Ali Eyüboğlu

Hayli zamandır Prens Harry’nin vize başvurusunu yaparken uyuşturucu kullandığını beyan etmediği için yeni Başkan Trump tarafından sınır dışı edileceğine dair haberler yapan İngiliz medyasına ABD’den kötü haber.

Trump yönetimi, Prens Harry’nin ABD’ye göç ettiğinde özel muamele gördüğü yönündeki iddiaların asılsız olduğunu açıkladı.

Kitabında ve belgeselindeki itiraflara rağmen Harry’nin vize belgelerinde uyuşturucu kullanımı konusunda yalan söylediğini ortaya çıkarmak isteyen sağcı düşünce kuruluşu Heritage Foundation’ın açtığı dava sonunda mahkeme kararını verdi.

Mahkeme, Harry’nin mahremiyetini korumak ve tacize maruz kalmasını önlemek için sansürleyerek yayınladığı belgelerle başvurunun “Tüm uygulanabilir kural ve düzenlemelere uygun” olduğuna karar verdi.

Prens Harry’yi sevmeyenlerden sonra eşi Meghan Markle aleyhine haber yapmayı meslek edinen İngiliz basın mensuplarına da bir kötü haber var.

Netflix’te yaptığı işler yerden yere vurulan Meghan Markle’a platformun CEO’su

Alperen Duymaz’ın kişisel bilgileri çalındı. Oyuncu 15 Şubat’ta Sarıyer’de çekim yaparken, dizi seti internetten yemek siparişi verilen bir sitenin kuryeleriyle doldu. 

Ayşegül Usta’nın haberine göre kişisel bilgilerinin ele geçirildiğini anlayan Duymaz, kendisi adına 14 kez yemek siparişi veren şüphelilerin cezalandırılması için suç duyurusunda bulundu. Kimlikleri belirlenen şüpheliler hakkında kamu davası açılması talep edildi. 

Alperen Duymaz’ın kişisel bilgilerini ele geçirip kapısına yemek getiren kuryeleri yığan ya da yığanlar yakalansa ne olacak? 

17 Mart’ta Odatv’de yayınlanan, “Ünlülerin kabusu serbest kaldı” başlıklı şu haber oyuncuyu bekleyenin ne olacağını gözler önüne serecek türden: 

“Sosyal medyada kendisini sanatçı olarak tanıtan E.G. isimli 19 yaşındaki şahıs, şarkıcı Bengü’nün menajeri ve avukatıyla görüşerek hayranı olduğunu belirtti. Bedava konser bileti ve fotoğraf çektirmek istedi. İsteği reddedilen E.G. daha sonra şeytani bir plan yapmaya

Kitaplığımda belediyelerin düzenledikleri film festivallerine özel hazırlattıkları bir hayli yayın var. Arşiv niyetine sakladığım bu kitaplardan Burçak Evren ile Bircan Usallı Silan’ın birlikte yazdıkları ‘Filiz Akın’ı okuyorum şu aralar.

Datça Belediyesi’nin düzenlediği Datça Altın Badem Sinema Festivali tarihe karıştı, ama festival için hazırlanan kitap baki kaldı...

Ansiklopediyle kitap arasında bir formattaki yayının hiçbir yerinde kaçıncı Datça Altın Badem Sinema Festivali veya hangi yıl basıldığına dair bir not yok. O yüzden adeta zamansız bir kitap ‘Filiz Akın’.

Kitapta Filiz Akın’ın Yeşilçam’ın star kadınları yani ‘dört yapraklı yoncası’nın ortak özelliklerine ilişkin yaptığı tespit önemli.

Filiz Akın, o dönemi anlatırken oyunculuğa kendisinden önce başlayan Fatma Girik, Türkan Şoray, daha sonra sinemaya giren Hülya Koçyiğit’in hep yanlarında güçlü bir anne figürü olduğuna şu sözlerle dikkat çekti:

Zayıf baba, baskın anne

“Hepimiz çok kü&ccedi

Şarkıcı Aleyna Tilki’ye yönelik şantaj davasında flaş bir gelişme yaşandı. Arzu Kaya’nın haberine göre, Tilki’nin yalnızca adli makamlarca ulaşılabilen ev adresi, T.C. kimlik bilgisi, nüfus kaydı gibi birçok kişisel bilgisini ele geçirip şantaj yapmak ve bunları sosyal medyada yaymak iddiasıyla dört yıla kadar hapis istemiyle yargılanan İbrahim Y., duruşmada hakkındaki suçlamaları reddetti:

“Aleyna Tilki’nin kişisel bilgilerinin çalındığını öğrendim. Öğrendikten sonra yardımcı olmak amacıyla ilk önce kendisine mesaj attım. Bilgilerinin çalındığını söyledim. Daha sonra babasına ve asistanına mesaj attım. Amacım yardımcı olmaktı.”

Bak sen şu hayırsevere!

Tanık olarak dinlenilen ailenin asistanı Asena Altınkanat Bayram’ın ifadesi şu:

“Şirket maillerine baktığımda ‘kişisel bilgileriniz, kimlik numaralarınız elimde ve yayılacak, bana ulaşın’ şeklinde bir mesaj vardı, ama kişisel verilere ilişkin bir bilgi de yoktu.

