Fatih Terim’in hesapları tek tek incelendi: 3 milyon dolar muamması
Eski Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in Seçil Erzan mağduru 24 müştekiye karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçunu işlediği iddiasıyla hazırlanan iddianame İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Hakan Ateş hakkında 72 yıldan 240 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, Fatih Terim’in 3 milyon dolarlık kredi işlemiyle ilgili dikkat çeken detaylar yer aldı.
ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul - İddianameye göre, Terim’in kredi ödemeleri sırasında usulsüz işlemler ve olağandışı süreçler yaşandı. Terim’in kredi borçlarının ödenmesi sürecinde, Seçil Erzan’ın kendi kaynaklarından faiz getirisiyle elde ettiği para kullanıldı.
Fatih Terim’in Denizbank’taki hesap hareketleri ve kredilerine ilişkin yapılan bilirkişi inceleme raporu da iddianamede yer aldı. Raporda, Terim’in kredi işlemleri ve havale, EFT gibi bankacılık işlemlerinin resmi prosedüre uygun olduğu ve hesaptan çıkan para transferleriyle ilgili de bilgi sahibi olduğu belirtildi.
RÜYA SAĞIR BİLGİ VERMİŞ
Raporda, “Müştekinin hesaplarındaki tüm bakiyenin kendisine geri ödenmediği ve hâlen bankadan 3.000.000 USD tutarında alacağı olduğu yönündeki beyanatı üzerine yapılan incelemede ise müştekinin banka personeli Rüya Sağır tarafından bu şekilde bilgilendirildiği için böyle bir beyanat vermiş olabileceği değerlendirilmiştir. Hesaplar ve krediler konusunda yapılan incelemede, hesaba giren tüm tutarların hesap sahibi müşteki tarafından verilen talimatlara istinaden kullanıldıktan sonra hesaplarda 3 milyon USD gibi tutarda bir bakiyenin olmadığı görülmüştür. Her ne kadar imzalı ve resmî şekilde verilmiş olmasa da, banka personeli Rüya Sağır tarafından müştekiye gönderilen görüntülü mesajda, hesabındaki bakiyeye ek olarak 3 milyon USD yazan bir görüntü yer alması, müştekinin hesabında bu tutarda bir bakiye olduğu algısını oluşturması normal bir durum olarak değerlendirilmiştir. Rüya Sağır tarafından gönderilen bu bilginin de banka adına gönderildiği hususu dikkate alındığında; bankanın, tutarı ödeme yükümlülüğü olmasa da, yanıltıcı bilgi verilmesinden dolayı müştekiye karşı sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır” denildi.
