22.12.2019 - 09:23 | Son Güncellenme:
DHA
Olay, 13 Ağustos 2015 tarihinde Aziziye ilçesi Ilıca Mahallesi Mesire Sokak'taki 21 numaralı evde meydana geldi. Markette kasaplık yapan Ahmet Yavuz, evlerine gittiği nişanlısı Burcu Şengel'den, iddiaya göre kendisi ile kaçmasını istedi. Burcu Şengel nişanlısının bu isteğini reddedince, Ahmet Yavuz dehşet saçtı. Yavuz, önce kızının yardımına koşan babası Salih Şengel'i, ardından anne Songül Şengel ile komşuları Hayati Hıra'yı bıçakladı. Evde bir odaya girerek saklanmaya çalışan nişanlısı Burcu'yu da 27 yerinden bıçaklayan Ahmet Yavuz, kuzeni ile birlikte kaçtı. Hastaneye kaldırılan 4 kişiden Burcu ve babası Salih Şengel hayatını kaybetti. Ahmet Yavuz, tutuklanarak cezaevine konurken, kuzeni Ömer Yavuz ise serbest kaldı.
2 KEZ AĞIR MÜEBBET VE 5 YIL 3 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ
Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ahmet Yavuz, 12 Nisan 2016'da görülen karar duruşmasında nişanlısı Burcu ve kayınpederi Salih Şengel'i öldürmekten 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, Ahmet Yavuz'un ayrıca Burcu'yu kaçırmaya teşebbüsten 2, annesi Songül Şengel'i yaralamaktan 2.5, komşuyu yaralamaktan 9 ay olmak üzere toplam 5 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırıldı. Heyet, Ahmet Yavuz'a tahrik ve iyi hal indirimi de uygulamadı. Mahkeme heyeti, olayla ilgili olarak tutuksuz yargılanan Ahmet Yavuz'un kuzeni Ömer Yavuz'un ise beraatine karar verdi.
YARGITAY ONADI
Yargıtay 1'nci Ceza Dairesi'nde ele alınan dosyada, Ahmet Yavuz'a yerel mahkeme tarafından verilen ceza yerinde bulunarak onandı. Yargıtay, Ahmet Yavuz ve avukatının, sanığın, cezai ehliyeti bulunmadığına, suç vasfına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığına, haksız tahrik ve iyi hal indimi uygulanması gerektiği yönündeki temyiz itirazlarını ise reddetti.
'SEVİNÇTEN UÇUYORUM'
Kararın onanması haberini alan Songül Şengel, oğulları Alim, Suat ve Cahit Şengel ile birlikte kızı ve eşinin mezarına koştu. Kızının ve eşinin isimlerinin yazdığı tabelayı öpen Songül Şengel, ilk kez sevinçle mezarlığa geldiğini söyledi. Bu kez sevinç gözyaşı döktüğünü, eşine ve kızına müjde vermeye geldiğini aktaran anne Songül Şengel, "Kararı duyar duymaz, kızımın, eşimin mezarına koştum. İçim içime sığmıyor. 'Kanınız yerde kalmadı' dedim. Çok mutluyum. Sevinçten uçuyorum. Ben yandım başka anneler yanmasın. Devletimizden, avukatlarımızdan, hâkimlerden Allah razı olsun. Yanlarına ilk kez sevinçle geldim. Rahat rahat uyuyun, size bunu yapan içeriden çıkamayacak" dedi.
'ADALETE GÜVENDİK'
Adalete olan inançlarını hiçbir zaman kaybetmediklerini anlatan Alim Şengel ise karardan memnun olduklarını belirtti. Alim Şengel, "Biraz olsun içimizi soğuttu, rahatlattı. Bu da bütün kadın cinayetlerine emsal teşkil etsin. Kimsenin çocuğu, kadını ölmesin. Analar ağlamasın, isteğimiz bu. Yapan suçlu cezasını buldu. Sonuna kadar adalete güvendik, adalette bizi yanıltmadı. Kanları yerde kalmadı, rahat rahat uyusunlar. Çok mutluyuz" diye konuştu.
'EMİNE BULUT CİNAYETİNE EMSAL OLACAK'
Aile mezar ziyareti sonrası, davayı Erzurum Barosu Kadın Hakları Komisyonu adına takip eden Avukatlar Bilge Mutlu Bilge ve Ebru Arslan'ın yanına giderek, onlara teşekkür etti. Burcu'nun daha tomurcuk bir gülken hayatına kastedildiğini vurgulayan Avukat Bilge, şunları söyledi:
"Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi çok yerinde bir karar verdi. Çünkü iddianamede normal niteliksiz adam öldürmekten ceza istenmişti. Özellikle bu noktada 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Saim Köroğlu'na çok teşekkür ediyoruz. Çünkü ciddi bir hukuk mücadelesi verdi. Tarafları tarafsız bir gözle çok iyi dinledi, tüm delilleri araştırdı. Kamuoyuna güzel bir mesaj veren, âleme ibret deriz ya toplum vicdanını da teskin edici bir ceza verdi. Bu süreçte vahşi sanık ve taraftarları şunun mücadelesini verdiler: Akli dengesi yerinde değil, rapor alalım, dışarıya çıkaralım. Bizi ölümle tehdit ettiler. Cezaevinden mesajlar gönderiyorlardı. 'Öldüreceğiz, keseceğiz. Çıkalım siz gününüzü görürsünüz. Önce anneden başlayacağım, yarım kalan işim var tamamlayacağım.' Evin duvarlarına, tavandan, tabana kadar kan sıçramıştı. Kan kokusu çıkmıyor o evden. Aynı zamanda 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararın Emine Bulut cinayetinde, diğer kadın cinayetlerinde verilen kararlara bir emsal olacağı kanaatindeyiz. Çünkü kesinleşmiş bir mahkeme kararı. Çok üzerinde durulması, incelenmesi gereken bir dosya. Diğer dosyalara ışık olmasını diliyoruz. Hukuk camiasının da bu dosyadan faydalanmasını canı gönülden arzu ediyorum."
'HUKUKUN HENÜZ ÖLMEDİĞİNE İNANIYORUZ'
Hak edilen cezanın çektirilmesi, onanması için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Avukat Ebru Arslan da "Türkiye standartlarında görmüş olduğumuz kararlar gerçekten vicdanları sızlatıcı, hukuk adına yaralayıcı kararlardı. Bu kararların Türkiye'nin makûs talihi haline gelmiş kadına yönelik şiddetin bir nebze olsun önüne geçmesi hem ailenin hem tolumun hem savunma makamı olan biz avukatların nezdinde, işimizi inanarak yapmamız adına, hukukun henüz ölmediğini inanıyoruz. Songül Teyze'nin de yüreğine su serpmiş oldu. Kararın alınmasından, onanmasına, kamuoyuna duyurulmasına kadar emeği geçen yargı mensubundan, basın mensubuna kadar herkese çok teşekkür ediyoruz" dedi.