Ancak Instagram’dan da aynı mesajı attığında Aleyna Tilki’nin 16-17 yaşlarına ait fotoğrafı ve kişisel bilgileri de

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin üç ödüllü filmi “Mukadderat”ın başrol oyuncularından Aslıhan Gürbüz, “Müfettişler” adlı yeni oyunuyla tiyatroseverlerin karşısında şu sıralar. Yeni dizisinin çekimleri sürerken tiyatroya da zaman ayıracak kadar işini seven oyuncu, iş yoğunluğu yüzünden hiç boş günü olmadığı için temmuz ayında taşındığı yeni evindeki kolilerin hepsini açacak kadar vakit bulamamaktan dertli. Aslıhan Gürbüz, bu yoğunluğuna rağmen sorularımızı yanıtladı ve ortaya keyifli
bir röportaj çıktı.

13 dizide başrol, yardımcı veya konuk oyuncu olarak oynadınız. Üstelik bunlardan beşi iki sezon sürdü. Altı sinema filminiz var. 17 yılın Z Raporu’nu çıkarsanız neler söylemek istersiniz? 

Aslında sekiz sinema filminde yer aldım, diğeri de henüz gösterime girmedi. 17 seneye bakınca az bile iş yapmışım diyorum ama tabii teklifler içinde, bana en uzak, en zoru veya en derdi olanları seçip yer aldığımı düşününce de çok şükür

İsrail verdiği sözleri tutmayıp zaman zaman Gazze’ye saldırılar düzenlese de Hamas’la aralarında bir ateşkes söz konusu.

Yüzbinlerce insanın öldüğü, milyonların ülkelerini terk etmek zorunda kaldığı Ukrayna ile savaşı başlatan Rusya arasındaki ateşkesin eli kulağında...

Özcan Deniz ile yollarını ayırdığı eski menajeri ve abisi Ercan Deniz arasında savaş ise bitecek gibi değil. Aksine abinin hamleleriyle savaş büyüyor.

Özcan Deniz’in eşi ve oğluyla yaşadığı Uskumruköy’deki villaların kaçak bölümler olduğu nasıl ortaya çıktı? Bir ihbar üzerine villalarda inceleme yapan Sarıyer Belediyesi ekipleri, projeye aykırı yapılanları tespit etti. Encümen de, kaçaklar hakkında yıkım kararı alıp, durumu savcılığa bildirdi.

5 Mart’ta savcı karşısına çıkan Özcan Deniz hakkında bu kez de Maliye Bakanlığa vergi incelemesi başlattı.

Ercan Deniz, bir televizyon programında, “Abimin aylık kredi kartı gideri bir milyon lira. Diziden bölüm başına aldığı para 2 milyon 250 bin lira” dediği için başlamadı bu inceleme.

Yaptığı aç

Özcan Deniz hakkındaki, ‘ailesini sildi’ haberleri ne zaman çıktı?

Şarkıcının 27 Aralık 2024 tarihinde Instagram hesabında dört sayfalık postta yazdıklarından sonra...

Özcan Deniz’in Samar Dadgar ve oğlu Kuzey’le fotoğrafını paylaşıp, “İşte çekirdek ailem” diye yazmasının üstünden üç ay geçmeden şarkıcı, Instagram hesabında mangal partisinde ağırladığı aile üyeleriyle çekilmiş fotoğrafını paylaştı.

Şarkıcı, kendisi dahil 11 kişinin bir arada çektirdiği fotoğrafın altına hiçbir şey yazmadı.

Özcan Deniz’le çalışan bir arkadaşıma bu fotoğrafı attım, “Bu fotoğrafta aileden kimler var?” diye sorunca, sadece benim değil birçok insanın bilmediği bazı gerçekleri öğrendim.

Fotoğraftakilerin kimler olduğunu tek tek yazınca eminim siz de benim gibi şaşıracaksınız.

Arka sırada ayakta duranları sol baştan itibaren tanıtayım.

Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan dört gün sonra bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel’e ‘cadılık eğitimi’ verdiği iddia edilen Hale Nur Özen, ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’, ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘vergi usul kanununa muhalefet’ suçlarından gözaltına alındı. Özen, yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

YouTube’da program yaptığım, Instagram’ı aktif olarak kullandığım için biliyorum, bu mecralar ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayanlar’, ‘nitelikli dolandırıcılar’ ve ‘vergi usul kanununa muhalefet edenler’le dolu... 

Dijital alem, ilimden ve bilimden uzak ‘New Age’ (yeni çağ) diye adlandırılan paylaşımlarla dolu. 

Arayış içindeki insanların bu yayınlara gösterdiği ilgi de bu yayınları yapanların iştahını kabartıyor. İzleyenlerin spritüel istismar mağduru olup olmadığı umurlarında değil. Çünkü onlar izlenme, tıklanma sayılarına ve kazandıkları paraya bakıyor. Yaptıkları