Sezen Aksu’nun son yıllarda ne yaptığını, neler düşündüğünü, neler yaşadığını pek bilmiyoruz. Kendisini o kadar çok sakladı ki neredeyse unutuldu. Ne bir güncel görüntüsü var, ne de neler yaşadığını, neler yaptığını, nelerle uğraştığını biliyoruz.
Bunun nedeni, kendisine muhtelif çevreler tarafından burada hiç girmek istemediğim nedenlerden duyulan tepkiler ve yürütülen ‘cancel’ kampanyaları olabilir. Veya tamamen kişisel nedenlerden göz önünde olmaktan imtina ediyor olabilir Aksu. Bunu bilemiyoruz. Kesin olan şu ki son yıllarda kimseye yaranamadı Sezen Aksu. Ve sanırım bu sebepten inzivaya çekildi. Kendini âdeta gönüllü bir sürgüne gönderdi. Sadece şarkılarıyla konuşuyor. Bu bakımdan Sezen Aksu’nun yeni albümünü herhangi bir bağlama oturtmak çok kolay değil.
“Paşa Gönül Şarkıları”nda yer alan 16 şarkının bir kısmı önceden başka sanatçılara verilmiş besteler. Aralarında yeni şarkılar da mevcut. Kimi yerde albüm hip hop tarzı altyapılarla sanırım güncel trendler üzerinden yeni dinleyiciyi yakalamaya çalışıyor. Kim yerde arabesk oluyor düzenleme, kimi yerde klasik pop anlayışına giriyor ya da dans arka planı üzerine gelişiyor. Sanırım farklı zamanlarda kaydedilip bir araya getirilmişler. Bu bakımdan albümlerden genellikle beklediğimiz müzikal bütünlüğü pek bulamıyoruz. Düzenlemeleri yapan isimler arasında Aksu’nun uzun soluklu müzikal partneri ve prodüktörü Onno Tunç’un kızı Ayda Tunçboyacı, Can Sanıbelli, Ersay Üner, Mert Alp, oğlu Mithat Can Özer, Murat Acar, Murat Bulut, Mustafa Ceceli, Okay Barış, Ozan Bayraşa gibi isimler var. Her isim kendi anlayışıyla gelince albüm karma bir müzikal görüntüye bürünmüş. Müzikal bir bütünlük arz etmeyen, genellikle hazır yapılar üzerine Sezen Aksu’nun sesinin eklendiği müziklerden ibaret gibi duruyor.
Hâlbuki Aksu’nun müzisyenlere, canlı kayıtlara, sahneye ne kadar önem verdiğini, stüdyo kayıtlarında da ne kadar özenli olduğunu biliyoruz. En başarılı ve verimli dönemi olan 1980’lerde ve sonradan 1990’larda ülkedeki neredeyse bütün en iyi müzisyenlerle ve prodüktörlerle çalışmış birinden söz ediyoruz. Şarkılarının melodik yapıları, Türkçe kullanımı, günlük dilde yer alan kalıpların büyük bir ustalıkla şarkılara aktarılması bir yana, davulu, bası, piyanoyu, gitarı, yaylıları, nefeslileri merakla ve keyifle dinlerdiniz Sezen Aksu’nun müziğinde. 1990’larda ve sonrasında nice yeni nesil genç müzisyeni yanına alıp yetiştirdiğini, destek verdiğini, bu müzisyenlerin bir kısmının sonradan çok başarılı olduklarını gördük. Aksu’nun popüler müziğimize katkısı sadece şarkılarıyla olmamıştır. Bu şekilde yönlendirici / verici bir yanı vardır. Ayrıca yeni nesil müzisyenlere dokunmayı her zaman bilmiştir. Aynısını bugün hâlâ yapabilir mi ya da böyle bir niyeti var mı emin değilim. Şuna eminim. “Paşa Gönül Şarkıları”nda Sezen Aksu yine en iyi bildiği şeyi yapıyor, insanı ve aşkı anlatıyor. Özlemleri, hayal kırıklıklarını, umutları, alınan darbeleri, zaferleri ve yenilgileri kendi bildiği şekilde dinleyicisine aktarıyor.
Ne dinlesek?
SOUL // Durand Jones & The Indications’ı 2021’de Londra’daki Rough Trade’de izlediğimden beri takipteyim. Amerikalı grubun klasik soul’u en iyi icra eden isimler arasında olduğunu söyleyebilirim. Bu hafta yayınlanan “Flowers” adlı albümlerinden en sevdiğim parçalardan biri “Lovers’ Holiday”. Tatilde yanınızda bulunsun.
ROCK // Motörhead’in gizli kalmış albümü “Manticore Tapes” bu hafta yayınlandı. Londra’da Fulham’daki Manticore stüdyolarında 1976 yılında gerçekleşen kayıtlar ilk kez gün yüzüne çıkıyor. Emerson Lake & Palmer’ın sahibi olduğu, Ahmet Ertegün’ün desteğiyle açılmış, Led Zeppelin gibi dönemin en popüler rock gruplarının kayıtlar yaptığı bu stüdyoda Motörhead tabiri caizse katıksız bir enerji boşalımı yaşamış.
Özay Şendir
'Nefes almak için izin bekleyen Miçotakis'
29 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yurt, burs, staj, keyfiyet
29 Haziran 2025
Zeynep Aktaş
Zemini güçlü olan yatırımcıyı çekiyor
29 Haziran 2025
Ali Eyüboğlu
Cemal Hünal: ‘Issız Adam’ benim dönüm noktam
29 Haziran 2025
Güldener Sonumut
Mark Rutte’ye haksız eleştiri
29 Haziran 2025