17.09.2021 - 00:29 | Son Güncellenme:
DHA
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde düzenlenen 'Robotaksi Binek Otonom Araç Yarışması'na katılarak, takımları ziyaret etti. Takımların projeleri hakkında bilgi alan Bayraktar, "Bu yarışmacı kardeşlerimizin ülkemizi dünya çapında önemli noktaya getireceğini değerlendiriyoruz" dedi.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, TEKNOFEST 2021 kapsamında, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi yerleşkesinde düzenlenen 'Robotaksi Binek Otonom Araç Yarışması'na katıldı. Türkiye'nin dört bir yanından 146 takımın başvurduğu ve 19 takımın finale kaldığı yarışlarda takımlar, piste çıkarak kendileri için hazırlanan parkurda görevleri tamamlamaya çalıştı.
Bilişim Vadisi’ne gelerek, takımları ziyaret eden Selçuk Bayraktar, buradaki yarışmacıların ülke teknolojisi açısından çok önemli olduğunu belirtip, şöyle konuştu: “İlk yıl vasat bir noktadaydı ama yıldan yıla çok iyi noktaya geldi. Bu yıl da hem TÜBİTAK hem HAVELSAN hem Bilişim Vadisi’nin de desteğiyle bu yarışma dünya çağında bir hale geldi. Bu yıl tam görev yapan takımlar oldu yani tümüyle trafiğe benzer bir parkurda araç, kendi kendine bütün trafik kurallarına uyarak otomatik bir şekilde görevini başarıyla tamamladı.
Otomotivdeki en büyük devrim şu anda akıllı ve elektrikli araçlar üzerinden dönüyor hatta en büyük katma değer, akıllı araç teknolojisi üzerinden dönüyor. Bir anlamda platformların daha önemsizleştiği yani aracın şasisinin, karoserinin daha önemsizleştiği ve ne kadar akıllıysa o kadar önemli olduğu bir döneme doğru gidiyor dünya.
Burada da inşallah ülkemizin hem yerli araç projelerinde çalışacak hem de insansız hava araçlarımızda da benzer bir şekilde biz bütün geliştirmeleri en büyük katma değeri akıllı otonom uçuş, araçlar için sürüş teknolojileri üzerinden geliştiriyoruz.
Burada da en önemli kaynak açıkçası insan kaynağı. Bütün dünyanın aradığı asıl şey. Nasıl ki kıymetli madenler aranıp, bulunup daha sonra işleniyorsa burada da en kıymetli maden insan kaynağı. Bu anlamda bu genç kardeşlerimizin ülkemizi bu noktada dünya çapında çok önemli bir noktaya getireceğini değerlendiriyoruz.”
Burada düzenlenen yarışlarda başarılı olmanın dışında kazanılan tecrübelerin kendileri için çok kıymetli olduklarını belirteren Bayraktar, “TEKNOFEST geometrik artışla büyüyor. İlk yıl bu yarışlara 20 bin öğrenci başvurmuştu. O bile çok büyük bir rakamdı, İkinci yıl bu 50 bin oldu daha sonra 100 bin oldu.
Bu yıl artık dünyada açık ara tüm teknoloji yarışma platformlarını geride bırakacak bir şekilde 200 bin öğrenci başvurdu bu yarışmalara. 45 binden fazla takım başvurdu. Bu bir taraftan gelecek adına çok umut verici bir tablo. Ülkemizde teknolojiyi geliştirme alanlarında çok ileride olmasak da ya da bir kısmında geride olsak da geleceğe artık çok daha umutla bakabiliyoruz demek.
Bir anlamda bunu bir tarla gibi düşünün, burası bir teknoloji geliştirme tarlası, Türkiye bunu iyice çapalıyor, sürekli tohum atıyor. Çok iyi bir noktaya doğru gidiyoruz, bizim bu ivmeyi devam ettirmemiz lazım. Bu ivme ile devam edecek olursak sadece İHA ve SİHA’larda değil bunun gibi onlarca alanda Türkiye’nin, İsviçre saati gibi markaları olur. Bizim de tüm gayretimiz bu yönde” dedi.
Öte yandan sürücüsüz taksinin takım kaptanı Berat Cansız, "Ekip olarak büyük çabayla 1989 model klasik aracın, 2021 yılında otonom, sürücüsüz gidebilmesini sağladık" dedi.
İnternette gördükleri modifiyeli bir otomobilden esinlenerek hurdalıkta araç aramaya başladıklarını söyleyen Karaelmas Takımı Kaptanı Berat Cansız, "Takımımız yarışmaya 3 yıldır katılıyor. Son 2 yıldır Robotaksi yarışmasında finale kadar geldik. Geçen sene Türkiye üçüncüsü olduk. Bu sene de yine ilk 3’te bir derece almayı hedefliyoruz.
Aracımızı hurda bir Serçe gövdesi kullanarak yaptık. Daha önce internet üzerinde modifiye edilmiş 1989 model bir Serçe görmüştük. ‘Neden biz de bu şekilde katılmayalım?’ diye kendimize sorduk. Yarışmaya bu araçla katılmaya bu şekilde karar verdik. Yarışmanın adı Robotaksi olduğu için, tasarımın bu konsepte çok uygun olacağını düşündük.
Ondan sonra, aracı hurdalıktan bulup bu aşamaya getirme süreci başladı. Güzel bir araştırma sonrasında, hurdalıktan 3 bin TL karşılığında lacivert renk olarak aldık bu aracı. Daha sonra sanayide üzerine birtakım geliştirmeler yaptık. Aracı Robotaksi’ye uygun olması için sarıya boyadık. Ondan sonra aracımızın üzerine elektronik sistemini kurduk.
Bizim kendi tasarımımız olan elektronik bir kartımız var. Tamamen özgün bir biçimde yaptık. Daha sonra yazılımcı arkadaşlarımız araç üzerinde birtakım testler ve çalışmalar gerçekleştirdi. Kendi yazılımlarını araca yüklediler. Bu da tamamen özgün biçimde gerçekleşti" dedi.
Aracı hurdadan aldıktan sonra ilk olarak üzerindeki içten yanmalı motoru söktüklerini anlatan Cansız, şöyle konuştu: "Aracın hurdadan alınması haricinde üzerinde yapılan bütün modifikasyonlar bizim özgün çalışmamız oldu.
Burada çok olumlu tepkiler de bizim için çok güzel oldu. Aracı yarışma konseptine uydurabilmek için sanayide aylarımızı harcadık. Aracın ilk olarak direksiyonunu ayırdık
Daha sonra araçtaki motor ve şanzımanı söktük. Çünkü elektrikli bir proje olacaktı. Aracın üzerindeki içten yanmalı motoru kullanmayacağımız için ağırlık yapmasını istemedik. Bütün sistemleri komple söktük. Aracın üzerindeki hazır direksiyon kutusuna bir elektrik motoru bağladık. Bunun belirli kademelerde ölçümlerini yaparak elektronik bir dönüş mekanizması oluşturduk
Daha sonra arkadaki 13 inçlik jantlarımızın içini oyarak, oraya elektrikli hub motorları kaynattık. Bu da tornalanması, kaynaklanması ve testlerinin yapılması süreçlerinde 3 hafta kadar sürdü. Ekip olarak büyük bir çaba ile 1989 model klasik bir aracın, şu anda 2021 yılında otonom, sürücüsüz bir şekilde gidebilmesini sağladık."