikle eşitleme eğilimi için kullanılan resmi terim olan hale etkisi, sosyal haydut
Doha Forum için bulunduğum Katar’dan, elbette gezmeden de dönmüyorum. Burada en dikkat çekici şey, hem dünyanın en iyi mimarlarına kalıcı eserler yaptırıyorlar hem de güncel kalabilmek için global kültür-sanat dünyasını sık sık şehre getiriyorlar. Katar Müzeler Müdürlüğü’nün başında Katar Emiri’nin “ArtReview” dergisi tarafından her yıl yapılan Sanat Dünyasında En Güçlü 100 İsim listesinin birinci sırasında yer alan kız kardeşi Şeyha El Mayassa, tam adıyla Al Mayassa bint Hamad Al-Thani var. Kendisinin liderliğinde hem Katar devletinin hem de bireysel yatırımlarla şehrin kültür-sanat ve sosyal hayatına büyük yatırım yapılıyor. Böylece yumuşak gücün öneminin altı daha da çiziliyor.
İslam Eserleri Müzesi: Mimar Ieoh Ming Pei imzalı müze, Doha Limanı kıyısından 60 metre ileride kurulan yapay bir ada üzerinde. Louvre Piramidi’nin de mimarı olan Pei, ilhamını Kahire’deki Tolunoğulları Camisi avlusunda bulunan 13’üncü yüzyıl yapısı sebilden almış. Bina
İstanbul Modern hiç şüphesiz hepimiz için çok değerli.
Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesinin 2004’te Karaköy antrepodaki ilk günlerini de Meşrutiyet Caddesi’ndeki geçici mekânına taşındığı Tony Cragg’li sergi açılışını da daha dün gibi hatırlıyoruz.
İstanbul Modern, dün 20. yaşını kutladı.
Müzeyi bugüne kadar 10 milyon kişi ziyaret etti, 1 milyon çocuk ve gence ücretsiz sanat eğitimi fırsatı sağlandı.
Açılışından bugüne tam 20 yılda, 9 koleksiyon ve 84 süreli sergi, 45 fotoğraf sergisi, 13 video sergisi, 17 yurt dışı sergisi düzenlendi müzede.
1000’in üzerinde ücretsiz eğitim programı, farklı disiplinlerden 3 bin 500 etkinlik ve İstanbul Modern Sinema’da ise 4 binin üzerinde film gösterimi gerçekleştirildi.
46 ulusal ve uluslararası ödüle ek olarak, yeni müze binasıyla birlikte alınan prestijli ödüller ve rekor ziyaretçi sayılarıyla da dikkat çekiyor İstanbul Modern.
Devlet ve iş dünyası liderleri, sivil toplum temsilcileri “Yenilik Gereksinimi” temasıyla Doha Forum’da buluştu ve küresel sorunlara acil çözüm çağrısı yaptı.
Hafta sonu iki gün boyunca Doha Forum’daydım.
Doha Forum, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl Sânî’nin himayesinde düzenlenen ve sadece davetlilerin katılabildiği bir düşünce platformu.
2000’de kurulan, bu yıl 22’ncisi düzenlenen Doha Forum’da Chatham House’dan Dünya Ekonomik Forumu’na birçok düşünce kuruluşunun yöneticileri de farklı oturumlar düzenliyor.
Amaç, politika ve kanun yapıcıları, devlet ve iş dünyası liderlerini, sivil toplum temsilcilerini ve diğer paydaşları bir araya getirerek fikir alışverişinde bulunmak ve küresel sorunlara acil çözüm çağrısı yapmak.
Bu yıl 5 binden fazla katılımcı ve 162 ülkenin temsil edildiği Doha Forum’a geçen yıl olduğundan daha yoğun bir katılım vardı.
Sınırlı kapasite nedeniyle Açılış Töreni’ne tüm izleyiciler alınamadı.
Kitaplara, filmlere, hatta müzikallere ve sergilere konu oldu Vogue’un efsane yayın yönetmeni Anna Wintour. Şimdi de moda tarihinde defilelerin önemini küratörlüğünü de üstlendiği “Vogue: Podyumu Keşfetmek” adlı sergiyle anlatıyor.
Chanel ve Fendi gibi çok güçlü bir Fransız ve İtalyan markasını yıllarca yöneten Karl Lagerfeld’in en büyük başarısı bu değildi. En büyük başarısı kendisiydi, kendi kendini ikonlaştırmayı başarması, hatta bununla zaman zaman dalga da geçmesiydi. “Kendi kendimin karikatürüyüm, bir maskeyle yaşıyorum, Venedik Karnavalı benim için sürekli devam ediyor” diye anlatıyordu. Uluslararası moda dünyasında Karl Lagerfeld gibi kendi kendini karikatürleştiren bir ikon daha var: Anna Wintour.
Amerikan Vogue dergisinin efsane yayın yönetmeni Anna Wintour’u tüm moda dünyası yere göğe koyamazken onun için moda tasarımcısı Azzedine Alaia, “İyi bir iş kadını ama modayı bilmiyor, kendi giydiklerine bakınca zevk sahibi olmadığı belli oluyor zaten. Moda tarihinde kim