Mourinho özür dilemeli!

9 Nisan 2025

Türkiye Kupası çeyrek final karşılaşmasından önce Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile selamlaşmak ve şans dilemek üzere Fenerbahçe yedek kulübesine ilerliyor.
Evet, Mourinho orada… Okan Buruk’un geldiğini görünce boş bakışlarla izliyor… Okan Hoca geliyor, elini uzatıyor, şans diliyor.
Hayır, ayağa kalkmıyor Portekizli hocamız… Bile bile yapılan bu kibir gösterisinin hiç kimseye faydası yok. Espri de değil, sportmenlik örneği de değil. Geçmişte çok benzer örnekler var. Böyle davranışları kimse onaylamıyor.. Sportif anlamda kabul edilemez buluyor.
Her neyse… Maçın sonunda Galatasaray rakibini yenerek yarı finale yükseliyor.Mourinho, meslektaşı Okan Hoca’ya yaklaşıyor. Eller, kollar derken görüntü karışıyor. Aaa…
Ev sahibi takımın hocası, kutlama ve toka yerine Okan Hoca’nın burnunu sıkıyor. Buruk’un burnu zaten kırık. Bir arıza. Mourinho eliyle bastırarak  öfkesini çıkarırken Okan Hoca yere yığılıyor. Hayır, darbeden

Yazının Devamı

Sayılara bakınca

8 Nisan 2025

Oldukça sıkıcı... Oynayanların, izleyenlerin dikkatini çekecek hareketler ya da beceriler sunamadığı bir maç izledik. Evet, Kasımpaşa’nın Nisan 2021’den beri Beşiktaş karşısında elde ettiği ettiği sağlam bir statüsü vardı: Beş galibiyet… Altıncısı (dün) oynanan maçta da acıklı komedilerin sayıları çıktı ortaya…
Beşiktaş maça başladığı zaman gol beklentisi yüzde 32… Hani üç şut atsa biri gol olabilecek bir yüzde… Peki 70’te gol beklentisine baktığımız zaman durum neydi? Yüzde 0,08… Bunun Türkçesi binde sekiz oluyor. Sayılara baktığınız zaman seyrettiğiniz oyunu hiç de garip bulmuyorsunuz…
Haydi bir sayı daha: Beşiktaş’ta Mario, Rafa Silva ve Muçi, o muhteşem ayaklarından Immobile ve ceza alanındaki herhangi bir arkadaşları için bir tek kilit pas üretemediler.
Beşiktaş’ta sezon sonu yaklaştıkça hedefler tükenirken inanılmaz bir uyuşukluk, duyarsızlık ve bıkkınlık gözledik. Böyle durumlar her takımda yaşanır. Teknik direktör ve yardımcıları özel çalışmalar

Yazının Devamı

Bu ayıba Oskar(!) verilir

3 Nisan 2025

Bunlar Türk spor tarihine ikinci meşrutiyetin ilan edilmesinden sonra gurur dolu sayfalarla büyük olaylar yazmışlar... Çok büyük zaferleri, çok büyük yıldızları yurt içinde ve yurt dışında kazanılmış bir çok başarıları var. Onca başarının, şiir lezzetindeki maçların geldiği noktada evet büyük bir rekabet var ama birbirlerine saygı duymayan bu futbol kuşaklarına iyiliği, sportmenliği, hakkaniyeti kimler anlatacak?
Öyle bir geleneğimiz var ki, maçlara çıkan takımlar seyirciyi selamlarken “sağ ol, sağ ol” diye selamlıyor... Keşke o selamdan sonra karşılıklı saygıya, centilmenliğe, beyefendiliğe de tanık olabilseydik.
Olmuyor, arkadaşlar bu şımarıklığı bitirmenin, nezaketi kadroya alıp oyun alanına taşımanın bir çaresi yoksa, sportif başarı beş kuruş etmez... O kötülükten spor adına hiç bir onurlu örnek oluşturulabilemez... Yol yakınken saygı adına, barış adına, dayanışma adına bir şeyler yapın da Türk futbolu sizin bu kahramanlığınızı yazsın... Ne o, çok kral golcüleriniz varmış... Bize ne... Siz çok kral şahsiyetler

Yazının Devamı

Bırakın ne halleri varsa görsünler!

2 Nisan 2025

Bugünkü Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final maçları çok ilginç… Ligdeki “yoğun ve kanamalı” rekabet -istesek de istemesek de- Ziraat Türkiye Kupası'nda kavgadan, polemikten, tartışmadan uzak ve yumuşak bir meltem estirebilir. Süper Lig'in her hafta acayip dedikodu ve sosyal medya mesajı sahici olsun ya da olmasın yorumcu harikalarıyla (!) sahnelenen oyunları kupamıza dahil değildir. Türkiye Kupası’nda rekabet uysaldır. Skor önceliği de vardır ama futbolseverler oyunu saygı ile izler, beceri ve hataları konuşur, sonunda tur ya da final başarısı varsa, neşeyle eve dönerler.
Sıkıntı ya da baskı, Kupa maçlarında yumuşar, çok daha tahammül edilebilir şekle dönüşebilir. Tüm çeyrek final maçlarında olduğu gibi Fenerbahçe - Galatasaray kapışmasında da güzel goller izleyeceğiz, alkışlayacağız. Fenerbahçe'de En Nesyri (26), Dzeko (19), Galatasaray’da Osimhen (26) güzel goller attılar. Kazanıp kazanmama heyecanı biraz geride kalacak ancak her iki takımın gol organizasyonu ile golleri daha çok alkışlanacak. Sezonun en

