En temizinden Z Pop

Z Pop’un yani yeni nesil pop müziğin kadın starlar tarafından ele geçirildiğini biliyoruz. Sabrina Carpenter, Chappell Roan, onlardan birkaç yıl önce Billie Eilish, Olivia Rodrigo, yakın tarihte albümler yayınlayan Addison Rae, Tate McRae, K-Pop starları BLACKPINK ve üyelerinin ayrı ayrı albümleri ve şarkıları derken Z kadınlarının pop âlemini ele geçirmesi hakkında çok yazılıp çizildi bu ara. 22 yaşındaki Benson Boone bu ekolün erkek üyesi.

Amerikalı yeni nesil starlar arasında son iki yılda tıpkı Chappell Roan gibi bir anda sivrildi ve kendini gösterdi Boone. 2021 yılında American İdol yarışmasında yer alarak ilk kez tanındı. Ancak asıl başarısını, her yeni nesil starın yaptığı gibi TikTok’ta elde etti.

Müzikal yaklaşım açısından tıpkı Chappel Roan gibi 1980’lere sırtını dayamış akılda kalan, sektörün sevdiği tabirle ‘catchy’ pop şarkılar yapan biri. Kapağında bir ABD bayrağıyla gördüğümüz “American Heart” albümü ikinci uzunçaları. 10 parçalık albüm 30 dakika sürüyor. Benson Boone fiziği, vokalleri, 1980’lerin müzik anlayışını kendine şiar edinen estetik anlayışı, şarkılarının uzunluğu, atletik vücudu, şaşaalı sahne şovlarıyla Z kuşağı pop starlığı müessesesinin tipik bir örneği. Hitap ettiği kitle benim kızımdan ve arkadaşlarından da gördüğüm 8-14 yaş arası çocuklar.

Tıpkı yazının girişinde saydığım isimler gibi o da (ve ekibi de), bilimsel gelişmeler ışığında belki 100 yaşına kadar belki daha uzun yaşayacak Z kuşağının aklına, zihnine, kalbine erkenden girip hayat boyu onlara hitap etme, bir asır boyunca şarkılar söyleme amacında olsa gerek. Müziğin gelişimin çok erken yaşlarda yerleştiğini düşünürsek çok da makul ve mantıklı bir strateji bu. Yani yetişkinlerin “bizlik bir şey yok” diyeceği, çocuklarınsa büyük bir ilgi ve heyecanla dinleyeceği, izleyeceği bir albüm. “Sorry I’m Here For Someone Else” şimdiden Spotify’da 100 milyon dinlenmeyi geçti. “Mystical Magical” bir diğer single’dı ve albümün genel havasını yansıtma açısından çok anlamlı. Boone’un müziği, tıpkı Z Pop’un diğer starları gibi sırtını hip hop, R&B’ye değil ‘80’lerin rock ve popuna yaslıyor. Basit akılda kalıcı melodiler, güçlü rock beat’leri ve sonuç, Arenaları coşturacak hit şarkılar.

Albümün kapağını görünce aklıma pop tarihindeki başka bir ABD bayraklı albüm Bruce Springsteen’in “Born in The U.S.A”i geldi. Bu albüm 1984 tarihinde yayınlanmıştı ve çalışan sınıfın hayatını, ekonomik zorlukları, kimlik meselesini, sıradan Amerikalının Amerikan rüyasına karşı duyduğu hayal kırıklığını anlatıyordu. Dönemin ruhunu yansıtması açısından önemliydi. Benson Boone’un “American Heart”ı 41 yıl sonra kişisel perspektif üzerinden aşkı, büyüme sancılarını, hayal kırıklıklarını, coşup taşan duygularla başa çıkmayı anlatıyor. 22 yaşındaki bir star için alışılageldik temalar. Benson Boone’u ve diğer Z starlarını gerçekten değerlendirmek için, Bruce Springsteen’in “Born in the U.S.A.” albümünü yayınladığı yaşa, yani 35’e gelmelerini bekliyorum. Bakalım Amerika hakkında o zaman neler anlatacaklar bize.

(“American Heart”, Benson Boone, Warner)

Ne dinlesek?

Loyle Corner, Britanya adasında yaşayan bence en cool rapçilerden biri. Müziğini ve rap’ini cazdan ayrı tutmayan, bu anlamda benim için müzikal açıdan ayrı bir yerde duran yetenekli bir isim. “hopefully !” adlı bir albüm yayınladı. Bu Güney Londralı cazcı/rapçi’yi derhal dinleme listenize alın.

Sektörün göz bebeği Oasis

Şu günlerde Britanya’da ve hatta daha da genişletiyorum, Avrupa ve ABD sathında daha büyük bir şey yok. 2024 yazında biletleri piyasaya çıktığından bu yana müzik sektörünü, müzik ekonomisini sırtlayan isim Oasis. Daha doğrusu Oasis’in nostalji turnesi. 4-5 Temmuz’da Cardiff’te başlayacak olan, Oasis’in yeniden bir araya geldiği, yıllarca birbirine küs kalmış Gallagher kardeşlerin aynı sahnede hit şarkılarını yeniden söyleyeceği turnenin öncesinde şimdi de Oasis mağazaları açılmaya başlandı. İlki grubun memleketi Manchester’da açılan mağazada Oasis tişörtleri ve muhtelif ürünler satılacak ve elbette söylemeye gerek yok büyük bir hasılat bekleniyor. Grupların konser verdikleri yerde bu tip ürünlerini satması çok yaygın bir uygulama ve özellikle küçük gruplar için güzel bir gelir kapısı bu tip ürünler. Ancak elbette Oasis farklı. Oasis kendi mağazalar zincirini açıyor ki insanlar konserden önce, konser telaşı olmadan, rahat rahat vakit harcayarak alışveriş yapabilsin. Mağazalar Londra, Edinburg, Cardiff, Birmingham ve Dublin’de yer alacakmış. Sen nelere kadirsin Oasis, ve her şeyden önemlisi sen nelere kadirsin nostalji.