Kültür SanatŞehrin ritmi

Şehrin ritmi

11.05.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:

İstanbul’un kalabalık sokaklarından vapur güvertelerine, metro istasyonlarından Marmaray raylarına yayılan sokak müziği, şehrin ritmini tutuyor. Bilet derdi olmadan, aracısız dinleyiciyle buluşan bu sanatın icracıları, hem karşılaştıkları zorlukları hem de müziğin insanlara dokunuşunu Milliyet’e anlattı

Şehrin ritmi

Melisa Vardal - Sokak müzisyenliği, şehirlerin ayrılmaz bir parçası. Kimi zaman bir vapurun güvertesinde hüzünlü bir melodi, kimi zaman bir metro istasyonunda coşkulu bir ritim... Kamusal alanlarda yankılanan notalar, hayatın koşturmacası içinde bir an durup nefes almamızı sağlıyor, duygularımıza tercüman oluyor. Bu rengârenk dünyanın hem avantajları hem de kendine has zorlukları var. Biz de İstanbul’un kalabalık caddelerinde, vapurlarında, metrosunda notalarıyla hayatlarımıza dokunan müzisyenlere mikrofonu uzattık; onlar da, kamusal alanda müzik yapmanın ne anlama geldiğini, insanlarla nasıl bir bağ kurduklarını ve bu mesleğin zorluklarını anlattı.

Haberin Devamı

Şehrin ritmi

Serhat Güngör: “İş yerel yönetimlerde”

Kamusal alanda müzik yapmak bir kültür.  Biz de bu kültürün bir parçası olarak ve halkla iç içe müzik yaparak sadece ruhlarına değil göz teması kurduğun insanların duygularına da dokunmuş oluyoruz. Örneğin duygulanan birisinin sonrasında gelip hikâyesini anlatması ya da tebrik etmesi sadece sanatsal açıdan değil insani açıdan da değerli bir an. Kamusal alanda müzik yapmanın görünürlüğüne ayrıca değinecek olursak burada iş biraz yerel yönetimlere düşüyor. İstanbul bazında düşünürsek de bazı semtlerde sanatın yaygın olması bazı semtlerde de daha kısıtlı olması resmi tatillerde (bayramlar vs) kendisini gösteriyor. Daha kırsaldan gelen insanların biz müzik yapmaya hazırlanırken yaşadıkları heyecanı görünce “evet bu insanlar elde olmayan sebeplerden ötürü sanattan uzak kalıyorlar” diyorum kendi kendime. Sanatın toplumdan uzak olması da halkın değil halka inmeyi başaramayanların ve sanatla buluşturamayanların suçu.

Haberin Devamı

Şehrin ritmi

Gurur Can Köçek: “Müzik insanları iyileştirir, bizi görmezden gelmeyin”

İstanbul’da müzisyenlik, hele sadece müzikle geçinmek zor. Marmaray, metro ve vapurlarda çalan biri olarak şunu söyleyebilirim: Yas haberlerinden ilk etkilenen müzik olur. Depremde, terör saldırısında, siyasi olaylarda müzik durur. Oysa biz insanları birleştirmek için çalarız. Bölüm sonu canavarı memleketimizde tansiyonun gerginliğini müzik alır, asabiyeti müzik dinginleştirir. İnsanları müzik iyileştirir. Bazen çalarken para kazanmaktan çok insanları gülümsetmek, aynı şarkıyı söylemek en büyük mutluluğumuz. Ne olursa olsun bizi görmezden gelmeyin, hor görmeyin. Kulak verin ve iyileşin. Eğer müzikten rahatsız olduysanız biraz dişinizi sıkın çünkü toplu taşımayı değiştirmek üzeresiniz. Biz müzik yapabileceğimiz size, siz de kaliteli müzik dinleyebileceğiniz bize muhtaçsınız. Sevgiyle, müzikle iyileşelim. Bize kulak verin.

Şehrin ritmi

İzhar: “Gelecek kaygısına rağmen tutkuyla”

Bir müzisyen yaptığı müzik sonrasında tepki almak ister. Kamusal bir alanda yaptığınız müzikte insanlarla aranızdaki bütün ‘resmiyet’ duvarları ortadan kalkar. Biz de metroda yaptığımız müzikler vesilesiyle insanların olumlu tepkilerine samimi bir ortamda direkt olarak şahit oluyoruz. Kimsenin kimseyi dinlemek ‘zorunda’ olmadığı bir ortamda insanların durup bizi dinlemeleri mütevazı da olsa iyi bir şeyler yaptığımız inancını pekiştiriyor. Saatler boyunca binlerce insana müziğimizle hitap etmeye çalışıyoruz ve bu da bizi müzikal olarak ciddi anlamda geliştiriyor. En büyük sorunlardan biri desteksiz müziği sırtlamak, grupça yapanlar için daha zor. Diğeri ise geleceği öngörememe sorunu. Bugün ihtiyaçlarımızı metro müziğiyle karşılıyoruz ama olumsuz olaylarda ilk etkilenen müzik oluyor. Gelecek kaygısına rağmen müziğimizi tutkuyla yapmaya devam ediyoruz.

Haberin Devamı

Şehrin ritmi

Pelin Çelik: “Bu özgürlüğün değerini bilmeliyiz”

Sokak müziği, müzisyenlerin en büyük gücü; çünkü sokak, dinleyiciyle aracısız buluşma yeri. Çünkü orada çalmak için bilet satışı veya takipçi sayısı gerekmiyor. Zorlukları olsa da güzelliklerle iç içe. Şehir koşturmacasında kimisi dönüp bakmadan geçip giderken, kimisi de durur, dinler, hatta belki dans eder. Tutkuyla yaptığımız bu işte görülmek, müziğimizi duyurmak istiyoruz. Şöhret hayalimiz olsa da, bir gün o noktaya gelirsek, Şaşkınbakkal sahildeki ve Kadıköy-Beşiktaş hattındaki o ‘şapkalı/gitarlı kız’ı özleyeceğimden eminim. Maddi kaygılara rağmen, sokaklarda ve vapurlarda özgürce şarkı söyleyebildiğimiz bu günlerin değerini bilmek dileğiyle...

KEŞFETYENİ
2 ay önce anne olmuştu! Neslihan Atagül'den bebeğiyle ilk poz
2 ay önce anne olmuştu! Neslihan Atagül'den bebeğiyle ilk poz

Cadde | 10.05.2025 - 14:59

Başarılı oyunculardan Neslihan Atagül ve kendisi gibi oyuncu olan eşi Kadir Doğulu ilk bebeklerine kavuştu. Günler sonra Neslihan Atagül'den oğlu Aziz ile ilk poz geldi.