Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aslında her şey son derece sıradan bir şekilde başlıyor. Hadi sıradan demeyelim de ‘bildik’ şekilde. Bir kadın ve bir adam barda tanışıyorlar. Tom piyano çalıyor, Viv de eğlenmeye gelmiş. Sonrası işte uzaktan bakışma, gürültülü müzikte tanışma, ufaktan çekişme, birlikte dans etme… Ayrılırken de bir son dakika hamlesi olarak telefon numarası alma. “Ben çaldır” değil, numara ezberleme dönemi: “84-90-62-74”. Kuvvetli bir hafıza sayesinde başlayıp bir gün gene zayıflayan hafızayla sınanacak ömürlük bir ilişkinin başlangıcı.

Haberin Devamı

Arasında büyük çıkışlar ve inişler, mutlu ve mutsuz günler, sevişmeler ve kavgalar, kıyısından dönülen ayrılıklar ve barışmalar var. Her uzun ilişki gibi bir anlamda. Tom’un kızına söylediği gibi “Birin sevmek, onu her zaman, her koşulda seveceğin anlamına gelmiyor. Hatta bazen bunu yapmak o kadar zorlaşıyor ki… Ama birini gerçekten seviyorsan, üstesinden geliyorsun. Bir yolunu bulup atlatıyorsun ve bu seni daha iyi biri yapıyor”. Bir gün sevgilerinden daha güçlü bir engel çıkıyor karşılarına. Tom’a Alzheimer teşhisi konuyor ve bütün yaşananların, çıktıkları seyahatlerin, kurdukları hayallerin, birbirlerine tutunarak kurdukları dünyanın, bütün güzel anların ertesi gün unutulabilme ihtimaliyle karşı karşıya kalıyorlar. Belki yarın hiç tanışmamış gibi olacaklarını bilerek birbirini sevmeye devam etmek mümkün mü?

Craft Tiyatro’nun bu hafta sonu 100. kez seyirciye buluşan oyunu “84-90-62-74 / Old Fools”u nihayet izleyebildim. Başta dediğim gibi ‘sıradan’ görünen bir hikâyenin bu kadar sıra dışı şekilde anlatılabilmesine şaşırarak ve tabii oyunun biletlerinin neden satışa çıktığı anda tükendiğini anlayarak.

Yazar Tristan Bernays’in Londra’da 2018’de prömiyer yapan oyunu, Tom ile Viv’in ilişkisini hiçbir kronolojik sıra izlemeden, hayatlarının bir anından diğerine zıplayarak anlatıyor. Biz de onlarla önce girişteki barda tanışıyoruz, ardından salonun çeşitli noktalarına yerleştirilmiş koltuklara oturarak oyunun seyircisi değil bu ilişkinin yakın bir tanığı haline geliyoruz. Bir bakıyoruz havaalanındalar, bir bakıyoruz deniz kenarında tatilde, Tom küçük kızıyla banyoda ya da ona en iyi bildiği şeyleri unutturan hafızasını muayene eden doktorun buz gibi odasında. Bütün bu geçişlerin ne kadar hızlı, ne kadar şaşırtıcı olduğunu anlatamam. Yönetmen Çağ Çalışkur, bu bir yükselip bir inen, coşkulu bir nehir gibi akan ilişkiyi aynı ölçüde sürprizli ve tempolu bir rejiyle taşımış sahneye. Kemal Yiğitcan’ın ışık tasarımı da geçişlerde çok önemli rol oynuyor.

Haberin Devamı

Ve Tom ile Viv’e hayat veren Olgu Baran Kubilay ve İdil Sivritepe. Oynadıkları karakterlerin farklı yaşlarını, farklı hallerini (hatta İdil Sivritepe kızlarının da farklı çağlarını) o kadar başarıyla, öyle yüksek bir enerjiyle canlandırıyorlar ki. İki oyuncunun adeta tek kişi gibi hareket etmesini bekleyen bir oyun ve onların arasında da bu uyum fazlasıyla var. Oyunun dilinin bir an bile çeviri kokmamasında, diyalogların su gibi akmasında da oyuncuların payı büyük.

“Old Fools” haziran ayında Londra sahnelerinde de seyirciyle buluşacak. Türkiye turnesi de var hayallerinde ve tabii seyircinin bu yüksek ilgisiyle gelecek sezon da devam edecek. Meselenin sahneye en ünlü ismi çıkarmakta olmadığını, iyi işleri seyircinin kulaktan kulağa duyup yakaladığını gösterdiği için de ayrıca sevindirici. Nice 100 oyunlar görmeleri dileğiyle.

Haberin Devamı

Hafızayla sınanan sevgi

“84-90-62-74 / Old Fools”

Yazan: Tristan Bernays Yönetmen Çevirmen: Çağ Çalışkur Şimal Yalçın Işık Tasarımı: Kemal Yiğitcan Hareket Tasarımı: Salih Usta Dekor Tasarımı: Melisa İnci Kostüm Tasarımı: Aslı Jackson Yönetmen Yardımcısı: Yücel Öztürk Uygulayıcı Yapımcı: Cenk Suyabatmaz Reji Asistanı: Taylan Yiğit Aşkır Yapım Ekibi: Şimal Yalçın, Cansu Eğri, Gülfem Demircioğlu, Kerem Sert, Ali Tunç, Dmitri Boicov Oynayanlar: Olgu Baran Kubilay, İdil Sivritepe