Yazının Devamı

Aslan’ı da vururlar

30 Mart 2025

Güzel bir derbi izledik. Bol pozisyonlu, topa basarak zaman harcayanları değil; topu hızla karşı kaleye taşıyarak ısrarla gol arayışını sürdüren oyuncuları alkışladık. Bir de şu var: Rekabetin ve temaslı mücadelenin ortamı kızıştırdığı maçta canı acıyınca öfkelenen ve rakibinin üstüne yürüyen oyuncular, arkadaşlarının araya girmesiyle sakinleştiler, barıştılar… Kırmızı kart gören Frankovski ise Muçi’ye yaptığı sert ve kontrolsüz müdahalenin bedelini ödedi.
Gaziantep FK ve Konyaspor’a peş peşe yenilerek çok sert sarsıntılar geçiren Beşiktaş, dünkü maça ezeli rekabetin sihirli havasıyla taraftar desteğinde çok iyi bir başlangıç yaptı. Ole Solskjaer’in durumdan ders ve vazife çıkaran kararlarıyla İmmobile’nin yedeğe alındığını, Oxlade Chamberlain, Joao Mario’nun takıma artı güç eklediğini de söylemek gerekiyor. En önemli dokunuş ise Rafa Silva’nın santrfor göreviyle sahaya sürülmesiydi. Rafa Silva kendinden beklenen tüm hareketleri doğru yaptı. Ceza alanına hızlı

Yazının Devamı

İşte Montella formülü 4-6-0 değil, 4-2-4

26 Mart 2025

A Milli Futbol Takımımız, umut ve hayal kırıklığıyla, yetersizlik, başarısızlık ve vizyonsuzlukla yıllarca mücadele etti. Dünya Kupası’na en son 2002’de katıldık, üçüncü olduk. Bugün o dönemi özlemle anıyoruz… Avrupa Futbol Şampiyonası’nda oynadığımız yarı final maçının üzerinden de kocaman bir on yedi yıl geçti. On yedi yılda sürdürülebilirliği yakalayamadık.

Geçmişin buruk tablolarıyla başladık. Bugün hangi değerlerle zenginleşip yol aldığımıza da titiz bir dikkatle bakmalıyız.

Milli takımımız ya da “Bizim Çocuklar” oynadıkları son 21 maçta 34 gol attılar. İlginç bir not: Bu golleri 25 farklı oyuncumuz kaydetti.

Sayılar şunu söylüyor: Artık Burak Yılmaz ya da Cenk Tosun gibi başarılı golcülerimiz/ santrforumuz yok. Ama gollerle yola devam ediyoruz.

Gol sayısının sosyalizasyonu gözlerden kaçmamalı: Eskiden 1 ya da 2 golcüyle oynadığımız maçlarda, onlara gol attırmak üzere çaba gösteren, enerji harcayan, taktiksel denemelere giren oyuncularımız, medyada “santrforsuz

Yazının Devamı

TFF’nin ‘olimpiyat’ borçları

19 Mart 2025

Cumartesi günü Atatürk Olimpiyat Evi’nde çok seviyeli, güzel bir kongreye katıldık. 2011’den beri Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi başkanlığını sürdüren Prof.Dr. Uğur Erdener hocamız, önce üyeler tarafından hem faaliyet raporu, hem de denetleme kurulu raporlarının oylanıp kabul edilmesiyle ibra edildi. Önceki yıllarda üzerinde anlaşma sağlanan, uzlaşılan tek adayla düzenlenen kongrelerden sonra ilk kez iki adaylı kongre gerçekleştirildi.
Adaylarımız Uğur Erdener ve Ahmet Gülüm’dü… Başkan adayları birbirlerine saygı mesajları vererek teşekkür ettiler. Sonra Erdener TMOK’ta gerçekleştirdikleri başarı ortamını anlatıp gelecek vizyonunu özetlerken, Erdener, 148 olimpik sporcuya 2 yıl geçerli olmak üzere 600 dolar ve asgari ücretten oluşan önemli bir gelir sağladıklarını anlattı. Ahmet Gülüm, TMOK’un acilen üç misli sponsor gelirleri sağlaması gerektiğini söyledi.
Barış içinde başladı ve bitti. TMOK kongresine katılan üyelerin 335 geçerli oyundan 185’ini alan Ahmet

Yazının Devamı

Dağılma, çözülme, çökme

16 Mart 2025

Evet, Solskjaer iyi bir antrenör… Beşiktaş kadrosundaki oyuncuların çoğuna dokunarak kronik rahatsızlıklarının bir bölümünü tedavi etmeyi başardı… Ama sonrası daha da sıkıntılı oldu. 
Anımsayalım: futbolcular geçen hafta İstanbul’da kendi taraftarlarının önünde yenilgiden kurtulamadılar. Gol yedikten sonra adeta şoka uğrayıp mücadele yeteneğini kaybettiler.
Konya’daki maça bakarsak… Başlangıçta Rashica, Rafa Silva, Gedson Fernandes’le rakibi ürkütücü bir tempo oyunu sergilediler. Bu oyun üç şuta izin vermedi. Toplar direklerden döndü. Erken vuruşlar, gol şansı yaratmayan boşuna ataklarla Beşiktaş hem zamanı hem de topu kaybetti.
Hakem Ali Şansalan titiz bir dikkatle yönetti maçı… Avantaj kuralına dikkat etti, faullerde VAR uyarısıyla sarıdan kırmızıya döndü…  Ancak ironik bir oyun yarattı bu durum… Melih Bostan ve Ndao’nun kırmızı kartla oyun dışı kalmasından sonra bocalayan takım yine Beşiktaş oldu… 
Savunma, orta alan ve forvet oyuncuları birbirinden kopuk bireysel

Yazının Devamı