06.02.2025 - 12:58 | Son Güncellenme:
AA
Bahtiyar'ın avukatlarından Adnan Ataş tarafından Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yargılamanın yapıldığı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne istinaf dilekçesi sunuldu. Dilekçede, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Aralık 2024'te görülen karar duruşmasında Narin Güran'ın cansız bedenini dereye sakladığını itiraf eden komşusu Nevzat Bahtiyar hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan dava açıldığı anımsatılarak, müvekkilinin "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası aldığı belirtildi.
Sanık Nevzat Bahtiyar'ın Narin'in öldürülmesine ilişkin bir irade ve eyleminin söz konusu olmadığının aktarıldığı dilekçede, dosyada müvekkilin öldürmeye yönelik iradesi ile öldürme eylemine katkıda bulunduğuna ilişkin bir tespit bulunmadan cinayete iştirakten cezalandırılmasının talep edilmesinin hukuka aykırı olduğu ifade edildi.
Dilekçenin sonuç ve talep kısmında da şunlar kaydedildi:
"Narin'in öldürülmesine ilişkin eylemin Arif Güran'a ait ahır ile ev arasındaki bir bölgede başladığını savcılık ve Diyarbakır Barosu kabul etmiştir. Müvekkilin cinayet mahallinde olmadığı itibar ettikleri daraltılmış baz raporuyla da sabittir. Cinayet eylemine katkıda bulunduğuna dair eylemsel bir tespiti bulunmamıştır. Müvekkilin diğer sanıklarla aynı iradeyi taşımadığının yargılama aşamasında dahi açıkça görülmesi karşısında zaman, mekan, irade ve eylem açısından cinayete iştirak ettiğinin değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenlerle, müvekkil aleyhine yapılan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmelidir. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28 Aralık 2024'teki kararının istinaf incelemesi sonucu müvekkil lehine kaldırılmasına, TCK'nin 28. maddesi gereği ceza verilmesine yer olmadığına, daireniz aksi kanaatte ise müvekkil lehine alt sınırdan hüküm kurulmasını ve tahliyesine karar verilmesini talep ederiz."
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Aralık 2024'te görülen karar duruşmasında, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar'a ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, 23 Ocak'ta 944 sayfalık gerekçeli karar açıklanmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve Diyarbakır Barosu tarafından da Nevzat Bahtiyar'ın "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan çarptırıldığı 4 yıl 6 ay hapis cezasına karşı Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvurusu yapılmıştı.
NARİN GÜRAN CİNAYETİ DAVASINDA SANIK YÜKSEL GÜRAN'IN AVUKATINDAN İSTİNAF BAŞVURUSU
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada, sanık anne Yüksel Güran'ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan çarptırıldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına karşı bölge adliye mahkemesine istinaf başvurusu yapıldı.
Sanık Yüksel Güran'ın avukatlarından Yılmaz Demiroğlu tarafından Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yargılamanın yapıldığı 8. Ağır Ceza Mahkemesine istinaf dilekçesi sunuldu.
Dilekçede, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 28 Aralık 2024'teki karar duruşmasında, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan anne Yüksel Güran'ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı anımsatılarak, mahkumiyet kararının bütün yönleriyle hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürüldü.
Sanık Nevzat Bahtiyar'ın tüm beyanlarının çelişkili, akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddia edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Narin'in kamera saatine göre son görülme anı ve yine cansız bedenin araç ile dereye götürülme anına ilişkin kamera kayıtları arasındaki zaman dilimi oldukça kısadır. Bu zaman dilimi içerisinde aile fertlerinin olağan dışı iletişim kayıtlarının bulunmadığı, cansız bedenden çabuk kurtulmaya yönelik davranış şekli, Narin'in Kur'an kursunda kullandığı eşyalar ile birlikte çuvala konulduğu hususları da birlikte dikkate alındığında olayın aile fertleri dışında ve aile konutu dışında işlendiğini göstermiştir. Kesin ve açık ispata dayanmayan yorumlarla sanık anne hakkında verilen kararın hukuka aykırı olması nedeniyle bozulması gerekmektedir."
Olayı ardından sanık Nevzat Bahtiyar'ın hiçbir şey olmamış gibi normal hayatına devam ettiği ileri sürülen dilekçede, "küçücük bir çocuğun bedenini çuvala sığdıran, cansız bedeni dere kenarında saklamaya çalışan ve hiçbir şey olmamış gibi normal hayatına devam eden birinin başkalarını suçlayıcı ifadelerine şüphe ile yaklaşılması gerektiği" savunuldu.
Dilekçenin sonuç ve talep kısmında da şunlara yer verildi:
"Karara karşı istinaf kanun yoluna başvurma gereği hasıl olmuştur. İstinaf başvurumuzun kabulü ile Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olması nedeniyle hükmün bozulmasına ve müvekkil sanığın beraatine karar verilmelidir. Anne olan sanık müvekkilimin isnat edilen suça iştirak ettiğine dair somut bir delilin bulunmaması, ilk derece mahkemesinin ilgili ve yeterli olmayan gerekçelerle verdiği hukuka aykırı mahkumiyet kararı ile birlikte tamamen hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle sanığın hükmen tutukluluk hali devam ediyor. Haksız devam eden tutukluluk durumu hem müvekkil hem de bakmakla yükümlü küçük çocukları yönünden telafisi imkansız zararlar doğuruyor. Devletin ailenin huzur ve refahı ile özellikle annenin ve çocukların korunmasına ilişkin yükümlülüğü de gözetilerek müvekkilimin tutukluk durumunun ivedi ve öncelikli değerlendirilmesi suretiyle tahliyesine karar verilmesini talep ederim."
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 28 Aralık 2024'teki karar duruşmasında, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar'a ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, 23 Ocak'ta 944 sayfalık gerekçeli karar açıklanmıştı.